CA veya AC olarak adlandırılan ve meme kanserinde kullanılan bu tedavi rejimi klasik olarak 21 günde bir uygulanır. Ancak tümör bölgesel olarak ilerlemiş, yaşı genç, genel durumu iyi olan hastalarda ameliyat öncesi veya sonrası 14 günde bir de uygulanabilir. On dört günde bir, yani daha sık uygulama ile daha yoğun kemoterapi verme yöntemi doz dens ( dose dense ) kemoterapi olarak adlandırılır. Bu kemoterapi rejiminin hangi sıklıkta verileceğine tıbbi onkolog karar verir. CA, meme kanseri tedavisinde en yaygın kullanılan ve etkinliği kanıtlanmış kemoterapi rejimlerinden birisidir. Kırmızı ilaç içeren tedavi rejimi olarak da bilinir. En belirgin özelliği saç dökücü etkisidir. Eskiden bulantı yapıcı etkisi en fazla olan korkutucu kemoterapi rejimlerinden biri olarak bilinmekteydi, ancak özellikle aprepitant etken meddeli bulantı ilacının geliştirilmesi ve hastalarımızda kullanılmaya başlamasından sonra bu korkutucu sıfatını yitirmiştir.

CA kemoterapi rejiminin içerdiği ajanlar

CA protokolündeki her bir ilaç kanser hücrelerini yok edecek ya da kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatacak şekilde tasarlanmıştır (ilaçların detaylı etki mekanizmalarını yazının sonunda bulabilirsiniz).

C: Siklofosfamid ( Cyclophosphamide )

A: Doksorubisin ( en yaygın bilinen piyasa adı Adriamycin )

DD-AC, bu kemoterapi rejimini ifade eden diğer bir kısaltmadır.

Tedavinin amacı

Doz-dens CA, hem tümör boyutunu küçültmek için ameliyat öncesi ( neoadjuvan ) olarak hem de ameliyat sonrası ( adjuvan ) vücutta kalabilen kanser hücrelerini yok etmek için kullanılabilir.

Uygulama şekli, dozu ve program

  • Doksorubisin 60mg/m2, 1. gün, toplardamardan (İntraVenöz = İ.V.) puşe olarak adlandırdığımız şekilde 5-15 dakikalık sürelerde uygulanır.
  • Siklofosfamid 600 mg/m2, 1. gün, 30-60 dakika içerisinde yavaşça uygulanır. Bu şekilde, damar yoluyla belli bir sürede ilaç uygulamaya infüzyon denir.

İlaç uygulama süreleri hekimin uygun gördüğü şekilde değiştirilebilir.

Siklofosfamid ve Adriamisin infüzyonunun toplam tahmini süresi

  • CA protokolü yaklaşık 90 dakika sürer.
  • Uygulama süreleri klinik araştırmalar baz alınarak belirlenmiştir. Ancak bu süre doktor önerisi veya hastanın tedaviyi tolere etme durumuna göre değişebilir.

Premedikasyon olarak adlandırılan tedaviye hazırlık sıvı destekleri bu süreyi artırabilir.

Doz-dens CA genelde hastaların tedavi sonrası evine döndüğü günübirlik kemoterapi ünitelerinde uygulanır.

Doz-dens CA her 14 günde bir tekrarlanır. Her bir periyoda 1 kür denir. Her kür hastalığın evresine bağlı olarak dört defaya kadar tekrarlanabilir. Tedavinin süresi, tedaviye verilen yanıt, hastanın tolere etmesi ve önerilen kür sayısına bağlı olarak iki veya üç ay sürebilir.

Yan etkiler

Çoklu ilaç rejimlerinde, her ilacın kendine özgü yan etkisi vardır. Bu iki ilacın birlikte verilmesiyle ortaya çıkabilecek yan etkiler, yapılan klinik araştırmaların sonuçlarına göre tahmin edilmiştir. Yapılan klinik araştırmalarda doz-dens CA ile ilgili en sık görülen yan etkiler aşağıdaki gibidir:

  • Beyaz kan hücrelerinin düşmesi ( lökopeni ve nötropeni ) (9%)
  • Ağrı (9%)
  • Bulantı (6%) 
  • Kusma (6%) 
  • Kas/eklem ağrısı (5%) 
  • Enfeksiyon (3%) 
  • Ağız yaraları (3%) 
  • İshal (1%) 
  • Saç dökülmesi ( saç koruma uygulanmaz ise %100 )

Not: Doz-dens CA kullanımına bağlı nötropenik ateş oranı klinik araştırmalarda bildirilmemiş olmasına rağmen, nötropenik ateşi önlemeye yönelik ilaçlar kullanılmazsa sık görülür (20%’den fazla). Nötropenik ateş, beyaz kan hücreleri olan nötrofillerin sayısı kritik bir seviyenin ( genelde 500 / mm3 ) altına düştüğünde görülebilen ateşli fırsatçık enfeksiyonlara denilir.

Takip

Ne sıklıkla takip gereklidir?

Kan tahlillerinin her kemoterapi kürü öncesi kontrol edilmesi gereklidir. Gerekli olan kan tahlilleri tam kan sayımı ( hemogram ) ve kapsamlı metabolik paneldir ( biyokimya ). Hekimin önerisine göre başka kan tahlilleri eklenebilir.

Görüntüleme ( radyolojik inceleme ) ne kadar sıklıkla gereklidir?

CA kemoterapisi ameliyat sonrası koruyucu amaçlı ( adjuvant ) veriliyor ise özel durumlar dışında tedavi sürecinde görüntüleme yapılmaz. Meme kanseri bölgesel olarak ilerlemiş ve ameliyat öncesi tümörü küçültmek ve ameliyat başarısını artırmak amacı ile veriliyorsa ( neoadjuvan tedavi ), tümörde gerilemenin olup olmadığını anlamak için 4 kür sonra tedavi öncesi yapılan görüntüleme yöntemi ( USG, eMaR, PET-BT ) yinelenir. Metastatik yani 4. evre meme kanserinde görüntüleme yöntemleri tedaviye başlamadan önce ve tedavi sonrası bazı aralıklarla kontrol edilmelidir. Manyetik Rezonans Görüntüleme ( MRG ), Bilgisayarlı Tomografi ( BT ) ya da Pozitron Emisyon Tomografisi ( PET ) kullanılan görüntüleme yöntemlerindendir.

Kan testi veya görüntüleme sonuçları tedaviyi nasıl etkiler?

Sonuçlara bağlı olarak doktorunuz doz-dens CA kullanımına planladığı gibi devam edebilir, dozunu değiştirebilir veya tedaviyi değiştirebilir.

Dikkat edilmesi gerekenler

  • Özellikle siklofosfamidin verildiği günler daha bol sıvı ( günde ekstra en fazla 1-2 litre yeterli ) tüketilmesi önerilir. Bol sıvı tüketimi mesanenizi yıkamaya ve sık boşaltmaya yardım ederek, siklofosfamidin atık ürünü olan akrolein isimli maddenin mesaneye yan etkisini azaltır. Ayrıca yeterli sıvı alımı bulantı ve kusmaları azaltmaya yardımcı olur.
  • Dose-Dense CA sonrası genelde kan hücresi büyüme faktörü iğnesi ( filgrastim, lenograstim, pegfilgastrim gibi ) gerekir.
  • Onkoloji eczacınız ilaçların birbiriyle ilgili etkileşimi olup olmadığını kontrol etmelidir.

Bireysel ilaç etiketi bilgileri

Doksorubisin

  • Etki mekanizması: Doksorubisinin bir kemoterapi ilacı olarak ana etki mekanizması, DNA ile direk etkileşime girerek DNA kopyalanmasını engellemesidir. Bunu, kopyalanmak için açılan DNA zincirini stabilize ederek ve böylece DNA çift sarmalının tekrar kapanmasını önleyerek yapar.
  • Kırmızı renklidir.
  • Kalp fonksiyonlarını etkileyebilir. Bu yüzden kalp ultrasonu ( ekokardiyografi = EKO ) ilk kemoterapi verilmeden önce ve tedavi uzun süre devam edecekse her 3 ayda bir yapılmalıdır.
  • Karaciğer fonksiyonu düşük olan hastalar için doz ayarlaması yapılmalıdır.
  • Az sayıda insanda ikincil kanserlerin gelişimiyle bağlantılı bulunmuştur (10 yılda %1.5 olasılık).
  • Adrimisin, Doxo-Teva, Doxorubicin Fresenius, Doxorubicin Kocak, Doxtu gibi isimlerle piyasada bulunmaktadır.

Genel doksorubisin yan etkileri

  • Bulantı, kusma, ishal ve ağız içi yaraları
  • Tedavi uygulaması sırasında ilacın damar dışına sızması cilt tahrişlerine sebep olabilir ve bu duruma ekstravazasyon denir.
  • İdrar rengini turuncuya çevirir. Bu durum geçicidir.
  • Geçici saç dökülmesi
  • Beyaz kan hücrelerinin azalmasına ( nötropeni ) bağlı olarak enfeksiyon oluşabilir.

Siklofosfamid

  • Etki mekanizması: Siklofosfamidin tümör küçültücü ana etkisinden sorumlu bileşeni fosforamid hardaldır. Bu bileşen sadece aldehid dehidrogenaz adlı enzim düzeyleri düşük hücrelerde etkinlik gösterir. Fosforamid hardal, DNA’da geri dönüşsüz olarak çapraz bağlar oluşmasına ve hücrenin programlı ölüme ( apoptoz ) gitmesine yol açar. Siklofosfamid, en başarılı ve geniş çapta kullanılan kanser ilaçlarından biridir. Dahası, aynı zamanda güçlü bir bağışıklık sistemi baskılayıcı ( immünosupresif ) ajan ve kan ve ilik naklinde en çok kullanılan ilaçtır.
  • Kısırlığa sebep olabilir. Eğer çiftler çocuk sahibi olmak istiyorsa doğurganlığın korunması için önlem alınmalıdır. 
  • Diyalize giren hastalarda dozun düşürülmesi gerekir.
  • Az sayıda insanda ikincil kanserlerin gelişimiyle bağlantılı bulunmuştur.
  • Endoksan ve Syklofosfamid isimleri ile piyasada bulunmaktadır.

Genel siklofosamid yan etkileri

  • Fırsatçı enfeksiyonların riskini artıran kan beyaz hücre düşüklüğü.
  • Bulantı veya kusma; akut başlangıçlı ( ilk 24 saat ) veya gecikmiş ( 2 - 5. günler arası ) olabilir.
  • Geçici saç dökülmesi