Facebook’un Kurucusu Zuckerberg, Hücrelerinin Haritasını Çıkarmak İçin Kolları Sıvadı

Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg ve pediatrist eşi Priscilla Chan’ın yaptığı 3 milyar dolarlık yatırımla, bilim insanları insan bedenindeki tüm hücrelerin haritasını çıkarmayı hedefliyor.

Chan Zuckerberg Girişimcilik Firması’nın bilim yöneticisi ve aynı zamanda bir nörobilimci olan Cori Bargmann’a göre, İnsan Hücre Atlası Projesi, İnsan Genomu Projesi kadar büyük çaplı bir proje.

Bu projede insan vücudunda bulunan 200’den fazla farklı türdeki toplam 30 trilyon hücrenin incelemesi yapılacak. Bu sayede hücrelerin özellikleri, nasıl çalıştıkları, birbirleriyle nasıl iletişim kurdukları ve vücudun farklı bölgelerinde bulunan hücrelerin farklılıklarının etkisi gözlemlenecek. Böylelikle, normal hücrelerden yola çıkılarak, kanserli hücrelerin yapıları daha iyi anlaşılacak.

Bilim insanları henüz ne kadar hücrenin özel bir görevi olabileceğini bilmiyor. Bu sorunun cevabı, sağlıklı bir vücudun işleyişini ve hastalıkları anlamada büyük önem taşıyor.

Kaliforniya’da yapılan 2017 Big Data in Biomedicine Kongresi’nde açıklama yapan Dr. Bargmann, bu araştırmanın tıp ve biyoloji bilimlerini bir adım ileri taşıyacağını söyledi.

Hücre Atlası Projesi, Biohub adlı bir oluşumun parçası. Bağımsız kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak kendini tanıtan Biohub, San Fransisko Körfez Bölgesi’ndeki bilim insanlarını birleştirmek amacıyla kurulmuş.

Chan Zuckerberg Girişimcilik (Chan Zuckerberg Initiative), bu yüzyılın sonuna kadar tüm hastalıkları tedavi edebilmeyi, önlemeyi veya kontrol altına alabilmeyi amaçlıyor.

Araştırmacılar bu amacın kulağa çılgınca geldiğini kabul ediyor ve şöyle diyorlar: “İnsan vücudundaki her hücrenin haritalandırılması iddialı bir hedeftir ve uluslararası bilim camiası bu zorluk için hazırdır. Bu iş, ekip olarak çalışan biyologlar, mühendisler ve teknologları gerektirir. ‘Chan Zuckerberg Biohub’ bu büyük hedefin parçası olmaktan gurur duyuyor.”

Bu hedef her ne kadar uzak gözükse de bu yüzyılın sonlanmasına daha 83 yıl var. 1934’te antibiyotikler, kemoterapi ve tansiyon ilaçları yoktu. Ayrıca kanser ve sigara kullanımı arasındaki bağlantı da bilinmiyordu. Tüm bunlar, günümüze kadar geçen sadece 83 yıl içinde keşfedildi.