2019 Nobel Tıp Ödülü, hücrelerin oksijen varlığını nasıl hissettikleri ve hipoksiye (oksijen azlığına) nasıl adapte olduklarına dair çalışmalara verilmişti. Tümörlerin de hızlı bir şekilde büyümeleri için, hipoksiye adapte olacak hücresel mekanizmaları iyi bir şekilde kullanmaları gerekir. İşte bu fikirle, tümör hücrelerinin hipoksiye adapte olma mekanizlarını hedef alan ilaçların kanser tedavisinde etkili olabileceği fikri doğdu ve bu konuda ilaç geliştirme çalışmaları başladı. Yeni, sınıfında bir ilk olan küçük molekül, hipoksi indüklenebilir faktör 2 alfa (HIF2A) inhibitörü, metastatik (4. evre) berrak hücreli böbrek kanseri olan ve daha öce çoklu basamak tedavi almış hastalarda tek ajan olarak anlamlı anti-kanser aktivite gösterdi. Bu HIF2A inhibitörünün faz I / II çalışmasından elde edilen sonuçlar, 2020 Genitoüriner Kanserler Sempozyumu'nda Dr. Toni Choueiri tarafından sunuldu. Araştırmacılar, kod adı MK-6482 olan bu HIF2A inhibitörü ile tedavi edilen hastaların tüm risk kategorilerinde % 24'lük bir yanıt oranı rapor ettiler. Bu bulgulara dayanarak, bir faz III çalışma başlatıldı. HIF2A inhibitörü, böbrek tümörlerini besleyen yeni kan damarlarının büyümesini engelleyen anti-anjiyojenik bir ajandır. MK-6482 tek bir ajan olarak, tüm risk kategorilerinde (zayıf, orta ve iyi ve ağır tedaviye dirençli hasta gruplarında) genel olarak % 24'lük bir yanıt oranı göstermektedir ve oldukça umut vericidir.

HIF2A İnhibitörünün Etki Mekanizması Nedir?

2019 Nobel Tıp Ödülü'nün yansımaları... İlaç, vücudun oksijen seviyelerini algılama ve daha fazla kırmızı kan hücresi yaparak ve yeni kan damarları oluşturarak vücudun hipoksiye uyum sağlamasına izin veren genleri açma mekanizmasının bir bileşenini hedefler. 2019 Nobel Tıp Ödülü, tümörlerin hayatta kalmasına ve büyümesine yardımcı olmak için kanser tarafından kullanılabilen bu karmaşık mekanizmayı ortaya çıkaran keşif için verildi.

Berrak hücreli böbrek kanserli hastaların çoğunda von Hippel-Lindau olarak bilinen tümör baskılayıcı protein fonksiyonel değildir. Sonuç olarak, hipoksiye bağlı faktör proteinleri tümör hücresinin içinde birikir, yanlış oksijen eksikliği olduğunu bildirir ve kan damarlarının oluşumunu aktive ederek tümör büyümesini tetikler. Bu anormal süreci anlamak, yeni kanser ilaçlarının yolunu açtı, MK-6482 bunlardan biri. Doğrudan HIF2A'yı hedef alması, kanser hücresi büyümesini, proliferasyonunu (çoğalmasını) ve anormal kan damarı oluşumunu engellemeye yol açması farklıdır.

Faz I / II Araştırma Sonuçları

  • MK-6482'nin çalışması, daha önce ortalama üç basamak tedavi alan ileri evre berrak hücreli böbrek kanserli 55 hastayı içeriyordu.
  • Ortalama 13 aylık takip döneminden sonra, genel yanıt oranı % 24 idi ve 13 onaylanmış kısmi yanıt vardı.
  • 41 hastada, hastalık kontrol oranı % 80 olan stabil bir hastalık vardı. Riskli 5 hastanın 2'sinde kısmi yanıt vardı; 40 orta riskli hastanın 10'u; ve düşük riskli 10 hastanın 1'inde.
  • Ortanca yanıt süresine ulaşılamamıştır: Hastaların % 81'inin 6 aydan fazla tahmini yanıtı vardı ve 16 hasta 12 aydan fazla tedaviye devam etti.
  • Ortanca progresyonsuz (ilerlemesiz) sağkalım süresi 11 aydı.
  • En sık (>% 30) görülen tüm dereceli, tüm nedenlere bağlı yan etkiler; anemi (% 75), yorgunluk (% 67), dispne (% 47), bulantı (% 33) ve öksürük (% 31) idi. Anemi (% 26) ve hipoksi (% 15) en sık görülen ciddi (3. derece) yan etkilerdi. İlaca bağlı 4. veya 5. derece yan etki gözlenmemiştir.

Sonuç MK-6482, uygun bir güvenlik profili ile iyi tolere edilmektedir ve Uluslararası Metastatik RCC Veritabanı risk gruplarında berrak hücreli renal hücreli karsinomu olan ağır tedavi görmüş hastalarda umut verici tek ajan etkinliği göstermiştir.