
Kanserde Egzersizin Faydaları & Yüksek ve Orta Düzey Egzersiz Programlarının Karşılaştırması
Kanserli hastalarda tanı ve tedavi sürecinde birçok toksik madde açığa çıkar. Açığa çıkan bu toksik maddeler hastalığa yakalanma ve yaşam kaybı oranlarını artırmaktadır. Çalışmalara göre adjuvan kemoterapi vücutta mitokondriyal içerik ve fonksiyon kaybına neden olarak bireyin oksijen kullanım verimini azaltmaktadır.
Düzenli Egzersiz, Hem Kolorektal Kanser Görülme Oranını Hem de Hastalığın Tekrarlama Riskini Azaltmaktadır
Kolorektal (kalın bağırsak) kanserler, dünya genelinde sık görülen ve yaşam kaybı oranı yüksek olan kanser türlerinden birisidir (ülkemiz için hem bayan hem erkeklerde 3. sıklıkta). Kolorektal kanser üzerine yapılan çalışmalarda düzenli egzersizin, kolorektal kanser görülme oranının % 33-44 oranında azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca tedavi sürecinde yapılan düzenli egzersiz de hastalığın tekrarlama riskini azalttığı bulunmuştur.
Yazımızın girişinde bahsettiğimiz bahsettiğimiz “adjuvan tedavinin mitokondriyal fonksiyona etkisi”, oksidatif fosforilasyon kapasitesini azaltması sonucu ortaya çıkmaktadır. Oksidatif fosforilasyon kapasitesinin azalması iskelet kaslarında kitle kaybını artırmaktadır. İskelet kas kaybı ve zayıflama tedavi sürecinde görülen yaygın yan etkilerdendir. Düzenli egzersiz tedavinin olumsuz etkilerine, mitokondriyal fonksiyon ve oksidatif fosforilasyon kapasitesinde azalmaya karşı en etkili yöntemlerden kabul edilmektedir.
Egzersizin kolorektal kanserin üzerine etkisi araştırılan bir çalışmada egzersizin hücrede, “Peroxisome proliferator-activated receptor γ co-activator 1α (PGC-1α)" aktivasyonunu artırdığı gözlenmiştir. PGC-1α aktivasyonu ile hücrede mitokondriyal biyogenezini (hücrede mitokondri sayısını) artırmakta, kas hücre tipleri, kan basıncı, kolesterol dengesini (homeostaz) düzenlemekte ve obezite gelişimini azaltmaktadır. Ayrıca “5′-adenosine monophosphate-activated protein kinase” ve “MAPK” aktivasyonu ile kas büyümesini düzenlemektedir. Bu etkileri ile hücrede oksidatif fosforilasyon kapasitesini artırmakta ve kas kitle kaybını önlemektedir. Çalışmada ayrıca iki farklı egzersiz programının etki düzeyleri araştırılmıştır.
Çalışmaya katılan bireyler iki gruba ayrılmış;
- Bir gruba yüksek düzey egzersiz programı uygulanmıştır. Bu programda bireyler 10 dakika maksimum kalp atış düzeyinin % 50-70 oranında ısınma ardından 4 dakika maksimum kalp atış düzeyinin % 85-95 oranında bisiklet ardından 3 dakika dinlenme şeklinde 4 set uygulanmış, toplamda 38 dakika antrenman yaptırılmıştır.
- Diğer gruba ise orta düzey egzersiz programı uygulanmıştır. Bu programda ise 50 dakika boyunca maksimum kalp atış hızının % 50-70 oranında bisiklet antrenmanı uygulanmıştır.
Veriler sonucunda yüksek düzey antrenmanın oksijen kapasitesi, oksijen kullanma verimi, oksidatif fosforilasyon kapasitesi, kas hipertrofisi ve kas kitle kazanımı bakımından çok daha yararlı olduğu hatta orta düzey antrenmanın kas kitlesi kazanımı ve yağ kitlesi kaybında yüksek düzeye göre etkisinin olmadığı gözlenmiştir. Bununla birlikte haftada üç gün yüksek düzey antrenmanın 8 hafta içerisinde tedavi sürecinde görülen yorgunluğu da azalttığı bilinmektedir.
James L. Devin et al.
The influence of high-intensity compared with moderate-intensity exercise training on cardiorespiratory fitness and body composition in colorectal cancer survivors: a randomised controlled trial.
Journal of Cancer Survivorship (2015). DOI: 10.1007/s11764-015-0490-7