Kuru temizlemede kullanılan Tetrakloroetilen nedir? Kanser ve sağlık riskleri

Kuru temizlemede kullanılan Tetrakloroetilen nedir? Kanser ve sağlık riskleri

Tetrakloroetilen nedir?

Tetrakloroetilen, başka bir maddeyi çözebilen, genellikle sıvı halde olan kimyasal bir maddedir. Tetrakloroetilen, perkloroetilen, PCE veya perk olarak da bilinir. 1900'lerin başından bu yana ticari olarak kullanılmaktadır. Tetrakloroetilen en yaygın kuru temizlemede kullanılır. Kumaşları etkilemeden yağları ve kirleri çözerek yıkamadan temizlik sağlar. Ayrıca metalleri temizleyip cilalamak, başka kimyasal maddeler yapmak gibi amaçlarla da kullanılmaktadır. Peki bu maddenin sağlık açısından tehlikeli ve kanser riskini artırıcı bir yanı bulunuyor mu?

İnsanlar tetrakloroetilenden nasıl etkilenir?

Tetrakloroetilen oda sıcaklığında iken sıvı haldedir ama çok kolay buharlaşarak havaya karışır. Havaya salınan bu kimyasal yağmur suyuna karışabilir, yer altı su tanklarına sızarak toprak ve şebeke sularına bulaşabilir. Bu da bulunduğu bölge için endişe vericidir.

Ancak tetrakloretilen, soluyarak aldığımız havada ve içtiğimiz suda çok az miktarlarda bulunur. Aynı zamanda çok az miktarda toprakta ve daha az miktarda gıdalarda da bulunabilir.

İnsanlar tetrakloroetilene solunum, deri teması ya da su veya gıda yoluyla maruz kalabilirler. Nefes alırken maruz kalınan tetrakloroetilenin çoğunluğu nefes verirken, bir kısmı da idrarla vücuttan atılır. Birazı ise vücutta bir süre kalır. Özellikle kuru temizleme işi yapanlar başta olmak üzere, metal temizleme (metal degreasing) işlemi yapanlar, kuru temizleme dükkanlarının bulunduğu binada yaşayanlar tetrakloroetilene daha fazla maruz kalırlar.

Tetrakloroetilen kansere neden olur mu?

İnsanlar üzerinde yapılan araştırmalar

İş yerleri ve yaşanan çevrede suya karışmış olan tetrakloroetilen maruziyetini inceleyen araştırmalar vardır. Bazı çalışmalarda kimyasalların yoğunlukta olduğu ve kuru temizleme işi yapılan iş yerlerinde çalışanlar incelendi. Riski artan kanser türlerinin; özofagus (yemek borusu), böbrek, serviks (rahim ağzı), mesane kanseri ve lenfoma olduğu bildirildi. Ancak çalışma ortamında maruz kalınan tek kimyasal tetrakloroetilen değildir ve yapılan çalışmalarda diğer risk faktörleri (sigara ve alkol kullanımı gibi) izole edilmemiştir.

ABD’de suya karışan tetrakloroetilenin çok olduğu bazı bölgeler incelendiğinde ise çalışmaların sonucunda; lösemi, akciğer ve mesane kanserlerinin riskinin arttığı bulunmuştur. Ancak bu kimyasalların tam olarak ne kadar risk artırdığı bu çalışmalarda bakılmamıştır.

Laboratuvar çalışmaları

Fareler üzerinde yapılan laboratuvar çalışmalarında; tetrakloroetilen soluyan farelerde karaciğer, böbrek ve löseminin bazı nadir türlerinin riskini artırmasıyla bir bağlantı bulunmuştur.

Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı tetrakloroetileni karsinojen olarak tanımladı mı?

Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 'nın bir parçasıdır. Temel hedefi kanser nedenlerini belirlemektir. İnsanlardaki ve laboratuvar hayvanlarındaki çalışmalara dayanan verilere dayanarak, IARC tetrakloroetileni grup 2A karsinojen (muhtemelen insanlarda karsinojen) olarak sınıflandırır.

- İlgili konu: Kanser yapıcı bir madde ne zaman kanser yapar?

Tetrakloroetilen başka sağlık sorunlarına yol açar mı?

Tetrakloroetilen cilt ile doğrudan temas edildiğinde tahriş eder. Hava, su ve yemek yoluyla az miktarda alınan bu kimyasalın gözle görülür olumsuz bir etkisi gözlenmez. Yüksek oranda maruz kalınırsa mide bulantısı, baş ağrısı, görme, konuşma ve yürüme problemleri görülebilir.

Tetrakloroetilen seviyeleri ve maruziyeti azaltılabilir mi?

Her ne kadar tetrakloroetilen net bir karsinojen olmasa da birçok ülke maruziyetinin sınırlandırılması için düzenlemeler sahiptir. Esas risk altındakilerin son ürün kullanıcıları değil (örneğin kuru temizlemede temizlenmiş kıyafetleri kullananlar), bu tür kimyasalların kullanıldığı işyerlerinde çalışanlar olduğu unutulmamalıdır.

Örneğin kuru temizleme işi gibi potansiyel maruz kalmış bir alanda çalışanlar için maruziyeti azaltmanın veya önlemenin birkaç yolu vardır. İşten sonra kıyafetleri değiştirmek, iş elbiselerini düzenli olarak yıkamak ve yiyecekleri çalışma alanından uzak tutmak gibi uygulamalar önerilir. Maruz kalma seviyesini azaltmak için; eldiven ve solunum aygıtı gibi kişisel koruyucu ekipmanlar koruyucu düzenlemenin önemli bir parçası olabilir. Şirketler ayrıca, riskli malzemeleri tespit edip güvenli olanlarıyla değiştirmeli. Çalışma alanlarını gerektiği kadar havalandırmak gibi değişiklikler ile işçilerin bu kimyasala olan maruziyetini azaltabilir.

Kuru temizleme yapılmış giysiler

Eğer kuru temizlenen giysiler giyerseniz, genelde bir miktar tetrakloroetilene maruz kalırsınız. Ancak, profesyonel kuru temizleyiciler normalde giysilerden tetrakloroetileni çıkartırlar. Yeni kuru temizlenmiş giysilerinizde farklı veya kimyasala benzer solvent gibi bir koku alırsanız siparişinizi yeniden işleme aldırmalı veya başka bir temizleyiciye götürmelisiniz. Ayrıca kuru temizlemeden gelmiş kıyafetlerinizi bir miktar havalandırmanın da faydası olabilir.

1. Tetrachlorethylene (Perchloroethylene).

American Cancer Society website cancer.org, Last Revised: January 6, 2014

2. Vlaanderen J, et al.

Tetrachloroethylene exposure and bladder cancer risk: a meta-analysis of dry-cleaning-worker studies.

Environ Health Perspect. 2014.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Nabız (İstirahat Kalp Hızı) ve Kanser Arasındaki Şaşırtıcı İlişki

Nabız (İstirahat Kalp Hızı) ve Kanser Arasındaki Şaşırtıcı İlişki

Kalp atış hızı (nabız), kalbin bir dakika içinde kaç kez attığının ölçüsüdür. Kalp atış hızımız, sağlığımızla...

Kanserlerin Ne Kadarı Önlenebilir ve Önlenebilir Kanser Nedenleri Nelerdir?

Kanserlerin Ne Kadarı Önlenebilir ve Önlenebilir Kanser Nedenleri Nelerdir?

Yeni bir araştırma, kanser tanılarının %40'ının ve kansere bağlı yaşam kayıplarının %44'ünün önlenebilir risk faktörlerine bağlı...

Gece Geç Saatlerde Yemek Yiyenlerde Kolon-Rektum Kanseri Riski Daha Fazla Olabilir

Gece Geç Saatlerde Yemek Yiyenlerde Kolon-Rektum Kanseri Riski Daha Fazla Olabilir

Uzun zamandır gece geç saatlerde, özellikle yağ ve şeker açısından zengin büyük öğünlerden kaçınılması gerektiğini biliyoruz....

Genç Yaşta Kanser Vakaları Artıyor – Hızlı Yaşlanma Önemli Bir Neden Olabilir mi?

Genç Yaşta Kanser Vakaları Artıyor – Hızlı Yaşlanma Önemli Bir Neden Olabilir mi?

Son çalışmalara göre, 50 yaşın altındaki bireylerde kanser teşhisi, yalnızca ABD değil, küresel olarak da artmaktadır....

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında