Leptin nedir? Obezitenin BİYOLOJİK nedenlerinin keşfi
Peptidler sınıfının bir üyesi olup yağ dokusundan salgılanan açlık ve tokluk hissinden enerji dengesine kadar bir çok işlevi olan leptin hormonu vücudumuzun bir çok yerinde görev alır. Halk arasında tokluk hormonu olarak da bilinen leptin özellikle obeziteyle olan ilişkisinden dolayı pek çok araştırmacının ilgisini çekmiş ve üzerinde çalışılmaya başlanmıştır. Peki leptinin işlevleri ve tarihsel serüveni nasıldır?
Leptinin ve obezitenin biyolojik – çevresel olmayan – temellerinin keşfi?
Leptinin varlığı ilk olarak 1978 yılında DL Coleman tarafından bir hipotez olarak ortaya atıldı. Coleman, db olarak adlandırılan gen mutasyonu olan fareler üzerinde çalışmalar yaptı. Db/db adı verilen farelerde obezite, diyabet ve hipefaji (kontrolsüz yeme) vardı. Coleman zayıf bir fareninin dolaşım sistemini db / db faresinin dolaşım sistemiyle bağladığında zayıf fare açlıktan öldü. Bunun nedeninin db / db gen mutasyonuna sahip farenin ürettiği bir molekülün zayıf farenin yemeyi bırakmasına ve sonucunda açlıktan ölümüne yol açtığın düşünmüştü.
Ob (obez) olarak adlandırılan bir fare türü ilk defa 1950’lerde görülmüştür. Bu fareler normal farelerin 3 katı ağırlığındaydı ve iştahları doymuyordu. Jeffrey M. Friedman bir gen mutasyonun nasıl vücut ağırlığını arttırdığı ve iştahı doyumsuzlaştırdığını merak etmiş ve bu konu hakkında çalışmaya başlamıştı. Friedman 8 yıllık çalışması sonucunda 1994’te protein yapıda bir hormon olan leptinin keşfini yapmayı başarmıştır.
Friedman’nın bu keşfi leptinin besin tüketimini, enerji dengesini düzenlediği bir fizyolojik sistem olduğunu, yağın bir endokrin/hormonal organ olduğunu ve obezitede biyolojik faktörlerin de etkili olduğunu göstermiştir. Friedman’nın leptinin keşfi ile leptin hakkında bir araştırma seli başlamış ve hormonlar hakkında 30.000’den fazla makale yayımlanmıştır.
Obezitenin sebebi leptin ve reseptörlerindeki mutasyonlar mıdır?
İlerleyen araştırmalarla birlikte leptinin beyinle iletişim içinde olduğu hipotalamus ve beynin farklı bölgelerinde leptin reseptörleri bulundu ve bazı durumlarda leptin veya reseptörlerindeki mutasyonların obeziteye sebep olduğu öne sürüldü. Fakat bu kadar araştırmaya rağmen leptinin açlık ve açlığa verilen yanıtları açıklamada sınırlı kaldığını ve leptinin bu rolü insanlarda deneysel olarak kanıtlanmadığını öne süren yazılar da mevcuttur.
Obezite tedavisinde leptin kullanılabilir mi?
Yağ hücrelerinden salgılanan leptin kan dolaşımıyla beyine etki eder. Eğer kandaki leptin miktarı azalırsa insan acıkır ve harcanan enerji azalır, bunun tam zıttı durumunda kandaki leptin miktarı arttığında gıda alımı azalır, enerji harcaması artar.
Leptin bu mekanizma sayesinde vücudun enerji dengesini ayarlar. Daha sonraları geliştirilen leptin tedavisi, lipoatrofi (yağın bir bölümünün veya tamamın çökmesi) gibi metabolik hastalıklarda faydalı olmuştur. Leptin tedavisi obez hastalarda da denenmiştir. Yapılan bir klinik deneyde obez hastalara leptin takviyesi yapılmış fakat kilo kaybı yeteri kadar olmamıştır. Durum incelendiğinde leptine karşı da insülin direnci benzeri bir leptin direnci gelişmiş olmasıydı. Leptin direnci kandaki leptin miktarının uzun bir süre fazla olması sebebiyle hipotalamusun leptin duyarlılığını kaybetmesi sonucunda oluşur. Bu da obeziteye sebep olabilir. Leptin direnci dışında yağ hücrelerinin azalması veya yetersiz leptin üretimi de obeziteye sebep olabilecek nedenler arasındadır. Leptin enerji dengesi ve besin alınımının kontrolünden başka immün hücrelerin aktivasyonu, ergenlikte bazı faktörlerin izni ve büyüme faktörü gibi yerlerde görev alırken sinir sistemi, kan dolaşım sistemi, üreme sistemi, kemiklerde ve bağışıklık sistemi gibi birçok yere doğrudan veya dolaylı olarak etki eder.
Günümüzde leptin çalışmalarına yeteri kadar destek sağlanmadığından dolayı bir çok araştırmacı başka konulara yönelmiştir. Obezitenin de – birçok kronik hastalık gibi – çok faktörlü ve oldukça kompleks bir hastalık olduğu anlaşılmıştır. Obeziteye doğrudan etkili olup vücudun birçok yerinde görev alan ve çalışmasını hala tam olarak bilmediğimiz leptin hormona, ilginin az olması ve farkındalığının yeteri kadar çok olmaması bilim dünyası için bir eksiklik olabilir. Büyük genetik verisini ve diğer birçok faktörü birlikte analiz edebilecek yapay zeka ve biyoinformatik uygulamalar, gelecekte obezitenin nedenleri ve tedavilerine dair daha iyi çözümler sunabilir.
Jeffrey Friedman.
The long road to leptin.
The Journal of Clinical Investigation, 1 December 2016.