Meme kanseriyle tanışan herkesin aklına gelen ilk sorulardan biri, bu hastalığın vücutlarında ne zaman başladığıdır. Bu sorunun yanıtı kişinin genetik özelliklerine, karşı karşıya olduğu meme kanserinin alt türüne ve hastalığın evresine göre farklılık gösterir. Gerçekte, pek çok tümörün yıllar önce, belki de beş yıl öncesinden itibaren sessizce gelişmeye başladığı düşünülmektedir.

Bu yazıda, meme kanserinin büyüme hızını ve tümörlerin oluşum sürecini etkileyen çeşitli faktörler üzerinde duracağız. Meme kanseriyle mücadele eden herkes için, bu bilgilerin neden hayati önem taşıdığını da ele alacağız. Kanserle yaşamak, bu hastalığın nasıl geliştiğini ve vücutta nasıl ilerlediğini anlamak demektir; bu yüzden bu konulara dair bilgiler, hastalıkla mücadelede önemli bir rehber olabilir.

Meme Kanseri Ne Kadar Hızlı Büyür?

Meme kanseri ne kadar sürede büyür, ya da tümörün boyutunun iki katına çıkması ne kadar zaman alır gibi sorular, tedaviye ne zaman başlamak gerektiğini düşünürken özellikle önem kazanır. Eğer vücudunuzda bir kitle keşfettiyseniz ve bu kitleyi bir süre gözlem altında tutmak önerildiyse, kanserin büyüme hızı hakkında bilgi sahibi olmak oldukça mühimdir. Meme kanserinin ilerleme hızı kişiye göre farklılık gösterse de yapılan araştırmalar bu konuda bize genel bir fikir verebilir.

Eğer doktorunuz bir kitleyi değerlendirirken, bunun zararsız olduğundan tam olarak emin değilse, beklemek yerine, biyopsi ile doku örneği alıp daha ayrıntılı bir inceleme yapılması çok önemlidir. Erken teşhis ve tedavi, meme kanseriyle mücadelede başarı şansınızı artırır.

İlk Meme Kanseri Hücresinin Oluşması

Meme kanseri, genetik düzeyde meydana gelen değişiklikler sonucu başlar. Bir meme hücresindeki mutasyonlar, hücrenin büyümesini düzenleyen genleri etkiler. Bu genetik değişimler, zaman zaman on yıllar sürebilir ve nihayetinde bir kanser hücresinin oluşumuna yol açar.

Tümör hücreleri, adeta bir domino taşı etkisi yaratarak, bir hücrenin iki, iki hücrenin dört hücreye bölünmesiyle üssel bir şekilde çoğalır. Bu süreç, tümör büyüdükçe hızlanır. Ancak, tüm hücrelerin bölünmesi aynı anda gerçekleşmez. Kanser gelişimi, tümörün oluşum sürecinde farklı evrelerde değişik hızlarda ilerleyebilir.

Meme kanseri, diğer birçok kanser türüne göre daha yavaş büyüyen bir "düşük büyüme hızına" sahiptir, yani aktif hücre döngüsünde olan kanser hücrelerinin oranı daha düşüktür.

Öte yandan, lenfomalar ve bazı lösemiler gibi tümörler, çok daha yüksek bir büyüme hızına sahip olabilir. Bu tür tümörler, bazen çocuklarda bile, keşfedilmeden önceki süreçte oldukça aktif bir büyüme gösterebilir.

Meme Kanseri İkiye Katlanma Süresi Nedir?

Meme kanserinin büyüme hızını değerlendirmenin etkili bir yolu, tümörün hacminin iki katına çıkma süresine bakmaktır. Bu, tümörün boyutunun iki katına çıkması için geçen süreyle ilgili bir göstergedir. Kanseri tedavi etmeden bırakıp ne kadar hızlı büyüyeceğini gözlemlemek etik olmadığı için, araştırmacılar bu süreyi tahmin etmek zorundadır. Fakat, yapılan araştırmalara göre bu tahminler arasında büyük farklılıklar olduğu görülmektedir.

Örneğin, 2018 yılında gerçekleştirilen bir araştırma, meme kanseri alt tipleri arasındaki büyüme hızları farklılıklarını incelemek amacıyla 265 kişide yapılan seri ultrasonları değerlendirdi. Bu incelemeler, hastaların tanı ve cerrahi işlemleri arasında yapıldı. Araştırma sonuçları, tümörlerin büyüme hızlarının, kanserin alt tipine ve özellikle bu alt tiplerde bulunan östrojen reseptörlerinin varlığına bağlı olarak büyük farklılıklar gösterdiğini ortaya koydu.

Bir çalışmada, ortalama 57 gün süren bir dönemde, tümörlerin %36'sının boyutunda bir değişiklik olmazken, %64'ünde büyüme kaydedildi. Büyüme gösteren tümörlerin hacminde ortalama %34,5'lik bir artış saptandı. Özellikle üçlü negatif tümörler, östrojen reseptörü pozitif ve HER2 negatif tümörlere kıyasla daha hızlı hacim artışı ve daha kısa ikiye katlanma sürelerine sahip bulundu.

Ayrıca, 2016 yılında yapılan başka bir araştırmada, tanı ve cerrahi arasında geçen 31 günlük süre zarfında ultrason görüntüleri üzerinden 323 hastadaki tümör büyümesi incelendi. Bu süreçte tümörler ortalama 1,47 santimetre (cm) çapından 1,56 cm çapına yükseldi.

Günlük büyüme oranları tümör tipine göre değişiklik gösterdi:

  • Üçlü negatif tümörler için günlük %1,003 artış,
  • HER2 pozitif/östrojen reseptörü negatif tümörler için günlük %0,859 artış,
  • Östrojen reseptörü pozitif tümörler için günlük %0,208 artış gözlemlendi.

Büyüme Hızını Etkileyen Faktörler

Meme kanserinin büyüme hızını etkileyen bir dizi faktör bulunmaktadır. Bu faktörler, kanserin nasıl tedavi edileceği ve izleneceği konusunda önemli ipuçları sunar:

  • Kanser Türü: İnflamatuar meme kanseri gibi bazı türler, diğer meme kanseri türlerine göre çok daha hızlı bir büyüme eğilimindedir.
  • Tanı Yaşı: Genç kadınlarda görülen meme kanserleri, genellikle yaşlı kadınlarda görülenlere kıyasla daha hızlı büyür ve daha agresif tümör özellikleri taşır.
  • Menopoz Durumu: Menopoz öncesi dönemdeki kadınlarda meme tümörlerinin büyümesi, menopoz sonrası dönemdeki kadınlara göre genellikle daha hızlıdır. Bu, vücuttaki östrojen seviyeleriyle ilişkilendirilebilir.
  • Reseptör Durumu: Üçlü negatif ve üçlü pozitif kanserler gibi bazı kanser türleri, östrojen reseptörü pozitif kanserlere göre daha hızlı büyüme gösterir.
  • Östrojen Tedavisi: Menopoz sonrası dönemde hormon replasman tedavisi alan kadınlarda meme tümörlerinin büyüme hızı genellikle artar.
  • Ki-67 İndeksi: Bu indeks, tümörün ne kadar hızlı bölündüğünü gösterir. Yüksek bir Ki-67 indeksi, tümörün daha hızlı büyüdüğünü işaret eder.
  • Tümör Derecesi: Tümör hücrelerinin mikroskop altında görünümü, hücrelerin ne kadar anormal olduğunu ve buna bağlı olarak ne kadar hızlı bölünebileceğini gösterir. Daha yüksek tümör derecesi, ki bu patoloji raporlarında “Grade” olarak ifade edilir, genellikle daha hızlı bir büyüme anlamına gelir.

Meme Kanseri Ne Kadar Hızlı Yayılır?

Meme kanserinin vücuda yayılması, yani metastaz yapması, bu hastalığın seyrinde dönüm noktası olan ve çoğu ölümün başlıca nedenidir. Bu süreç, kanserin ne kadar hızlı ilerlediğini anlamamızı gerektirir. Tipik olarak, meme kanseri ilk olarak koltuk altı bölgesindeki lenf düğümlerine yayılır; bu duruma “lenf düğümü pozitif” veya “nod pozitif” meme kanseri denir. Lenf düğümlerine yayılım gösterse dahi, kanser hala erken evrede sayılır ve uygun tedavi ile iyileştirilebilir bir durumdadır.

Ancak kanser, kemiklere, beyne, akciğerlere veya karaciğere gibi daha uzak organlara yayıldığında, artık evre IV ya da metastatik meme kanseri olarak sınıflandırılır ve bu durum, kanserin tedavisinin daha zor olduğunu ifade eder.

Meme kanserlerinin çoğu, yayılma potansiyeline sahiptir. İn-situ karsinomu ya da evre 0 olarak bilinen meme kanseri, sınırlı yayılımı sebebiyle invaziv olmayan bir tür olarak kabul edilir ve cerrahi ile yüksek oranda tedavi edilebilir. Bununla birlikte, meme kanserinin diğer evreleri (evre I'den evre IV'e kadar) invaziv olarak değerlendirilir ve yayılma riski taşır. Erken evrede olsa bile, lenf düğümlerine yayılımın gerçekleşmiş olması, kanserin meme dışına yayılma potansiyelini barındırdığının bir göstergesidir. Bu bilgiler, hastalığın yönetiminde erken tanı ve tedavinin önemini bir kez daha ön plana çıkarır.

Meme Kanserinin Yayılma Hızı Ne Kadardır?

Meme kanserinin yayılma hızı, kanser türü ve alt tipine göre büyük farklılıklar gösterebilir. Örneğin, duktal karsinom gibi bazı kanser türleri, lobüler karsinoma kıyasla aynı boyut ve evrede bile daha hızlı yayılma eğilimindedir.

Genellikle, bir meme kanseri tümörü en az 2 ila 3 santimetre çapa ulaşmadan lenf düğümlerine yayılmaz. Ancak, bazı kanser türleri, tümör daha 1 santimetreden küçükken dahi erken aşamada yayılabilir.

Tümör boyutu ve lenf düğümlerine yayılma ilişkisi incelendiğinde, çok küçük ya da çok büyük meme tümörleri için, tümör boyutunun lenf düğümleri yayılımına etkisi üzerine sınırlı kanıt bulunmaktadır. Ancak, klinik pratikte en sık karşılaşılan tümör boyutları dikkate alındığında, tümörün büyüklüğü ile lenf düğümlerinin etkilenme riski arasında belirgin bir ilişki gözlemlenir. Bu, tümör boyutunun, kanserin vücutta nasıl yayıldığını anlamak için önemli bir faktör olduğunu göstermektedir.

Meme Kanseri Tedavisine Ne Kadar Süre Bekleyebilirsiniz?

Meme Kanseri Ne Kadar Hızlı Gelişir?

Meme kanserinin tek bir hücreden tespit edilebilir bir tümöre dönüşme süreci üzerine kesin bir zaman çerçevesi belirlemek zor. Bu zorlukların bir sebebi, ikiye katlanma süresi gibi modellerin tümörün büyüme hızının sabit kaldığını varsaymasıdır. Ancak gerçekte, kanserin büyüme hızı değişkenlik gösterir.

Eğer ikiye katlanma süresi sabit olsaydı, 200 gün gibi bir süre ile ikiye katlanan bir tümör, fark edilir hale gelmesi için yaklaşık 20 yıl gerekirdi. 100 gün ikiye katlanma süresine sahip bir tümör için bu süre 10 yıla düşerken, 20 gün ikiye katlanma süresine sahip bir tümör, sadece iki yıl içinde fark edilir bir boyuta ulaşabilirdi.

Yapılan çalışmalar, meme kanserinin ikiye katlanma süresinin genellikle 50 ile 200 gün arasında değiştiğini göstermektedir. Bu, günümüzde teşhis edilen meme kanserlerinin, büyüme oranı sabit kalmış olsaydı, en az beş yıl önce başlamış olabileceğini işaret eder. Ancak, kanserin büyüme hızı birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterir ve sabit bir oranla ilerlemez. Bu nedenle, meme kanseri tedavisine başlama konusunda herhangi bir gecikme, hastalığın seyrini olumsuz etkileyebilecek önemli bir faktördür ve erken teşhis ile müdahale her zaman için en iyi yaklaşımdır.

Meme Kanseri İlk Ne Zaman Tespit Edilebilir?

Meme kanserinin erken teşhisi, hastalığın başarılı bir şekilde tedavi edilme şansını büyük ölçüde artırır. Bu sebeple, düzenli mamografi taramaları ve kendi kendine yapılan meme muayeneleri büyük önem taşır.

  • Meme Muayenesi: Bir meme kütlesinin fark edilmesi, bulunma şekline göre değişiklik gösterebilir. Kendi kendine yapılan muayenelerde veya bir sağlık profesyoneli tarafından yapılan kontrollerde, kitlelerin büyüklüğü farklılık gösterebilir. Deneyimli bir sağlık profesyoneli, bazen yarım inçten daha küçük (0,5 ila 1,0 cm) kitleleri dahi tespit edebilir. Daha büyük kitleler (%60 oranında 1,0 ila 1,5 cm, %96 oranında ise 2,0 cm ve üzeri) daha yüksek oranlarda bulunabilir. Kendi kendine muayene yapan kadınlarda tespit edilen tümörlerin ortalama boyutu genellikle 1 cm'dir; muayene yapmayanlarda bu ortalama 2,62 cm'ye çıkar.
  • Amerikan Kanser Derneği gibi otoriteler, düzenli kendi kendine muayenelerin veya sağlık profesyonelleri tarafından yapılan rutin kontrollerin meme kanseri riski ortalama olan kadınlar için mutlak bir gereklilik olmadığını belirtse de özellikle yüksek risk altındaki bireyler için bu tür kontrollerin faydalı ve güçlendirici olabileceğini vurgularlar. Kendi kendine muayeneler, kişilerin meme dokularının normal durumunu öğrenmelerine ve herhangi bir değişikliği erken fark etmelerine yardımcı olabilir.
  • Mamografi: Mamografiler, meme içindeki mikrokalsifikasyonlar gibi erken kanser belirtilerini tespit edebilir. Mamografi ile bulunan tümörlerin ortalama boyutu 1,1 cm'dir ve en küçük tespit edilebilir tümör boyutu 0,2 ila 0,3 cm arasındadır. Mamografi taramalarının yaygınlaşması, tespit edilen tümörlerin ortalama boyutunda zamanla bir azalmaya yol açmıştır; 1984'ten 2014'e kadar bu boyut %26 oranında azalarak 2,6 cm'den 2,0 cm'ye düşmüştür. Ancak, 2001 ve 2014 yılları arasında yapılan bir çalışma, bu trendin tersine döndüğünü ve tümörlerin ortalama boyutunun %3 ila %13 arasında arttığını göstermiştir.
  • Meme MRG: Meme manyetik rezonans görüntüleme (MRG), özellikle aile öyküsü olan kadınlar için son derece değerli bir tarama yöntemi olabilir. Yeni geliştirilen "Hızlı Meme MRG" teknikleri, özellikle dens (yoğun) meme dokusuna sahip kadınlar için mamografilere göre daha yüksek bir tespit oranı sunabilir.

Özet

Meme kanserinin ilerleme hızı, kanser hücrelerinin bölünme ve büyüme oranıyla doğrudan ilişkilidir. Bu süreç, özellikle "ikiye katlanma süresi" gibi modeller aracılığıyla tahmin edilir ve meme kanserinin alt tipi, büyüme hızında belirleyici bir rol oynar. Ayrıca, Ki-67 tümör işaretçisi düzeyi ve tümörün derecesi gibi faktörler, kanser hücrelerinin laboratuvarda incelendiğinde gözlemlenen fiziksel özelliklerini kapsar ve büyüme hızını etkileyebilir.

Kanserin büyüme hızı kişiden kişiye farklılık gösterse de, erken teşhisin tedavi başarısı üzerinde önemli bir etkisi vardır. Erken evrede tespit edilen meme kanseri, genellikle daha iyi tedavi sonuçlarına sahiptir. Bu nedenle, meme kanserinin en erken ve en tedavi edilebilir aşamasında tespit edilmesine yardımcı olabilecek rutin mamografi taramaları ve düzenli meme muayenelerinin önemi büyüktür. Sağlık hizmeti sağlayıcınızla düzenli iletişim halinde olmak ve önerilen tarama programlarına uymak, bu süreçte kritik bir adımdır.