Safra kanalı taşı hastalığı, tıbbi olarak bilinen ismi koledokolitiazis, safra kesesi taşı veya taşlarının safra sisteminin herhangi bir kanalına yerleştiğinde ortaya çıkan durumdur. Taşın yerleştiği ilgili kanallar ise ortak safra kanalı (koledok), kistik kanal ve ortak hepatik (karaciğer) kanallarıdır. Taşın kanalda değil de safra kesesinin içinde bulunma durumu ise kolelitiazis olarak adlandırılır.

Karaciğerin altında küçük bir organ olan safra kesesinin esas fonksiyonu, sindirime yardımcı olacak safra depolamaktır. Safra kesesinde veya kanalında gelişen safra taşları, farklı kimyasal yapılarda olabilir. 8 çeşit safra taşı tanımlanmıştır ve en sık görüleni kolesterol taşıdır.

Amerika’daki yaklaşık 25 milyon kişide (yaklaşık %10-15 düzeyinde) hayatlarının bir döneminde safra taşı geliştiği bilinmektedir.

Safra taşlarının büyüklüğü mikroskobik düzeyden ceviz büyüklüğüne kadar değişiklik gösterebilir. Bazı kişilerde safra kesesinde bir ya da iki tane taş olurken bazılarında ise onlarca taş bulunabilir. Ancak %80’i sessiz gelişir ve kişide herhangi bir şikayet oluşmaz. Karın ultrasonografisi ve diğer radyolojik tetkiklerle tesadüfle ortaya çıkar.

Risk faktörleri

  • Kadın olmak ve yüksek östrojen seviyelerine sahip olmak
  • Gebelik
  • Hormon tedavisi almak ve doğum kontrol hapı kullanmak
  • 40 yaşın üstünde olmak
  • Şişmanlık
  • Metabolik sendrom, diyabet veya insülin direnci yüksek olmak
  • Yüksek kalorili ve işlenmiş gıdalar ile düşük lifli diyetle beslenmek 
  • Hızla kilo kaybı yaşamak 
  • Önceden safra kesesi veya safra kanalı taşı hastalığı olmak (tekrarlatıcı olabileceği gibi bazen safra kesesi alınmasına rağmen 3 yıl daha safra taşları görülmeye devam edebilir)
  • Safra sistemi enfeksiyonu geçirmek, safra taşını artıran riskler arasındadır.

Safra kanalında taş belirtileri

Ağrı en önemli şikayettir ve özellikle yemek sonrasında olabilir. Karında sağ üst bölgede artan ağrı, tipik olarak göğüs kemiği altında belirir hatta omuza kadar ağrı yayılabilir.

Diğer belirtiler arasında mide bulantısı ve kusma, ateş, titreme, ciltte ve göz beyazında sararma, koyu renkli (çay renginde) idrar yapma, açık renkli dışkılama sayılabilir.

Safra taşı ve tıkanmış kanalların önemli yan etkileri vardır hatta bazen ölümcül bile olabilmektedir. Safra kesesi ve karaciğer iltihabı ve hasarı, safra taşı pankreatiti (pankreasta iltihap oluşması) ve kana bakteriyel enfeksiyon yayılması gibi yan etkiler nedeniyle safra kanalında taş olan hastaların doktor kontrolünde olması ve gerekli tedavilerinin yapılması önerilmektedir. Safra kesesinin içinde bulunan taşlar ise çoğunlukla herhangi bir belirti veya şikayete neden olmaz.

Safra kanalı taşı tanısı nasıl konur?

Doktorlar değerlendirme sonrasında tanıda radyolojik tetkik olarak ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR), endoskopik retrograd kolanjiopankreatografiden (ERCP) faydalanabilmektedir.

Kan tetkikleri olarak karaciğer ve safra kesesi fonksiyonunu gösteren bilirubinler (total ve direkt), alkalen fosfataz, AST, ALT ve GGT testleri değerlendirilebilir.

Koledokolitiazis nasıl tedavi edilir?

Genellikle tesadüf olarak saptanan küçük ve bir-iki adet olan safra kesesi taşları herhangi bir operasyon yapılmadan bazen yıllarca takip edilebilir. Ancak keseden kanala geçerek belirti ve ciddi olabilen şikayetlere neden olan veya bulunduğu yer itibariyle tehlikeli olabilecek taşlar için bazı girişimsel yöntemler veya ameliyat önerilebilir.

Bunun için en yaygın olarak ERCP ile sfinkterotomi (kanal ağzının genişletilmesi) yapılmaktadır. ERCP sırasında karaciğer ve pankreas kanalları endoskopik olarak görüntülenir ve ucunda ışık olan bir tüp kullanılır. Sonrasında bulunan taşı çıkarmak için endoskopik cihazla sfinkterotomi denilen küçük bir kesi yapılır ve bu kanal ince bağırsağa boşalır. Diğer cerrahi yöntemler de kapalı veya açık ameliyatla safra kesesinin ve kanal içindeki taş(lar)ın alınmasıdır.

Aktif safra kesesi hastalığının tedavisinde en etkili yöntem safra kesesinin çıkarılmasıdır. Ancak safra kesesi ve safra yollarında herhangi bir iltihap ve enfeksiyon varsa öncelikle tedavisi yapılmalı ardından müdahaleler yapılmalıdır.