Testis Kanseri ve Aile Planlaması: Tedavi Sonrası Çocuk Sahibi Olmak Mümkün Mü?

Testis kanseri ve bazı kanser tedavi yöntemleri, kişinin çocuk sahibi olma durumunu etkileyebilir. Kişiler, sperm üretememe, cinsel aktivitede veya doğurganlıkta azalma gibi durumlar ile karşı karşıya kalabilir.

Testis kanseri, sperm depolayan ve testosteron hormonunu üreten testislerde meydana gelir. Bu hastalık ve tedavisi, kişilerin üreme yetenekleri üzerinde olumsuz etkilere neden olsa da bazı kişiler ürüme yeteneklerini koruma şansına sahiptir. 

Testis Kanseri Tedavisinin Üreme Üzerindeki Etkileri

Testis kanseri, tedavi edildiğinde büyük ölçüde iyileşme sağlanabilir. Ancak, farklı tedavi yöntemleri ürüme üzerinde geçici veya kalıcı değişikliklere neden olabilir. Testis kanseri için tedavi yöntemleri, radyasyon tedavisi, kemoterapi, lenf düğümlerinin alınması ve testislerin alınmasını içerebilir:

• Radyasyon Tedavisi: Testis kanserini tedavi etmek için kullanıldığında, kişinin sperm sayısını azaltabilir ve testosteron seviyelerini düşürebilir. Tedavi, sperm hücrelerini ve sperm üreten kök hücreleri yok edebilir.
• Kemoterapi: Kemoterapi ilaçları, özellikle en yaygın olan alkile edici ajanlar olarak bilinen kemoterapi ilaçları, spermi ve sperm üreten hücreleri hasara uğratabilir.
• Lenf Düğümlerinin Alınması: Lenf nodu diseksiyonu veya lenfadenektomi olarak da bilinen bu işlem sırasında cerrah, lenf düğümlerini alır ve kanser belirtileri açısından kontrol eder. Ameliyat, meninin salınması ve boşaltılmasıyla ilgili yakındaki sinirleri ve yapıları etkileyebilir. Bu da meninin mesaneye olacak şekilde geriye doğru akması olarak tanımlanan retrograd ejakülasyona veya kişinin ejakülasyon yapamadığı anejakülasyona yol açabilir.
• Testislerin Alınması: Cerrahın operasyon sırasında yalnızca bir testisi alması, genellikle kişinin cinsel yeteneği üzerinde bir etki yaratmaz. Ancak her iki testisin de alınması, kişinin sperm üretemeyeceği ve kısırlaşacağı anlamına gelir. Ayrıca bu durumda kişi testosteron da üretemez. Bu da ereksiyon yeteneğini ve cinsel isteğin azalmasına neden olabilir. 

Testis Kanseri ve Cinsel Yaşam

Testis kanseri, kişilerin cinsel aktivitesini çeşitli yollarla etkileyebilir. Bu etkiler, kanserin ya da tedavilerin doğrudan sebep olduğu fiziksel etkiler veya mental ve duygusal zorluklar olabilir.

Testis kanseri, bir kişide şunları etkiler:

• Ereksiyon yeteneğini
• Ejakülasyon yeteneğini
• Cinsel arzusunu
• Özgüveni ve özsaygısını
• Cinsel aktiviteyle ilgili kaygı seviyesini

Tedaviye başlamadan önce, kişinin doktoru ile cinsel ve üreme sağlığı ile ilgili endişelerini paylaşması sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için faydalı olacaktır. Ayrıca kişinin, partneri ile de iletişim içinde olması, birbirileri arasındaki yakınlığın artmasına ve cinsel aktivite konusundaki kaygının azalmasına yardımcı olacaktır. Ek olarak, çocuk sahibi olmak isteyen bireyler, tedaviye başlamadan önce sperm bankasında sperm depolama konusunu da düşünebilirler. 

Tedavi Sonrası İyileşme Süresi

Testis kanseri kişilerin tedaviden sonra çocuk sahibi olmak için ne kadar beklemeleri gerektiği konusunda, doktorları ile konuşmalıdır. 

Araştırmalara göre, testis kanseri tedavilerinden kaynaklanan kısırlık endişelerinin çoğu yaklaşık 2 yıl sonra çözülmektedir. Uzmanlar, genellikle bu kişilerin çocuk sahibi olmaya çalışmadan önce 6 ay ile 2 yıl arasında beklemesini tavsiye ediyor. Ayrıca uzmanlar, testis kanseri tedavi gören kişilere, tedavi sırasında ve bir süre sonrasında doğum kontrolü kullanmalarını tavsiye ediyor.

Konjenital Anomali Riski Var Mı?

Testis kanserinde konjenital anormalliklerin (doğuştan gelen anomalilerin) riski düşüktür. 2019'da yapılan bir araştırmada, testis germ hücresi kanseri (TGCC) olan erkeklerin çocuklarının, diğer çocuklara kıyasla yaklaşık %30 daha fazla konjenital anomalilere sahip olduğu bulunmuştur. Ancak, TGCC için radyoterapi veya kemoterapi alan kişilerin çocuklarında doğuştan anomalilere yönelik artan bir risk bulunmamıştır. Bu da konjenital anormalliklerin radyoterapi veya kemoterapinin etkilerine bağlı olma ihtimalinin düşük olduğu anlamına gelir. 

Konjenital anormallikler ve çocuk sahibi olma konusunda endişe duyan kişiler, ilgili spesifik riskler hakkında bir uzmana başvurabilir.

Sperm Bankacılığı

Sperm depolama veya sperm bankacılığı, kişinin üreme hakkını korumaya yardımcı olabilir. Kişinin sperminin veya cinsel yeteneğinin zarar görebileceği bir tedavi söz konusu olduğunda kişi, tedaviye başlamadan önce spermlerini bir sperm bankasına saklamayı düşünebilir. 

Sperm bankası, kişi hazır olduğunda in vitro fertilizasyon (IVF) için kullanılmak üzere sperm örneklerini alır. Bu şekilde spermlerin depo edilmesi, tedavi sonrası kısır olan bir kişiye gelecekte biyolojik olarak çocuk sahibi olma imkanı sunar. 

Tedaviden Sonra Üreme Tedavileri

Testis kanseri çoğunlukla, bir testiste gelişir ve diğer testis genellikle yeterli miktarda testosteron sağlayabilir. Eğer kanser her iki testiste de görülürse, kişi testosteron tedavisine ihtiyaç duyabilir. Testosteron tedavileri, aylık olarak yapılan testosteron enjeksiyonlarını, burun spreylerini, jellerini, bantlarını veya ağızdan alınan haplarını içerebilir. Bu tedaviler, her iki testisi de alınan bir kişide üreme yeteneğinin değil, genel sağlık durumunun iyileştirilmesine yardımcı olabilir. Çocuk sahibi olabilmenin korunmasının en etkili yolu, tedaviden önce sperm örneklerini bir sperm bankasında saklamaktır.

Testis Kanseri Genetik Midir, Tedavisi Kalıcı Mıdır?

Testis kanseri olan çoğu insanın hastalıkla ilgili aile öyküsü yoktur. Ancak, testis kanseri olan bir aile üyesine sahip olmak, bu kişinin hastalık riskini artırabilir. 

Öte yandan testis kanseri tedavisi oldukça etkilidir ve uzun süre etkili olabilir.

Özetle Testis Kanseri Kişiler Daha Sonra Çocuk Sahibi Olabilir Mi?

Testis kanseri ve tedavileri kişinin üreme durumunu etkileyebilir. Radyasyon tedavisi ve kemoterapi gibi tedaviler spermi ve spermi oluşturan hücreleri hasara uğratabilir. Genellikle radyoterapi veya kemoterapi alan kişilerin partneriyle bir çocuk sahibi olma girişiminde bulunmadan önce bir uzmana başvurmaları ve beklemeleri önerilir.

Tedaviye başlamadan önce sperm bankasında sperm depolamak, kişinin ebeveyn olma hakkını korumanın etkili yolu olabilir. Bireyler, tanı anından itibaren kanser tedavi ekibiyle cinsel ve üreme sağlıkları hakkında konuşmaktan kaçınmamalıdır.