Uyku alışkanlıkları sağlığımızı yakından ilgilendirmektedir. Yapılan pek çok çalışma az veya gereğinden fazla uyumanın sağlığımıza olumsuz etkileri olduğunu, hatta yaşam kaybı riskini arttırdığını göstermektedir. Uykunun genel sağlığımız üzerindeki olan bu etkisinde belki de diğer hastalıkların – hem yaşam süresine hem de uyku süresine olan – etkilerinin de önemli olabileceği düşünülmektedir.

Uyku süresinin ve uyku alışkanlıklarının, uzun ömre diğer bir deyişle yaşam süresine olan etkilerini araştıran büyük bir araştırmada 21 binden fazla ikiz, 22 yıldan daha uzun süre takip edilmiştir.Katılımcıların ikiz olmasının sebebi, ikizlerin aynı ortamda büyümesi ve aynı genetik özelliklere sahip olmalarıydı. Bu şekilde uyku sürelerinin uzun yaşama etkisi daha güvenli ölçülebilecekti.

Katılımcı ikizlere 22 yıllık takipte uyku süreleri;

  • 7 saatten daha az
  • 7-8 saat arası
  • 8 saat ve daha fazla süre), uyku ilacı kullanıp kullanmadığı ve uyku kalitesi ile ilgili sorular sorulmuştur.

Çalışmada, gece 7 saatten az veya 8 saatten fazla uyuyanlarda ölüm riskinin %17 ile 24 oranında arttığı gözlenmiştir. Ayrıca uyku ilacı kullanımı da ölüm riskini 3’te 1 oranında arttırmıştır.

Bu çalışma uzun yaşam için ideal uyku süresinin 7 ile 8 saat olması gerektiğini düşündürmektedir. Ancak bu süre, kişinin ihtiyaçlarına göre (mesleğine, çalışma düzenine veya diğer ihtiyaçlar) kişiden kişiye değişebilir.

Uyku kalitesinin de uyku süresi ile yakından ilişkili olduğu gözlenmiştir. Uyku kalitesi, REM uykusuyla birlikte uykunun işlevi için en önemli olduğu düşünülen yavaş dalga uykusu miktarı ile güçlü bir şekilde ilişkili olduğu saptanmıştır.

Çalışmada, daha önceki çalışmalarda elde edilen çelişkili sonuçların aksine uyku ilacı veya sakinleştirici kullanımı ile artan ölüm riskini arasında hafif-orta düzeyli ilişki bulunmuştur.

uykunun evreleri uyku siklusları

Uyku, Farklı Evreleri Olan Dinamik Bir Süreçtir

Uyku, insanlar ve diğer birçok memeli hayvan için, öğrenilen bilgilerin işlenip kayda geçmesi ve beynin dinlenebilmesi için gerekli olan vazgeçilmez bir olgudur. Uykunun farklı evreleri vardır. Biri hızlı göz hareketleri REM (Rapid Eye Movements) dönemi, diğeri ise göz hareketlerinin olmadığı ya da yavaşladığı NREM (non-REM) dönemidir. REM, beynin gün içinde öğrendiği bilgileri pekiştirdiği oldukça aktif bir uyku dönemidir. Kaydedilen elektriksel beyin dalgalarına göre REM döneminde beyin, neredeyse gündüz kadar aktif bir süreç geçirerek ayıklama, temizleme ve kaydetme işlemlerini gerçekleştirir. Rüyaların görülmesi de bu sürede gerçekleşir. Non-REM dönemi ise bedeni hatta bedenden çok beyni asıl dinlendiren derin uykuyu sağlar. Kasların iyice gevşeyip dinlenmesi bu süreçte olur. Bu döngü uyanana kadar yaklaşık her 90 dakikada bir devam eder (sabaha yaklaştıkça REM süresi uzarken non-REM kısalır).

Farklı uyku süreleri için artmış risk, daha fazla veya daha az uykuyla ilişkili olabilir. Ancak altta yatan başka bir faktör de hem uyku süresinde hem de ölüm riskinde değişimlere neden olabilir. Örneğin kalp hastalığı yaşamış bir kişide bu hastalık kişinin uyuduğu süreyi ve ölüm riskini değiştirebilir.

Araştırmalar, düzenli olarak geceleri 7 saatten az bir süre uyku uyuyanlar arasında kalp damar sistemi, endokrin (hormon hastalıkları), bağışıklık ve sinir sistemleri üzerinde olumsuz etkilere neden olabileceğini göstermektedir. Ayrıca uyku yoksunluğu, beslenme değişikliği, sigara ve alkol gibi olumsuz alışkanlıkları arttırarak obezite, diyabet, yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları, anksiyete, depresyon gibi ciddi hastalıklara neden olabilir.

Uyku Genel Sağlığın Bir Göstergesi Olarak Kabul Edilmelidir

Daha az veya çok uyku ile ölüm riski arasında karmaşık bir ilişki bulunmaktadır. Bu nedenle, uyku süresinde açıklanamadığınız değişiklikler varsa bunu ciddiye almalı ve doktorunuzla konuşmalısınız.

Özetle, yeterli süre ve kalitede uyumanın sağlığımıza ve yaşam sürelerimize olumlu katkıları bulunmaktadır. Bununla birlikte ihtiyacı karşılamayan kalitesiz uykunun ise sağlığımıza ve yaşam süremize zararlı etkileri olabilir.