Mikozis fungoides ( Mycosis Fungoides ) nedir?

  • Mikozis fungoides (MF), nadir görülen bir kutanöz T hücreli non-Hodgkin lenfomadır. Başlangıç aşamasında düşük dereceli bir malignite iken, tümör ilerlediğinde ise oldukça agresif olabilir. 
  • Bu nadir kanser türü, primer kutanöz non-Hodgkin lenfoma tipidir, yani ilk olarak deride ortaya çıkan bir lenfomadır. Daha sonra lenf düğümleri ve kemik iliği de dahil olmak üzere vücudun diğer kısımlarını içerebilir. Buna sistemik mikozis fungoides denir.
  • Mikozis fungoides, ikincil enfeksiyonlara ve ülsere neden olabilen cilt lezyonları (papüller ve plaklar) oluşturabilir. Vücudun diğer bölümleri de etkilenmiş ise kilo kaybı, yorgunluk, anemi, ateş ve gece terlemeleri gibi genel belirtiler mevcut olabilir.
  • Tümör esas olarak deri ile sınırlı olduğunda mikozis fungoides olarak bilinir; ancak, tümör hücreleri kan dolaşımına girdiğinde, buna Sézary sendromu denir. Temel olarak, MF ve Sézary sendromu aynı tipte malign (kanserli) hücrelere sahiptir. 
  • Mikozis fungoides, normal olarak, ilgili cildin biyopsisi veya büyümüş lenf nodlarının veya etkilenen organın biyopsisi kullanılarak teşhis edilir. 
  • Tedavisi, mikozis fungoidesin alt tipine ve hastalığın yayılım aşamasına bağlıdır. Kanser sadece deri ile sınırlı ise deriye yönelik tedaviler (topikal ilaçların kullanımı, fototerapi veya lokal radyasyon terapisi gibi), diğer organlara metastaz söz konusu ise sistemik tedavi (kemoterapi, radyasyon terapisi ve cerrahi kombinasyonu) olabilir.
  • Prognoz (hastalığın seyri ve sonuçları), mikozis fungoidesin alt tipi, derecesi, tedaviye verilen yanıt ve bireyin genel sağlık durumu gibi birçok faktöre bağlıdır. Genel olarak, erken evrede uygun tedavi ile prognozu iyidir.

-İlgili konu: Lenfoma, Lenf Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavisi nasıldır?

Çalışma

Mycosis fungoides (MF) teşhisi konulan iki farklı hasta başlangıçta benzer hastalık belirtileri gösterirken sonradan hastalık seyri ve sonuçlarında belirgin farklılıklar gözlenebilir. Mikozis fungoidesin ilk belirtisi ciltte kızarıklıktır. Ciltte oluşan en yaygın T hücre lenfoması olan MF’ye sahip hastaların hastalığı çoğu zaman yavaş bir şekilde ilerlemekte ve genelde hastalar normal bir yaşam sürdürebilmektedir. Ancak bazı hastalarda kanser hücreleri cildi aşıp agresif ve tedavisi oldukça zor olan bir türe dönüşebilmektedir. Bu agresif MF türü erken dönemde kök hücre nakliyle tedavi edilebilir. Ancak hastalık ilerlerse, kanser hücreleri tedaviye karşı direnç kazanmaktadır ve dolayısıyla kök hücre naklinden sonra başarılı bir remisyon (tüm hastalık bulgularının ortadan kalkması) elde etmek neredeyse imkansızlaşır.

Bu nedenle hangi MF türlerinin agresif hastalığa dönüşeceğini öngörmek için bir yöntem keşfedilmesi çok önemlidir. Brigham and Women's Hastanesi’nden araştırmacılar yeni nesil ve yüksek verim ile özel bir gen dizileme yöntemi kullanarak, hangi erken aşama hastaların agresif MF geliştirebileceğini kestirebilmektedir.

MF'li erken evre hastalığı olanların %80'den fazlası, hayat boyu ılımlı seyirli bir hastalığa sahip olacak. Fakat ileri evre MF'leri olan hastalar, güncel tedavilerle bile 1.5 – 4 yıl arasında bir yaşam beklentisiyle kötü prognoza sahiptir. Araştırmacılar 1999 yılında Dana-Farber Kanser Enstitüsü’nde Kutanöz Lenfoma Kliniği'ni kurmuşlardı ve buradaki amaçlarından birini de MF ve diğer kutanöz T-hücreli lenfoma formları için daha iyi tanı ve prognostik araçlar geliştirmek olduğunu bildirmişlerdi.

2002'den bugüne neredeyse 900 hasta, biyopsiler ve kan örnekleriyle hastalık progresyonun takibi için bu çalışmaya katıldı. Çalışmada, kütanöz T-hücre lenfomalı 300 erken evre hastanın cilt biyopsilerinden T-hücre reseptör genleri yeni nesil dizileme ile sekanslandı. Yeni nesil sekanslama, büyük miktarda DNA’nın dizilenmesine ve tek seferde incelenmesine imkan verir. Bu sayede tümördeki çok sayıda hücrenin T-hücre reseptör beta genlerinin bir görüntüsünü almak mümkün oldu. Araştırma ekibi bunu, tümör klon frekansını [tumor clone frequency (TCF)] ölçmek için kullandı. TCF, mutasyonlu lenfoma T hücrelerinin yüzdesini gösteren bir değerdir. Artmış bir TCF değeri, mikozis fungoidesli hastaların hangilerinde agresif hastalık gelişeceğini yüksek hassasiyet ile tahmin etmektedir.

Mikroskop altında iyi huylu ve mikozis fungoidese ait T hücrelerini ayırt etmek zordur. Bununla birlikte herbir T hücresi, kendi T-hücre reseptörü için özel bir DNA sekansına sahiptir ve bu DNA dizileme ile tespit edilebilir. DNA’nın bu şekilde dizilenmesi, daha önce hesaplamanın mümkün olmadığı, tümör klon frekansı hakkında öngörüde bulunmamızı sağlamaktadır.