Eli Lilly ilaç firması tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre, ramucirumab agresif mide kanserinden sonra bu kez de ileri evre akciğer kanseri tedavisinde başarılı sonuçlar elde etmiştir.

Son yıllarda kanser alanında hedefe yönelik tedavilerden elde edilen başarılı sonuçlar, kişiye özgü tedaviyi popüler hale getirmiştir. Kanserin belirlenen karakteristik özellikleri doğrultusunda uygulanan hedefe yönelik, kanser hücresini yok etmeyi amaçlayan ilaçlar aracılığı ile yapılan tedaviye kişiye özgü tedaviler denir. Amaç, en etkin tedaviyi belirlemek ve bu tedavinin hasta üzerinde en etkili şekilde sonuçlanmasını sağlamaktır.

Kanserde akıllı tedavi veya farklı bir deyişle hedefe yönelik, hedeflenmiş tedaviler 2000 sonrası birçok kanser tedavi stratejisinde sağladığı başarılar ile kanserli hastalarımızın umudu olmuştur. 2000 öncesi başarılı olamadığımız kanserin bir çok türünde kullanılan klasik kemoterapi ilaçları ile birlikte veya tek başına tahmin ötesi yararlar sağlamıştır. Günümüze değin alışılagelmiş kanser kemoterapileri, kanserli hücreler ile birlikte normal hücreleri de etkilerken; hedefe yönelik ilaçların sadece kanserli hücreyi etkilediği, normal hücreler üzerine ise hiç ya da çok az etki oluşturduğu görülmektedir. Tümöre özel hücre içi veya dışında yer alan çoğalma yollarına yönelik geliştirilen bu ilaçlar, tedavide seçicilik yaratmakta ve kanser hastalığını ürkütücü bir isim ve algıdan kronik bir hastalık algısına doğru taşımaktadır.

Ramucirumab (IMC-1121B), damar yoluyla tümöre kan taşıyan anjiogenez (yeni damarların oluşması, gelişmesi) sürecini doğrudan engellemek için tasarlanmış akıllı bir ilaçtır. Ramucirumab’ın, daha önceki bir makaleme konu olan ileri evre mide kanserinde de başarılı sonuçlar elde edilmesini sağladığı tespit edilmiştir. Reseptör hedefli antikor niteliğinde olan bu ilaç, tümöre kan sağlayan anormal damarları ve kan akışı sırasında sinyal gönderimini engeller, vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) reseptör 2’yi önler. Böylece, tümörün kan damar yapısını yok eder ve tümörün gelişimi için damar oluşumunu engeller.

Ülkemizde, erkeklerde birinci kadınlarda ise meme ve jinekolojik kanserlerden sonra ilk sıralarda yer alan ve sigara kullanımının önemli bir sebep olarak bilindiği akciğer kanserinin ileri evre tedavisinde etkili olabilecek yeni bir araştırmaya imza atılmıştır.

Eli Lilly ilaç firması tarafından yürütülen araştırmada, bakım tedavisi yapılan veya yapılmayan öncesinde kemoterapi tedavisi görmüş ve bu tedavi sırasında ve sonrasında hastalığı ilerlemiş, ileri evre (4. evre) küçük hücreli olmayan akciğer kanseri olan 26 ülkeden 1.200 hasta katılmıştır. Hastaların bir kısmına ramucirumab ve kemoterapi ilacı doketaksel birlikte verilirken, diğer hastalara doketaksel ve plasebo (ilaçmış gibi verilen fonksiyonsuz madde) uygulanmıştır. Bu ilaç tedavileri, her iki gruba her 3 haftada bir olarak verilmiştir. Tedavi; hastalık ilerlediğinde, kabul edilemez miktarda toksisite saptandığında, uyuşmazlık ortaya çıktığında veya hasta ilacı kullanmayı bıraktığında sonlandırılmıştır. Bu araştırmada incelenen 2 önemli konudan biri, küçük hücreli olmayan ileri evre akciğer kanseri hastalarda genel yaşam süresi diğeri ise, uygulanan tedavinin anjiogenez blokajındaki rolü olmuştur.

Yaşam kaybı riskinin yüksek olduğu ileri evre akciğer kanserinde yapılan araştırmadan elde edilen olumlu sonuçlar, yüz güldürücüdür. Bu çalışma, ileri evre akciğer kanserinde sadece kemoterapi tedavisi yerine bu tedaviye ek olarak uygulanan ramucirumab tedavisinin daha olumlu sonuçlar verdiğini göstermiştir. Yine de, bu tedavinin ardından ikinci aşamada yeni bir tedavi seçeneğinin uygulanması gereklidir. Bu sebeple, elde edilen bu olumlu ilerleme üzerinde çalışmalar devam etmektedir.

Henüz kapsamlı verilerini elde edemediğimiz ramucirumab çalışmasında sağ kalımın üstün olması ve önümüze ciddi bir seçenek olarak sunulacak olması, tüm akciğer kanseri hastaları için sevindirici niteliktedir. Önümüzdeki günlerde, kapsamlı çalışma analizlerinin sonuçlarını sizlerle paylaşacağız. Henüz araştırmaları devam eden bu ilacın, gerekli incelemeleri tamamlanarak hastalarımıza kısa sürede ulaşabileceği inancındayım.