Akciğer Kanserinde Kalıtsallık – Ne Kadar Yaygın ve Kimlerde Daha Fazla?

Akciğer Kanserinde Kalıtsallık – Ne Kadar Yaygın ve Kimlerde Daha Fazla?

Lung Cancer dergisinde 28 Temmuz 2024'te yayımlanan ve Latin Amerika'da gerçekleştirilen GERMLUNG çalışması sonuçlarına göre,

  • Genç yaş, ailede akciğer kanseri öyküsü ve sigara içmeme gibi kriterlere sahip akciğer adenokanserli hastalarda, yüksek oranda (%21) kalıtsal genetik değişimler tespit edildi.
  • Bu genetik değişikliklerin, genellikle erkeklerde daha sık görülme ve aynı zamanda tedavi edilebilecek diğer genetik özelliklerle birlikte ortaya çıkma eğiliminde olduğu bulundu.

Akciğer Kanserinde Kalıtsallığın Önemi

Akciğer kanseri, dünya genelinde her iki cinsiyet için de kansere bağlı yaşam kayıplarının ilk nedenidir ve önümüzdeki on yılda bu hastalığa bağlı yaşam kaybı sayısının artması beklenmektedir. İleri evrede teşhis ve yeni tedavilere kısıtlı erişimi nedeniyle bu durum kısmen izah edilebilir.

Son yıllarda, akciğer kanserlerinde kalıtsal faktörlerin rolü daha fazla anlaşılmaya başlanmıştır. Özellikle genç yaşta teşhis edilen hastalar, sigara içmeyenlerde görülen kanser vakaları ve tedaviye yönelik hedeflenebilir genomik değişikliklerin (HGD) artan sıklığı, bu durumu göstermektedir. Bu sebeplerden dolayı, kalıtsal yatkınlıkların belirlenmesi, akciğer kanseri hastaları ve onların yakın akrabaları için risk değerlendirmesi yapılmasında, erken teşhis konulmasında ve tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde büyük önem taşımaktadır.

Önemli Kavramlar

Hedeflenebilir genomik değişiklikler (HGD), kanser tedavisinde akıllı ilaçlarla doğrudan hedef alınabilen, kanser hücrelerinin genlerinde meydana gelen belirli mutasyonlar veya anormalliklerdir. Bu değişikliklerin tanımlanması, hastalara daha kişiselleştirilmiş ve etkili tedavi seçenekleri sunulmasını sağlar.

Patojen veya muhtemel patojen germ hattı varyantları (PGV), bireyin genlerinde doğuştan bulunan ve kanser gibi hastalıklara yatkınlık yaratabilecek kalıtsal genetik değişikliklerdir. Bu varyantlar, bir bireyden çocuklarına kalıtsal olarak geçebilir, bu yüzden aile içinde hastalık riskini değerlendirmede önemlidir.

Somatik varyantlar, bir bireyin yaşamı boyunca hücrelerinde meydana gelen ve kalıtsal-olmayan genetik değişikliklerdir; bu varyantlar genellikle çevresel faktörler veya hücresel hatalar sonucunda ortaya çıkar. Germ hattı varyantları ise, bir bireyin üreme hücrelerinde (sperm veya yumurta) meydana gelen ve sonraki nesillere aktarılabilen genetik değişikliklerdir; bu varyantlar bireyin doğumundan itibaren mevcuttur.

Genetik yatkınlık, özellikle kanser riski ile bağlantılı olan patojen veya muhtemel patojen germ hattı varyantları (PGV) sayesinde belirlenir. Son zamanlarda, bu tür genetik değişikliklerin saptanması, kansere yatkınlık gösteren genleri içeren yeni nesil genetik dizileme yöntemlerinin (NGS) yaygınlaşması, sigara içmeyen hastalarda akciğer kanseri görülme sıklığının artması ve özellikle genç kadınlarda bu kanser türünün daha fazla görülmesi nedeniyle daha çok önem kazanmıştır.

Tüm kanserler için PGV'lerin görülme sıklığı %0.3 ile %14.9 arasında değişebilir. Bu oranlar, kişinin etnik kökeni, kanserin evresi ve araştırma için belirlenen ölçütler gibi faktörlere göre farklılık gösterebilir. Çoğu çalışma, kansere yatkınlık gösteren ve özellikle tümörü baskılayan genleri içeren, daha önce tanımlanmış genlere yoğunlaşmıştır.

Kalıtsal akciğer kanserine katkıda bulunan iki önemli ailevi sendrom, TP53 ve EGFR T790M genlerindeki patojenik veya muhtemel PGV içerir. Ancak, son zamanlarda ATM, BRCA1, BRCA2 ve CHEK2 gibi DNA hasar onarımı (DDR) genlerinde ek PGV'ler keşfedilmiştir. Ayrıca, tanımlanan PGV'lerin neredeyse %95'i, tedavi yöntemlerinin belirlenmesinde kullanılabilir durumda olup, tedavi seçimini doğrudan etkiler.

Buna rağmen, akciğer kanseri için germ hattı genetik testlerinin kimlere yapılması gerektiği konusunda belirsizlikler sürmektedir. Son bulgular, tüm akciğer kanseri hastalarının genetik test için uygunluklarının değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir. Ancak, ne yazık ki tanısal genomik araçlar ve genetik danışmanlık hizmetleri, kaynakların sınırlı olduğu yerlerde çoğu kişi için ulaşılabilir değildir.

Akciğer kanseri hastalarında bulunan PGV'ler, belirli klinik ve patolojik özelliklerle ilişkilendirilebilir ve genetik testler için önemli bilgiler sağlayabilir. Örneğin, ailede kanser öyküsü olan ve genç yaşta (50 yaş ve altı) kanser teşhisi alan bireylerde bu tür genetik değişiklikler daha sık görülür. Ayrıca, adenokarsinom türü akciğer kanserinde ve sigara içmeyen bireylerde bu genetik değişiklikler daha belirgin olabilir. Bu özellikler, akciğer kanserine yatkınlık gösteren bireylerin daha detaylı incelenmesini sağlayarak, tedavi ve izleme planlarının kişiselleştirilmesine yardımcı olabilir.

akciger kanserinde kalitsallik germlung calismasi 899591

GERMLUNG Çalışması

Akciğer kanserine yatkınlık gösteren PGV'lerin belirlenmesi ihtiyacı göz önünde bulundurularak GERMLUNG çalışması başlatıldı. Bu çalışmanın amacı, akciğer adenokarsinomlu hastalarda PGV'lerin yaygınlığını tespit etmek için pratik genetik değerlendirme kriterleri kullanmaktır. Rapor, genetik test uygulanan ilk 201 hastanın kaydını tutarak PGV sıklığı ve bunun potansiyel klinik sonuçları hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.

Bir kesitsel kohort çalışması gerçekleştirilerek, akciğer kanseri olan ve ailede kanser öyküsü bulunan, genç yaşta teşhis edilmiş, az ya da hiç sigara içmeyen veya HGD taşıyan akciğer adenokarsinomlu hastaların PGV oranları incelenmiştir. Bu amaçla, Sophia Hereditary Cancer Solution panel F kullanılarak, 144 kanser yatkınlık genini içeren genetik dizileme yapılmıştır. Patojen veya muhtemel patojen olarak sınıflandırılan varyantlar, daha detaylı analiz için seçilmiştir.

Sonuçlar

  • Bu çalışmada 201 hastanın %21.4'ünde, yani 43 hastada, patojenik veya muhtemel PGV tespit edilmiştir.
  • Bu varyantların %64.5'i DNA hasar onarım genlerinde bulunurken, %86.1'i klinik olarak hedef alınabilir özellikte saptanmıştır.
  • En sık rastlanan PGV'ler, ATM geninde %9.3, TP53, BRCA2 ve CHEK2 genlerinde ise her birinde %6.9 oranında bulunmuştur.
  • Ayrıca, bu genetik değişikliklerin erkeklerde daha sık görüldüğü tespit edilmiştir; erkeklerde bu durumun görülme olasılığı kadınlara göre yaklaşık 2.5 kat daha fazladır. Bunun yanı sıra, bu genetik değişikliklerin tedavi edilebilir diğer genetik özelliklerle birlikte bulunma eğilimi olduğu da görülmüştür, yani bu tür bir değişikliğe sahip hastaların tedaviye yanıt verme potansiyeli daha yüksek olabilir.

Sonuç olarak bu çalışmada, araştırmacıların seçim kriterlerine dayanarak yüksek PGV sıklığı tespit edilmiştir. Bu durum, germ hattı genomik testi adaylarını belirleme, yakın akrabalarda potansiyel tarama stratejileri ve kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleri için etkili bir strateji olarak değerlendirilmektedir.

Oscar Arrieta, Enrique Caballé-Pérez, Norma Hernández-Pedro, et al. Prevalence of pathogenic or likely pathogenic germline variants in cancer predisposition genes among selected patients with lung adenocarcinoma: The GERMLUNG study,

Lung Cancer, Volume 194, 2024, 107864, ISSN 0169-5002, https://doi.org/10.1016/j.lungcan.2024.107864.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Kalıtsal Kanser Riski Taşıyanların Yarısı Bunun Farkında Değil

Kalıtsal Kanser Riski Taşıyanların Yarısı Bunun Farkında Değil

Kalıtsal Kanserlerin Önemi Giderek Artıyor Tüm kanserlerin %5-10 kadarı kalıtsaldır; bununla birlikte güncel araştırmalar bu oranın daha...

Her 7 Akciğer Kanserinin 1'inde Kalıtsal Mutasyonlar Olduğunu Biliyor muydunuz?

Her 7 Akciğer Kanserinin 1'inde Kalıtsal Mutasyonlar Olduğunu Biliyor muydunuz?

Her yıl 2 milyonu aşkın yeni vakayla, akciğer kanseri, en yaygın görülen kanser türleri arasında yer...

Kanserde Kalıtsal Genetik Testlerin Yetersiz Kullanımı – Bir Fırsat mı Kaçırılıyor?

Kanserde Kalıtsal Genetik Testlerin Yetersiz Kullanımı – Bir Fırsat mı Kaçırılıyor?

Kanser teşhisi konulan hastalarda germline (kalıtsal) genetik testlerin kullanılması, genetik olarak hedeflenmiş tedavi sağlamak ve kişiselleştirilmiş...

Dünya Genelinde Kalıtsal Kanser Testleri – Zorluklar ve Çözüm Önerileri

Dünya Genelinde Kalıtsal Kanser Testleri – Zorluklar ve Çözüm Önerileri

Son yıllarda, kanserde kalıtsallığın önemi daha çok vurgulanmaya başlandı. Bu durum, genetik mutasyonlara dayalı tedavilerin ortaya...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında