Akciğer kanserinin kendisi ve/veya tedavileri akciğer kapasitesini azaltabilmektedir. Akciğer kapasitesinin azalması, solunum işlevini yapmada zorlanma olarak ifade edilebilir. Solunum işinin kısaca açılımı ise oksijenin alınması karbondioksitin vücuttan atılmasıdır. Solunum işini gerçekleştiren organımız olan akciğerin çeşitli nedenlerle kapasitesinin azalması nefes darlığı belirtisi ile karşımıza çıkar. Nefes darlığı (dispne) soluk alıp verme eylemini farkında olma ve bu eylemi gerçekleştirirken zorlanma hissidir. Nefes darlığının çeşitli dereceleri de akciğer kapasitesinin ne kadar azaldığının göstergesidir. Örneğin 10 metre yürümekle oluşan nefes darlığı tablosu ile, 1 kat merdiven çıkmakla oluşan nefes darlığı tablosundaki akciğer kapasitesi etkilenmesi farklıdır. Pulmoner rehabilitasyon başlığındaki yaklaşımın amacı kişiyi akciğer kapasitesi yönünden hep bir üst basamağa taşımaktır.

Nefes darlığı olumsuz ve kimsenin yaşamak istemeyeceği bir hisdir

Akciğer kapasitesi azalmasının tek sonucu sadece nefes darlığı değildir. Bunun yanında hastalar egzersiz kapasitesinin azalması, yorgunluk, huzursuzluk, yaşam kalitesinin azalması durumlarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Kişi söz konusu hayati organın işlev bozukluğu nedeniyle basit günlük işlerini yapabilecek kapasiteyi yitirebilmektedir. Hasta için bu tabloyu olabildiğince düzeltebilmek adına planlanan pulmoner rehabilitasyonun hedeflerini aşağıda sıralayabiliriz;

  • Yetersizliğin azaltılması için egzersiz kapasitesinin arttırılması
  • Önerilen tedavilere uyumunun arttırılması 
  • Belirtilerin şiddet ve sıklığının azaltılması
  • Duygu durumunun iyileştirilmesi, motivasyonun arttırılması 
  • İhtiyaçların giderilebilmesi için bağımlılığın azaltılması
  • Bireysel yönetim kapasitesinin arttırılarak tedavi kararlarına katılımın sağlanması
  • Günlük yaşam aktivitelerinde yeterliliğin arttırılması, katılımın sağlanması 
  • Yaşam kalitesinin iyileştirilmesi
  • Sağlık bakım harcamalarının azaltılması
  • Sağ kalımın arttırılması

Ayrıca tüm bunların yanında pulmoner rehabilitasyonun, en önemli sağlık sorunlarından biri olan kronik obstrüktif akciğer hastalığına (KOAH) bağlı sağlık harcamalarını azalttığı da gösterilmiştir.

Akciğer kanseri ve diğer kanserlerde akciğer kapasitesini bozan nedenler nelerdir?

Boyutuna ve yerine göre akciğer kanserine ait kitle: kitlenin ana bronşlardan birini tam veya tama yakın kapatmış olması.

Kanserin cerrahi tedavisi: akciğer kanseri ameliyatında genellikle kitlenin olduğu kısımın büyük bölümü ya da sağ veya sol akciğerden biri alınmaktadır.

Akciğer ve yakın bölge kanserleri için verilen radyoterapi: Bazen doza bağlı bazen akciğer dokusunun hassasiyetine bağlı olarak radyasyon hasarı söz konusu olabilmektedir.

Ancak günümüzde;

Tüm bu nedenlerin yanında bir de kişinin mevcut kronik akciğer hastalığı varsa daha gürültülü bir tablo karşımıza çıkabilmektedir. Örneğin akciğer kanserine yakalanan kişinin öncesinde KOAH, kronik bronşit, amfizem veya astım gibi bir hastalığı olması durumunda akciğer kapasite dair sorunlar daha şiddetli görülmektedir.

Hem kanserin hem bu saydığımız kronik akciğer hastalıkların gelişiminde sigara ortak neden olduğu için kanser ve kronik akciğer hastalığı birlikteliği nadir bir durum değildir.

Akciğer kanserli kişilerde, eşzamanlı kronik obstrüktif akciğer hastalığının bulunma sıklığı erkeklerde %73, kadınlarda %53 olduğu belirlenmiştir. Akciğer kanserine eşlik eden kronik akciğer hastalığı dışında kronik böbrek hastalığı, kalp hastalığı gibi hastalıkların varlığı da söz konusu olabilir. Yine bu durumlar da solunumsal sorunların yükü artabilmektedir.

Pulmoner rehabilitasyon neleri kapsamaktadır?

Pulmoner rehabilitasyona ait terapileri; 

  • fiziksel aktivite çalışmaları,
  • hasta eğitimi ve
  • davranış değişikleri

oluşturma olarak 3 başlık altında toplayabiliriz.

Fiziksel aktivitede yetersizlik her hastaya göre değişen derecelerde olabilmekle beraber özellikle ileri evre hastalıkta daha belirgin ve yaygındır. Buna yönelik olarak hastanın güç, dayanıklılık ve egzersiz kapasitesini artırmayı hedefleyen çeşitli programlar söz konusudur.

Hasta eğitimi ise pulmoner rehabilitasyonun hayati ayağıdır. Hastaya verilen eğitimler öksürme tipi, hava yolunu temizlemeye yarayan manevralar, diafram nefesi alma gibi çeşitli nefes alma tekniklerini içermektedir.

Davranış değişikliklerinin oluşturulması ve oturtulması da kazanımların devamlılığını sağlamak adına bu sürecin en önemli ayağıdır.

- İlginizi çekebilir: Hangi sürede yapılırsa yapılsın, egzersiz faydalıdır!

Her hastaya özgü yaklaşım

Pulmoner rehabilitasyonun planlanlamasında en önemli unsur her hastanın mevcut durumuna özgü rehabilitasyon ihtiyacının ortaya konması ve buna göre planlamanın yapılmasıdır. Tıbbın nerdeyse her konusu gibi bu noktada da birden fazla alanın, birlikte ve hastanın yüksek yararı adına ortak çalışması büyük önem taşımaktadır. Akciğer ve diğer kanserlerde kas güçsüzlüğü, halsizlik, kilo kaybı, depresyon, uyku bozuklukları da görülebilen durumlardır. Kanser ve tedavilerine bağlı olan bu durumların çeşitli yaklaşımlarla düzeltilebilmektedir. Örneğin hastanın akciğer kapasitesini artıracak çalışmalar için başta beslenme durumu olmak üzere fiziksel ve ruhsal koşulları uygun olmalıdır. Yani hasta ve yakınlarının tüm onkolojik sorunlarına uygun çözümler sağlamayı hedefleyen bir palyatif bakım ekibine ihtiyaç kaçınılmazdır. Kanser tedavisinin olmazsa olmazı palyatif bakım, palyatif bakımın ise pulmoner rehabilitasyondur.

Akciğer kanserinde pulmoner rehabilitasyonu değerlendiren çalışmaların sonuçlarına baktığımızda hepsinin birleştiği ortak nokta, hastaların egzersiz kapasitelerinin ve yaşam kalitesinin arttığı, kansere bağlı nefes darlığı gibi belirtilerinin azaldığı yönündedir.

Pulmoner rehabilitasyon ev veya hastane ayaklı olabilmektedir. Hastanede verilen eğitimlerle ev ayağının devam ettirilmesi de çok önemlidir. Kazanımların sürdürülmesi ve davranış değişikliğinin oturması sağlanan faydanın devamlılığının esasını oluşturmaktadır.

Bu yazımızın en önemli hedefi pulmoner rehabilitasyon kavramı hakkında farkındalık yaratmaktır. Bireyin sağlığı için hayatına girecek yaklaşıma dair yeterli ve sağlıklı bilgi sahibi olması, söz konusu tedavinin başarısını artıran ve tedavi sürecini kolaylaştıran en önemli unsur olmaktadır.