Aşırı Temizlik, Çocukluk Akut Lösemisi İçin Bir Risk Faktörü Olabilir

Aşırı Temizlik, Çocukluk Akut Lösemisi İçin Bir Risk Faktörü Olabilir

Akut lösemi, gelişmiş ülkelerde en yaygın çocukluk çağı kanseridir ve tüm çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır. Fakat bu kanserler neden küçük çocuklarda gelişiyor ve özellikle de neden öncelikle sanayileşmiş toplumlarda görülüyor?

Bir araştırmaya göre akut löseminin, iki aşamalı bir genetik mutasyon sürecinden ve enfeksiyona maruz kalmaktan kaynaklandığına dair güçlü kanıtlar bulunmaktadır.

Ayrıca sürecin ikinci aşaması, erken yaşamda zayıf bir mikrobiyal maruziyetin, lösemi gelişme riskini artırabileceği düşünülmektedir. Asıl sorunun enfeksiyon değil, hayatın erken dönemindeki enfeksiyon eksikliği olabilir.

Bu araştırmada, Avrupa'da her yıl yaklaşık % 1 oranında artan akut lenfoblastik löseminin (ALL) ve özellikle öncül B hücreli ALL'nin kökenlerine bakıldı. Çalışmanın araştırmacılarından Greaves, şöyle demiştir: "Rapor ettiğimiz şey, umuyorum ki çocukluk çağı lösemisine neyin neden olduğu konusunda 100 yıllık bir tartışmanın çözümüdür. En önemli neden, gelişmiş toplumların özelliği olan enfeksiyon paternidir."

Lösemi Oluşumunda İki Adımlı Süreç

Yeni analiz, dünya genelinde çok fazla sayı ve çeşitte uzmanın (genetik, hücre biyolojisi, immünoloji ve çocukluk çağı lösemisi, epidemiyoloji), 30 yıllık bir araştırmasından elde edilen kanıtlardan yararlanmaktadır. Bu kanıtlara dayanarak, yazarlar, öncül B hücreli ALL'nin nedeninin multifaktöryel (birden çok) olduğu sonucuna vardılar (hem enfeksiyon paternlerini hem kalıtsal genetiği hem de diğer risk faktörlerini içeren).

Bağışıklık sisteminin evrimsel programlaması ile yaşamın erken dönemlerinde mikroplara maruz kalma fırsatlarını sınırlayan modern yaşam tarzları arasında bir uyumsuzluk olduğu düşüldü ve bu gelişmiş toplumlarda ilerleme paradoksu olarak adlandırıldı.

Lösemi gelişiminin ilk adımı, doğumdan önce ortaya çıkan ve bebeği müteakip olarak lösemi geliştirmeye yatkın hale getiren genetik bir mutasyonu içerir. Ancak bu genetik değişim ile doğan çocukların sadece % 1'inde sonunda hastalık gelişmektedir

İkinci adım, ikili bir rol oynayan enfeksiyon tarafından tetiklenir. Yaşamın erken dönemlerinde mikroplara maruziyetin olmaması bağışıklık sistemi bozukluğu ile sonuçlanır. Benzer bir ilişki genç erişkinlerde ve çocuklarda Hodgkin lenfoma ile alerjiler ve otoimmün hastalıklar için de gözlenmiştir.

Ancak erken mikrop maruziyeti koruyucu iken, daha sonraki enfeksiyonlar, ilk "gelişimin" gerçekleşmesi durumunda kritik ikincil mutasyonları tetiklemektedir.

Greaves, "Bağışıklık sistemi enfeksiyonlarla savaşmak için evrimleşmiştir ve ilk birkaç haftada ve aylarda gerçekleşen doğal enfeksiyonlar bağışıklık sistemini güçlendirmektedir" diye belirtti. "Yaşamın erken döneminde doğal enfeksiyonların yokluğunda bağışıklık sisteminin yanıtları anormal olarak gelişebilir."

Aslında bu veriler ebeveynlerin lösemi riski konusunda endişelenmeleri durumunda neler yapabilecekleri sorusunu doğuruyor. Risk nispeten düşüktür ve yaklaşık 2000’de 1’dir.

Greaves bu durumla ilgili şöyle diyor; "Kişi hijyen konusunda aşırı titiz ve tedirgin olmamalı. Çocukları diğer çocuklarla ve özellikle de daha büyük çocuklarla etkileşmeye teşvik etmek iyi olur ve aynı zamanda doğumdan sonra 3 ile 6 ay boyunca emzirmek yararlı olacaktır."

Makalesinde, yaşam tarzı değişikliklerine ek olarak, bebeklikteki doğal enfeksiyonların koruyucu etkisini taklit eden profilaktik (koruyucu) aşıların geliştirilmesinin daha gerçekçi bir strateji olabileceğine de dikkat çekiyor. Ek olarak doğal mikroplarının yeniden yapılandırılması veya manipülasyonu erken yaşamdaki bağışıklık bozuklukları için araştırılan bir konudur. Başka bir yaklaşım, gelişmekte olan bağışıklık sistemi üzerinde faydalı modüle edici etkilere sahip olabilen benign sinbiyotiklerin (mikrobiyotanın üyesi iyi huylu bakteriler Lactobacillus gibi) oral (ağızdan) uygulanmasıdır.

Greaves, bu iki adımlı modelin sadece öncül B hücreli ALL için geçerli olduğunu vurgularken, bebeklerde daha nadir görülen pro-B ALL, çocukluk akut miyeloid lösemi ve çocukluk çağı lenfomasının farklı etiyolojiye (neden) ve patogeneze (hastalık oluşum mekanizması) sahip olduğu görülmektedir. Ek olarak, timik veya T hücresi öncüsü ALL için veriler bu modelin uygulanabilir olup olmadığını belirtmede yetersizdir.

Bütün bu araştırmalar ALL'ın muhtemelen önlenebilir bir hastalık olduğunu işaret ediyor.

Araştırmacılar bunu yapmanın yolu olarak; yaşamın ilk yılında bebeklere iyi ve güvenli mikroplara maruz kalması olduğu, ve 5-10 yıllık bir zaman diliminde bunun gerçek bir faydaya dönüştüğünü göreceğimize inanıyorlar.

Bu Makale Bize ne İfade Ediyor?

Bu makale, ALL'lerin bir kısmının önlenebilir olduğunu öne sürmektedir. Bağışıklık sisteminin hangi bölümlerinin kansere yakalanmamak için erken dönemde uyarılması gerektiğini öğrenerek bu ikinci darbeden nasıl kaçınılabileceğimizi öğrenebiliriz. Ayrıca, erken yaşta mikroplara maruziyetin olmaması alerjik ve otoimmün hastalıkların gelişimiyle bağlantılıdır.

Bu çalışma, genetik ve bağışıklık sistemi arasındaki etkileşimin bu hastalığın gelişiminde rol oynadığına dair kanıtlarlar sağlamaktadır. Çevrenin, genetiğin ve bağışıklık sisteminin etkileşimi hakkındaki bulmacaların eksik parçalarının çoğu anlaşılmaya başlıyor. Bununla birlikte, kanser risklerini tespit etmede çok daha iyiye gidiyoruz, ancak bazı kanserlerden daha etkili şekilde korunma yollarının tanımlanmasına hala ihtiyaç var.

Greaves M.

A causal mechanism for childhood acute lymphoblastic leukaemia.

Nat Rev Cancer. May 2018.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Moleküler Testlere Göre Alt Tip Belirleme – Rahim Kanseri Tedavisini Şekillendiriyor

Moleküler Testlere Göre Alt Tip Belirleme – Rahim Kanseri Tedavisini Şekillendiriyor

2000'li yıllara kadar kanser tedavisi kararları, histolojik alt tipler ve kanserin evresine göre belirleniyordu. Ancak, son...

Poligenik Risk Skoru (PRS) – Hastalık Tahmininde Yeni Genetik Araç

Poligenik Risk Skoru (PRS) – Hastalık Tahmininde Yeni Genetik Araç

Poligenik Risk Skoru (PRS) Nedir? Poligenik Risk Skoru (PRS= polygenic risk score), bir bireyin çeşitli durumlara genetik...

Rahim Kanserinde Kimlere Radyoterapi Uygulanması Gerektiği Hakkında Yeni Genetik Bilgiler

Rahim Kanserinde Kimlere Radyoterapi Uygulanması Gerektiği Hakkında Yeni Genetik Bilgiler

Son birkaç on yılda gelişmiş ülkelerde kanser kaynaklı yaşam kayıpları genel olarak azalmıştır; fakat bu durum...

DNA Hasar Yanıtı (DDR) Genleri Nedir? Kanserde Önemi ve HR Genlerinden Farkları

DNA Hasar Yanıtı (DDR) Genleri Nedir? Kanserde Önemi ve HR Genlerinden Farkları

Vücudumuzda yaklaşık 37 trilyon insan hücresi bulunmaktadır ve eritrositler, yani kırmızı kan hücreleri hariç, tüm hücreler...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında