17 Kasım 2021'de FDA (ABD Gıda ve İlaç Dairesi), ameliyat sonrası tekrarlama açısından orta-yüksek riskli renal hücreli karsinomun (böbrek kanseri) adjuvan tedavisi için pembrolizumab (Keytruda, Merck) adlı immünoterapi ilacını onayladı. Böylelikle, böbrek kanseri ameliyat sonrası adjuvan (koruyucu) tedavisi için ilk kez bir immünoterapi ilacı FDA onayı almış oldu.

Böbrek kanserinde adjuvan tedavi

Böbrek kanserinde ameliyat sonrası adjuvan tedavi olarak şimdiye kadar tek FDA onaylı ilaç sunitinibdir ve bu onayını 2017'de almıştır (bakınız ilgili onay). Bununla birlikte sunutinib, olasılıkla yan etki çokluğu, yaşam kalitesinde artış olmaması ve sağkalım sonuçlarının tatmin edici olmaması sebebi ile klinik pratikte istenilen kullanıma ulaşamadı. ABD'deki FDA onayına rağmen, sunitinib, Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından adjuvan kullanım için onaylanmamıştır ve düşük fayda-risk oranı göz önüne alındığında klinik uygulamada sınırlı kullanıma sahiptir.

1980'lerden bu yana böbrek kanserinde potansiyel adjuvan tedavileri araştıran çok sayıda çalışma olmuştur

Erken evre ve/veya bölgesel olarak ilerlemiş böbrek kanseri teşhisi konan hastalar için standart tedavi kısmi veya tam nefrektomidir; bununla birlikte hastaların yaklaşık yarısında ameliyattan sonra kanser nüksü yaşamaktadır. Bu onay ile ilk kez, ameliyat ile tümörü çıkarılmış renal hücreli karsinomu olan ve yüksek tekrar riski taşıyan hastalar için etkili bir adjuvan immünoterapi seçeneğimiz var.

KEYNOTE-564 Çalışması ile Gelen FDA Onayı

Böbrek kanseri tedavisinde yeni bir çağ başladı

Pembrolizumabın etkinliği, orta-yüksek veya yüksek tekrarlama riski olan veya hastalık kanıtı olmayan M1 böbrek kanserli 994 hastayı kapsayan çok merkezli, randomize (1:1), çift kör, plasebo kontrollü bir çalışma olan KEYNOTE-564'te değerlendirilmiştir. Hastalar, hastalık tekrarlayana veya kabul edilemez toksisiteye kadar 1 yıla kadar 3 haftada bir intravenöz 200 mg pembrolizumab veya plasebo almak üzere randomize edildi.

Başlıca etkililik sonuç ölçüsü, nüks (tekrarlama), metastaz veya yaşam kaybına kadar geçen süre olarak tanımlanan, araştırmacı tarafından değerlendirilen hastalıksız sağkalım idi. Ek bir sonuç ölçüsü, genel sağkalım idi.

Sonuçlar

  • Pembrolizumab kolunda 109 (%22) olay ve plasebo alanlarda 151 (%30) olayla önceden belirlenmiş bir ara analizde hastalıksız sağkalımda istatistiksel olarak anlamlı bir iyileşme gösterildi (HR 0.68; %95 GA: 0.53, 0.87; p=0,0010). Yani, immünoterapi kullanımı, hastalıksız sağkalım ihtimalini %32 artırdı.
  • Ortanca hastalıksız sağkalım süresinde her iki kolda da ulaşılamadı.
  • Hastalıksız sağkalım analizi sırasında, genel sağkalım verileri olgun değildi.

Bu denemedeki hastalarda meydana gelen en yaygın (≥%20) advers reaksiyonlar, kas-iskelet ağrısı, yorgunluk, döküntü, diyare, kaşıntı ve hipotiroidizmdir.

Önerilen pembrolizumab dozu, hastalık tekrarlayana, kabul edilemez toksisiteye veya 12 aya kadar 3 haftada bir 200 mg veya 6 haftada bir 400 mg'dır.