Cep telefonu kullanımı ve kanser riski arasında bir bağlantı olup olmadığını araştıran önemli araştırmanın bulguları yayımlandı ve sonuç: cep telefonları “sanıldığını aksine” insanlarda kanser riskini artırmayabilir oldu. Aksini savunanlar için cazip argümanlar bulmak zor olmadı. Bu sonuçların ön bulgular olması, hayvan deneylerine dayanması veya aksini iddia eden çalışmalar olması, birçok insanın cep telefonlarının kansere yol açtığını iddia etmesini engellemediği veya caydırmadığı görülüyor. Neyse ki, cep telefonu / akıllı telefonlar kanser ilişkisine dair artık daha net veriler mevcut.

Cep telefonları radyofrekans (RF) enerjisinde ölçülen, iyonize olmayan radyasyon yayarlar. Yüksek dozda iyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmanın DNA hasarı sonucu kansere neden olduğu bilinirken, uzun süreli iyonize olmayan radyasyona maruz kalmanın kansere neden olup olmadığı bilinmemektedir.

ABD Ulusal Toksikoloji Programı (National Toxicology Program, NTP) tarafından 25 milyon dolar bütçe ile bu konuda şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı çalışmanın sonuçları Şubat 2018’de yayımlandı ve yüksek derecede cep telefonu dalgalarına maruz bırakılan farelerin kanser riskinin artmadığı açıklandı. Hatta enteresan bir şekilde cep telefonu radyofrekans dalgalarına maruz kalan farelerin yaşam süreleri daha uzun bulundu.

ABD Ulusal Toksikoloji Programı çalışma tasarımı

ABD Ulusal Toksikoloji Programı çalışması büyük bir girişimdir ve mevcut raporlar sıçanlar ve fareler için 650 sayfadan fazladır. Bu çalışmanın erken sonuçları 2016 yılında açıklanmıştı. Yeni tam çalışma sonuçlarından önce araştırmanın kendisine bakalım. Kısaca özetlersek; bu çalışma bir hayvan çalışmasıydı ve insan denekleri yoktu. Sıçanlar ve farelerin üzerinde çalışılarak; bu hayvanlar daha doğmadan anne karnından itibaren 9 yıl boyunca her gün, cep telefonlarının radyofrekans radyasyonuna maruz bırakıldılar. Deneyde kullanılan kemirgenlerin cep telefonu dalgalarına maruz kalma düzeyi ve süresi, cep telefonuna en çok maruz kalan insanlardan bile çok daha fazlaydı.

ABD Ulusal Toksikoloji Programı’nın amacı, cep telefonu kullanımının insani kullanımın tehlikeli olup olmadığını tespit etmek değil; toksisiteyi test etmekti. Kaldı ki bu aslında tehlike (hazard) ve risk arasındaki bir farktır. Bu çalışmanın sonuçlarını insanlar için genellesek bile, sonuçlarının bir insanın cep telefonunu nasıl kullandığı ile doğrudan bir ilişkisi yoktur.

Kötü huylu gliomalar (beyin tümörleri)

Cep telefonları dalgalarına en fazla maruz kalan organ beynimizdir, bu nedenle bu konuda en fazla merak edilen, cep telefonlarının beyin tümörlerinin riskini artırıp artırmadığıdır.

Bu çalışmanın en önemli sonuçlarından biri kemirgenlerde beyin tümörleri ve cep telefonu kullanımı arasında açık bir ilişki gösterilmemesi oldu. Bu sonuçlar ile 2016 yılında bildirilen erken çalışma sonuçları arasındaki tutarsızlığın istatistiksel analizlerdeki farktan olduğu belirtildi.

Cep telefonunu kulağımıza tutarak konuştuğumuzda akustik nöroma adı verilen tipte bir tümörün riskini arttırabileceğimizi öneren bazı çalışmalar vardır. Ancak daha sonra başka çalışmalar bu yaklaşımı reddetmiştir. Bu çalışmada buna bağlı bir ilişki sadece erkek sıçanlarda ortaya çıkmıştır. Dişi sıçanlarda, erkek farelerde veya dişi farelerde meydana gelmemiştir.

Kardiyak schwannomlar

Schwannomalar, sinir kılıfından kaynaklanan ve kalpte nadiren tespit edilen tümörlerdir. ABD'nin NTP çalışmasında kemirgenlerin sadece beyin bölgeleri değil, tüm vücutları yüksek doz cep telefonu radyofrekans dalgalarına maruz bırakıldı. Çalışmanın kardiyak schwannom analizine göre sadece kalpte değil hipofiz bezi, trigeminal sinir, tükürük bezi ve göz gibi diğer organlarda schwannomlar bulundu. Ancak schwannom oranlarında, deney ve kontrol sıçanları arasında anlamlı bir fark görülmedi. Bu nedenle, bu analiz de çok anlamlı bulunmadı.

Sonuç

Cep telefonlarının dünya genelinde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandığı 1990’ların sonundan beri neredeyse 20 yıllık bir süre var. Bu süreçte toplum gözlemine yönelik (epidemiyolojik) çalışmalarda insanlarda beyin tümörlerinin arttığını gösteren ikna edici bulgular yoktur. Bununla birlikte insanlar için cep telefonları beyin tümörleri riskini kesin olarak artırmıyor demek için daha uzun süre gözleme ihtiyaç var.

abd nin beyin tümörü istatistikleri seer

Yukarıdaki grafikte ABD’de beyin ve diğer sinir sistemi kanserlerine dair yıllara göre yeni vaka ve yaşam kaybı sayıları görülebilir. Cep telefonlarının kanser riskini artırmadığı düşüncesini destekleyen fikirlerden biri de – her ne kadar cep telefonları sadece 20 yıldır hayatımızda olsa da – insanlarda beyin tümörleri sıklığında henüz bir artış gözlenmemiş olmasıdır; hatta ABD'de beyin tümörleri sıklığında hafif bir azalma gözlenmektedir.