Bir araştırmaya göre, çift maske kullanımı ve maskenin yüzü daha sıkı bir şekilde sarması gibi bazı yaklaşımlar, virüs partiküllerin bulaşmasını büyük ölçüde azaltabilir. Omikron gibi daha bulaşıcı koronavirüs varyantlarının büyük tehdit oluşturduğu bugünlerde, daha koruyucu maske takmak için 5 farklı tip maske ve 8 yeni bağlama şeklini içeren uygulamalar, hem manken hem de insanlar üzerinde test edildi.

Başkalarını potansiyel olarak bulaşıcı aerosollerden ve bulaşın kaynağı olan kontrol edilebilir damlacıklar korumak için bir yüz maskesi takmanın, Covid-19’un yayılmasını sınırlamak için oldukça etkili bir enfeksiyon kontrol stratejisi olduğunu gösterilmiştir.

NOT: Aerosol, havada asılı durabilen katı veya sıvı parçacıklara denmektedir. Boyutları, çap olarak 0.003 mikrometreden 100 mikrometreye kadar olabilir. Aerosoller, virüslere ev sahipliği yapabilir.

İçinde bulunduğumuz Covid-19 Pandemisi sırasında, aşı olmaktan bağımsız olarak birçok ortamda, özellikle kapalı mekanlarda, hala maske takılması gerekmektedir. Bununla birlikte maskelerin sızdırmazlığındaki sıkıntılar, solunum aerosollerinin maske filtreleme malzemesinden geçerken kaçmasına izin verebilmekte. Bu durumdaki öneriler maskeler için kullanılan takma aparatları, kulak askısını düğümleme, sıkıştırma ve çift maske takma gibi maske performansını iyileştirmeye yönelik uygulamalarla sınırlıdır.

Covid-19'a Karşı Daha Koruyucu Maske

Amerikan Enfeksiyon Kontrol Dergisi’nde yayımlanan bir çalışmada, araştırmacılar tıbbi veya kumaş maskelerin performansını iyileştirmek ve sızan aerosol miktarını azaltmak için çeşitli yenilikleri değerlendirdi.

Değerlendirilen maskeler şunlardı;

  1. Tek kullanımlık koruyucu tıbbi maske,
  2. Tek kullanımlık koruyucu cerrahi maske (metal burun şeritli),
  3. Yeniden kullanılabilir iki katlı polyester içeren bez maske,
  4. Ayarlanabilir metal burun şeridine sahip üç katlı pamuklu maske,
  5. Ayarlanabilir metal burun şeridine sahip dört katlı pamuk-polyester içeren maske,

Araştırmacılar, öksürük ve solunumu simüle ederek solunum aerosellerini engellemek için çeşitli maske modifikasyonlarının etkinliğini değerlendirdiler. Genel olarak, tıbbi maskenin üzerine üç katlı bir bez maske takmak (çift maske) ve tıbbi maskeyi bir korse gibi aparat ile sabitlemek, solunum aerosollerine karşı en iyi korumayı sağladı.

Modifiye edilmemiş tıbbi maskeler (Şekil 1A), öksürük aerosollerinin %56 veya daha fazlasını ve solunum aerosollerinin %42 veya daha fazlasını engellemiştir. Tıbbi maskenin üzerine üç katlı bir bez maskenin takılması ile karşılaştırılırsa, tıbbı maske + bez maske (Şekil 1H), öksürük aerosollerinin %85 veya daha fazlasını ve solunum aerosollerinin %91 veya daha fazlasını engellemiştir. Buna ek olarak tıbbı maske ve bez maske ile birlikte tıbbi maskenin aparat ile sabitlenmesi (Şekil 1G), öksürük aerosellerinde %95 veya daha fazlasını ve solunum aerosollerinde %99 veya daha fazlasını engellemiştir.

Maske kullanım şekli

Öksürük aerosellerinin engellenme oranı

Solunum aerosollerinin engellenme oranı

Tıbbi maske

%56

%42

Tıbbi maske ile birlikte bez maske

%85

%91

Bez maske ile birlikte takılan tıbbi maskenin bir apart ile sabitlenmesi

%95

%99

maske kullanım tipleri nasıl takılmalı çift maske bez

Filtrasyon etkinliği ve nefes sırasındaki hava akımı, tıbbi ve kumaş maske malzemeleri arasında farklılıklar göstermiştir. Çalışmada gösterildi ki genel olarak, bez maskelerin filtreleme performansı, tıbbi maskelere kıyasla daha 2-4 kat daha düşüktü ve hava akımı direnci ise yüksekti; yani daha az etkili ama soluması daha zor.

Mankenler ve insanlar üzerinde yapılan etkinlik testlerinde, kulak askılarını çaprazlayıp takma (Şekil 1B) veya bir maske takma aparatı kullanma modifikasyonlarının (Şekil 1C) her ikisi de tıbbi maskenin etkinliğini azaltmıştır. Ancak kulak askısını sıkıştırmak için bir kayış (Şekil 1D) veya düğüm aparatı (Şekil 1E) kullanmak ya da düğümlemek (Şekil 1F), tıbbi maskelerin performansını, modifiye edilmemiş tıbbi maskeler ve bez maskelere kıyasla artırdı.

Maske performansının artırılması için yapılan bu modifikasyonlar, sağlık çalışanları, hastalar ve herkes tarafından benzer şekilde kullanılabilir olduğu ve mevcut pandeminin ötesinde diğer solunum yolu patojenlerinin de bulaşmasını azaltmak için geniş çapta uygulanabileceği sonucuna varılmıştır.

Çalışmanın başyazarı Françoise M. Blachere, “Bu çalışma önemli çünkü maskeleri, solunum aerosolleri ve konuşma, öksürme ve nefes alma gibi aktiviteler sırasında üretilen damlacıklar yoluyla bulaşan SARS-CoV-2 gibi bulaşıcı virüslerin yayılmasını azaltmak için kullanılmaya devam etmeliyiz. Bu çalışmada ekibimiz, tıbbi veya bez bir maskenin performansını iyileştirmeyi ve dışarı verilen aerosol miktarını azaltmayı amaçlayan çeşitli modifikasyonları değerlendi.” dedi.

Blanchere, tıbbi maskenin yüze tam oturması için bir korse ile sağlamlaştırıldığında veya bir bez maske ile desteklendiğinde (çift maske) tıbbi maskenin her boyuttaki öksürük ve solunum aerosollerini bloke etme konusunda daha verimli olduğu bulgusunun altını çizdi.

“Gördüğümüz iyileştirmeler, en çok daha küçük aerosoller için (≤3,3 µm boyutunda) belirgindi, ki bu önemlidir çünkü daha küçük aerosoller daha uzun süre havada kalabilir ve solunduğunda akciğerlerde daha derinlere inebilir.”

Klinisyenler ve genel halk için ana mesaj şudur ki maskelerinin enfeksiyonun yayılmasını kontrol etmedeki performansı “hem maske malzemesinin aerosolleri filtreleme yeteneğine hem de maskenin kullanıcıya ne kadar iyi uyduğuna” bağlı olarak iki yönlüdür.

Maskelerin uygun kullanımının önündeki engeller de devam etmekte. Blanchere, “İnsanlar artık maske takma konusunda daha az istekli olabilir veya maske rahatsız ediyorsa, yüze tam oturmuyorsa ya da nefes almayı zorlaştırıyorsa maskeleri yanlış takabilirler. En rahat ve uygun maskeyi bulmak için farklı maske türlerini denemek faydalı olabilir. Burun çevresini iyi kapatan metal bantlı bir maske bulmak veya maskenin üzerine aparat eklemek, aynı zaman da yaygın bir sorun olan gözlüklerin buğulanmasını da azaltmaya yardımcı olabilir.” dedi.

Blanchere, gelecek çalışmaların farklı maske tasarımlarının ve malzemelerinin ne kadar iyi işe yaradığını ve maske performansının farklı solunum hızlarından ve öksürük hacimlerinden nasıl etkilendiğini değerlendireceğini açıkladı. “Ayrıca, yaygın olarak kullanılan standart filtreleme performansı ve uyum testlerini kullanarak maskenin öksürük veya solunum aerosollerini ne kadar iyi engellediğini tahmin edebilen bir model geliştirmeyi de umuyoruz“ dedi.

Doğru Maske Uyumunu Teşvik Etmek Fark Yaratır

ABD Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Vakfı’nın medikal yöneticisi William Schaffner, “maskelerin performansındaki iyileştirmeler sağlık ortamında ve genel toplumda bulaşma riskini azaltmak için önemlidir” diyor. Ayrıca Schaffner, çalışma bulgularına şaşırmadığını da dile getirdi.

“Araştırmacılar, birkaç maske modifikasyonunun maskelerin yanaklar ve çene çevresine daha iyi ve güvenli bir şekilde oturmasını sağlayabildiğini ve böylece kontrollü kaynak olan damlacık ve aerosollerin maskeyi kullan kişi tarafından yayılmasını azaltma bakımından iyileştirdiğini göstermiştir. Ayrıca, ekstra kullanılan katmanlar (çift maske) da aynı şekilde maske performansını iyileştirilmesini güçlendirmektedir. Bunlar iyi bilinen ilkelerdir ve teyit için ek verilere sahip olmak önemlidir.”

Ancak genel toplumda durum daha temeldedir, yani insanları kapalı ortamlarda maskeye takmaya ikna etmenin yanı sıra maskeyi düzgün takmalarını hatırlatmak gibi. En büyük yanlış örnek ise burnu kapatmayan maske takma şeklidir.

Schaffner, “Buradan çıkarmamız gereken şey, yüze iyi oturan bir maske takmanın ve eğer bez maske kullanılıyorsa en az iki katlı olmasına dikkat etmenin önemli olduğudur” diyor.