Yakın zamanda İsveç’te yapılan 2014 Avrupa Üroloji Derneği Kongresinde, erken evre prostat kanseri tedavisinde cerrahi müdahaleye kıyasla aktif izlemin daha güvenli olduğu belirtilmiştir.

Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen ve en çok yaşam kaybına neden olan kanserlerden olmasına karşın, erken evrede tespit edildiğinde tedavi başarısı oldukça yüksek bir kanser türüdür. Elbette ki, her kanser türünde olduğu gibi prostat kanserinin tedavisi de evrelere göre değişiklik gösterir. Örneğin; erken evredeki prostat kanserinde cerrahi müdahale ile kanserli dokunun alınması, radyoterapi veya acil bir müdahale yapılmaksızın aktif izleme (yakın izlem) gibi pek çok tedavi alternatifi mevcuttur. Ancak tanıdan sonra yaşanan şok ve stres, hastaların doktorlarına her şeyi sormalarını zorlaştırmaktadır. Bu noktada, doktorların hastaları bilgilendirmeleri ve yönlendirmeleri son derece önemlidir. Tedavi yöntemlerinden hangisinin en ideal olduğu henüz netlik kazanmadığından ve şu an için bu yöntemlerin sadece bazı avantaj ve dezavantajları bilindiğinden hangi yöntemin seçilmesi gerektiği tartışmalıdır. Bu yüzden, bu avantaj ve dezavantajların değerlendirilip uygun tedaviye hasta ve doktor tarafından birlikte karar verilmesi gerekir. Bunun için de özellikle hekimlerin bu konudaki her türlü gelişmeyi yakından takip etmesi ve değerlendirmesi gerekir.

Daha önceleri yapılan bazı çalışmalarda, erken evre prostat kanserinin tedavisinde cerrahi tedavi uygulanan hastalarda prostat kanserinden yaşam kaybının daha az görüldüğü, hayatta kalma sürelerinin daha uzun olduğu söylenmiştir. Ancak, bu konudaki kanıtlar hayli yetersizdir. Çünkü böyle bir durumun olmadığını söyleyen çalışmalar da mevcuttur.

Avrupa Üroloji Derneğinin kongresinde açıklanan çalışmada ise, erken evre prostat kanseri 993 erkek 20 yıldan fazla süreyle aktif izlem yöntemiyle takip altında tutulmuştur. Bu yöntemde hastalara gerekmedikçe tedavi uygulanmamış, hastalığın ilerlediğine dair belirtiler ortaya çıkmadıkça müdahale edilmemiştir. Bu çalışmanın sonucunda, sadece 15 hasta prostat kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiş ve 7 hastada da uzak dokulara yayılım oluşmuştur.

Bugüne kadar yapılmış en uzun süreli bu takip çalışmasının sonuçları; erken evre prostat kanserinin tedavisinde aktif izlem uygulandığında, kanserden yaşam kaybının düşük seviyede olduğunu göstermektedir. Bunun yanı sıra cerrahi müdahaledeki yan etkilerin görülmemesi ve yaşam kalitesinin daha yüksek seviyede olması nedeniyle, Avrupa Üroloji Derneği yakın izlemin daha güvenli olduğunu belirtmektedir. Bu yaklaşımın, hastaları gereksiz tedaviler ve kalıcı yan etkilerden koruduğu düşünülmektedir.

Sonuç olarak; bu çalışmaların hiçbiri halen erken evre prostat kanserinin tedavisinde ideal tedavinin ne olduğu konusunda son noktayı koymuş değildir. Ancak, her biri bizlere yol gösterici niteliktedir. Bu noktada hekimlere düşen görev, bu konudaki her türlü gelişmeyi yakından takip etmek ve hastalara tedavi alternatiflerini bilinen tüm avantaj ve dezavantajlarıyla sunmaktır.