Yeni bir kanser tarama platformu, Nature Communications Medicine’da yayımlanan bir çalışmaya göre, birinci evre pankreas kanserlerinin %95’inden daha fazlasını tespit edilebiliyor. Eğer sonuçlar daha fazla çalışma ile doğrulanırsa, bu yeni yaklaşım, gelişmiş ülkelerde kansere bağlı yaşam kayıplarının önde gelen üçüncü sebebi olan pankreas kanserini erken tespit etmekte yeni bir yol sunacak.
Kanser Hücreleri Arası Proteinlerin Tespiti ile Erken Tanı
Birinci ve ikinci evre 139 pankreas kanseri hastası ve 184 kontrol grubu ile yürütülen çalışma, 12 yıl önce San Diego Health, Moores Kanser Merkezinde geliştirilen ve yüksek iletkenli di-elektroforez adı verilen bir teknoloji platformunun ilk klinik denemesidir. Platform, henüz net olarak anlaşılmayan hücreler arası iletişim ağının bir parçası olan kanser hücreleri tarafından dolaşıma salınan ve tümör proteinlerini içeren ekstraselüler vezikülleri (EV’ler) tespit ediyor. Yapay zekâ tarafından sağlayan protein belirleyici analiz, daha sonra kanser ihtimalini tahmin etmekte kullanılır.
- İlginizi çekebilecek VİDEO:
Pankreas Kanseri – Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisinde Son Gelişmeler
Birinci evre pankreas kanserlerin %95,5’ini tespit etmesine ek olarak yaklaşım, birinci evre over (kadın yumurtalık) kanserinin %74,4’ünü tespit edebiliyor. Hepsi %99’dan daha fazla özgüllüğe sahip. Bu da erken evre kanser tespiti için bu teknolojinin potansiyel değerini göstermektedir.
Moores Kanser Merkezi’nin yöneticisi, Kansere Karşı Koy – Lustgarten Vakfı Pankreatik Kanser Önleme Dream Ekibi’nin baş araştırmacısı ve yayımlanan makalenin başyazarı Scott M. Lippman, “Pankreas kanserinin erken tanısına dair bu sonuçlar özellikle umut vericidir. Bu sonuçlar, erken evre kanser tespitinde denenen sıvı biyopsi multi-kanser tespitine göre 5 kat daha fazla doğrudur.” dedi.
Lippman, sıvı biyopsi testlerinin kanser tedavisinin izlenmesi ve hastalığın tekrarlaması gibi durumlarda umut verici sonuçları olduğunu söyledi, “ancak öte yandan sadece pahalı değil aynı zamanda zahmetli olan tanı testlerine yol açarak ve kabul edilemez bir şekilde yüksek derecede yanlış pozitif oranlar nedeniyle erken evre hastalık taramaları için kullanıldığında sağlıklı insanlar için zarara sebep olabilir.”
Lippman, erken evre kanser tespiti için mevcut kanser taramalarının serviks (rahim ağzı), kolon-rektum, meme ve akciğer kanseri için olduğunu ve bu kanserler için erken tanı taramalarının sağlığa büyük oranda fayda sağladığını vurguladı. Şu anda pankreas kanserlerinin sadece %5 kadarı birinci evrede tanı almakta ve yalnızca %10’unu etkili bir ameliyat için zamanında tanı almaktadır.
San Diego Health, Moores Kanser Merkezi’nde Kanser Cerrahisi klinik yöneticisi ve San Diego Tıp Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı başkanı Andrew Lowy, “Pankreas kanseri, tüm başta gelen kansere bağlı yaşam kayıplarının sebepleri arasında en az 5 yıllık sağkalım oranına sahiptir ve hem görülme sıklığı hem de yaşam kaybı oranlarının arttığı tek kanser türüdür.” dedi. “Pankreas kanserinin bilindiği üzere tek küratif tedavi olan cerrahi rezeksiyonun yapılabildiği bir erken evrede tespit edilmesi zordur.”
Lipmann, eğer çalışmanın sonuçları doğrulanırsa, “yakında ABD’de kansere bağlı yaşam kayıplarında önde gelen ikinci sebep olacak olan bu hastalığın mortalitesini (yaşam kaybı oranı) ciddi derecede düşürebileceklerini” söyledi.
Çoklu Biyobelirteç Analizi
Salt Lake City, Utah Üniversitesi’nden Prof Dr. Matthew Firpo’nun öncülük ettiği bir başka çalışmanın da ön baskısı medRxiv’de yayımladı. “Pankreatik Adenokarsinomun Erken Tespiti için Bir Multi-Analit Serum Biyobelirteç Panel” başlığı ile duyurdukları çalışmada araştırmacılar, CEA ve CA 19-9 gibi serum biyobelirteçlerini içeren 31 biyobelirtecin tek tek güçlü bir analizinin birleştirildiği bu kan testinin, erken evre pankreatik duktal adenokarsinomuna sahip hastaları sağlıklı kişilerden yüksek derecede doğrulukla ayırt ettiğini söylüyor.
Ekip öncelikle kanserli tümörler veya erken evre pankreas kanseri ile ilişkili olan kan biyobelirteçlerini inceledi. Doğru tanı konması için gereken kriterleri karşılaya 31 biyobelirteç, 182 erken evre pankreas kanseri olan hasta grubu, 194 iyi huylu pankreas tümörü olan hasta grubu ve 461 sağlıklı kişiden oluşan kontrol grubunda ölçüldü. Test, kontrol grubundaki 40 kişide, iyi huylu pankreas kanseri olan 73 kişide ve erken ve ileri evre pankreas kanseri olan 73 kişide doğrulandı. Biyobelirteçler, anjiyongenez, apoptoz, bağışıklık yanıtı ve diğer süreçlerde yer almaktaydı.
Analiz, pankreatik duktal adenokarsinoma (klasik pankreas kanseri) sahip olanları sahip olmayanlardan ayırt etmede %92 ve pankreatik duktal adenokarsinoma sahip olanları ile kontrol grubundaki sağlıklı kişilerden ayırt etmede %94,4 doğruluk gösterirken doğrulama seti, sırayla %91,9 ve %92,5 doğruluk göstermiştir.
Bu iki çalışma da pankreas kanserinin erken tespit edilmesinde kritik rol oynayan gelişmelerdir. Maalesef ki pankreatik duktal adenokarsinomu olan hastaların %65, rezeke edilemeyecek derecede geç bir evrede hastaneye başvurmaktadır. Erken evrede tespit edilmeye yardımcı olacak herhangi bir belirtisi olmayan bu hastalık için uygun maliyetli bir kan testi, küratif cerrahi uygulanabilecek hasta sayısını önemli ölçüde artırabilir.