30 bine yakın onkoloji profesyonelini bir araya getirecek olan Avrupa Kanser Kongresi ESMO 2019, 27 Eylül - 1 Ekim tarihleri arasında İspanya'nın Barselona kentinde gerçekleşecek.

Avrupa Tıbbi Onkoloji Derneği (European Society for Medical Oncology, ESMO), kurulduğu 1975 yılından bu yana başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanından kanser araştırmalarını destekleme misyonunu yürütmektedir.

Kongreye bu yıl da rekor katılımın yanında rekor bilimsel çalışma başvurusu oldu ve 2200 orijinal araştırma kabul edildi. Ayrıca sonuçları henüz açıklanmayan 92 late-breaking abstracts (son anda bildirilen bilimsel çalışmalar) mevcut.

Bu yıl ESMO kongresinde en dikkat çeken ve klinik pratiği değiştirmesi beklenen çalışmalar meme, akciğer ve over kanserlerinde geldi.

Dünyanın en büyük iki onkoloji toplantısından biri olan ESMO Kongresi'nde bu yıl immünoterapide "çok yenilikçi stratejiler" ve hassas tıbbın kullanımında "birçok gelişme" görüleceği, ESMO Basın & Medya Şefi Dr. Pilar Garrido tarafından duyuruldu.

Meme Kanseri Klinik Araştırmalarının Yeni Sonuçları

Bu yıl meme kanserinde en çok konuşulacak klinik çalışmalar, ileri evre hormon pozitif ve hormon baskılamaya dirençli meme tümörleri için CDK 4/6 inhibitörü çalışmalarının beklenen uzun dönem sonuçları idi. Bunlar; abemasiklib (Verzenio) artı fulvestrant için MONARCH-2 çalışması ve ribosiklib (Kisqali) artı fulvestrant için MONALEESA-3 çalışmasıdır.

Yumurtalık Kanseri Standart Tedavisinde Değişim?

Birkaç çalışma, potansiyel olarak yumurtalık kanserinin standart tedavilerini değiştirecek özellikte gözükmektedir.

PAOLA-1 denemesi, platin bazlı kemoterapi ile tedavi edilen ileri over kanseri olan hastalarda olaparib (Lynparza) artı bevasizumab ile idame tedavisini araştırdı (LBA-2).

Bu çalışmanın kilit noktası, bu potansiyel ikili idame/koruyucu tedavi stratejisinin, BRCA1 / 2 mutasyon durumundan bağımsız olarak, tüm hastalar için olmasıdır.

Akciğer Kanserinde Yeni Veriler

Akciğer kanseri ile ilgili iki çalışma - biri immünoterapinin ne zaman kullanılacağını, diğeri de hassas tıbbı konu alıyor - sunulacak.

FLAURA denemesi, küçük hücre dışı akciğer kanserli hastaların % 10 ila % 13'ünü temsil eden EGFR mutasyonu pozitif hastalarda gerçekleştirildi.

Bu çalışmanın deneysel kolu olan osimertinibin (Tagrisso), ileri evre EGFR pozitif akciğer kanseri için en ideal birinci basamak tedavi olduğunu biliyorduk, ancak bu yıl genel sağkalım sonuçlarını duyacağız (LBA-5).

Diğer çalışma uzun zamandır beklenen bir immünoterapi kombinasyon çalışması: CheckMate 227. İleri evre küçük hücre dışı akciğer kanserli hastalarda nivolumab (Opdivo) artı düşük doz ipilimumab (Yervoy) kombinasyonu ile platin bazlı kemoterapi karşılaştırıldı. Bu çalışmadan hastaları seçme aracı olarak tümör mutasyon yükü adlı biyobelirteç kullanılmıştı.

Bu çalışmanın daha önce sunulan progresyonsuz (ilerlemesiz) sağkalım ve tedaviye yanıt oranları oldukça dikkat çekici olmakla beraber, genel sağkalım sonuçlarından anlamlı iyileşme yoktu.

Bu yıl, halihazırda klinik deneylerde uygulanan diğer biyolojik belirteç, programlanmış ölüm ligand 1'e (PD-L1) dayanan sonuçları elde edeceğiz. Bu yeni veriler bazı hasta gruplarında kemoterapi yerine kombinasyon immünoterapisinin kullanılıp kullanılamayacağını ortaya koyacaktır (LBA-4).

Nadir Kanserler

İleri evre kolanjiyokarsinomun (safra kanalı kanseri) çok nadir görülen bir formu olan IDH1 mutasyon pozitif tümörlere sahip hastalarda yapılan ClarIDHy çalışmasında, ivosidenib (Tibsovo) ile plaseboyu karşılaştıran bir sunum yapılacak (LBA11).

Eğer çalışma pozitifse ve sonuçlar yeterince iyi ise, bu tür ileri hastalığa sahip 6 hastanın 1'inde etkili bir tedavi seçeneğine sahip olabiliriz. Bu hastalar şu anda çok az tedavi seçeneğine sahip, bu yüzden sonuçlar gerçekten çekici olabilir.

Daha önce tedavi almamış, bölgesel olarak ileri evre veya metastatik ürotelyal karsinomda (mesane kanseri) tedavisi için platin bazlı kemoterapiye ek olarak immünoterapi atezolizumab (Tecentriq) ve plaseboyu karşılaştıran IMvigor130 çalışması sunulacak.

INVICTUS adlı çift kör, plasebo kontrollü bir faz 3 çalışmada, gastrointestinal stromal tümörlü hastalara, ripretinib adlı yeni bir ajanın en az 4. basamak tedavi olarak denenmesinin sonuçları sunulacak (LBA87).

Yeni klinik veriler dışındaki konuları kapsayan oturumlar arasında onkologlar için tükenmişlik ve buna bağlı psikolojik destek üzerine odaklanan bir sempozyum bulunmaktadır.