Sözde tıbbi (geleneksel ve alternatif) tedaviler tartışmasının en sık tıkandığı nokta belki de şu cümle:

İşe yaradığını biliyorum, çünkü kendim denedim!

Alternatif tedavi (fitoterapi, homeopati, detokslar, yüksek doz vitaminler vs) savunucularının en sık kullandığı kavramdır bu. Buna karşı gelmek veya bilimsel kanıt göstermek çoğu zaman duygusal bir tepki alır, çünkü diğer tarafın ya aldatmaca yaptığını ya da söylediklerinin mantıksız olduğunu ya da her ikisini birden ima ettiğinizi düşünürler. Bu nedenle, bu konuyu ele almaya devam etmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Öyleyse, etkisiz tedavilerin neden sanki etkiliymiş gibi "göründüğünü" bir kez daha açıklamama izin verin.

Bunu daha az sıkıcı hale getirmek için, kimsenin (neredeyse hiç kimsenin) duygusal olarak karşı çıkmayacağı somut bir durumu ele alalım. Tanısı netleşmemiş, fakat tekrarlayan ağrıdan muzdarip olan ve homeopati uygulamasından fayda gördüğünü söyleyen bir hastayı ele alalım (gerçekten de en ufak bilimsel kanıtı olmayan bir alternatif tedavi şekli).

Öyleyse neden hasta, homeopata danıştıktan sonra daha az ağrı çekiyor?

Bunun sayısız nedeni var ve aşağıda psikoloji biliminde iyi tanımlanmış bazı nedenlere göz atacağız:

  1. Hasta, gerçek bir değişiklik olmaksızın ağrısının daha az sıklıkta olduğunu düşünebilir; biası (önyargıyı) hatırlayın.
  2. Şifacı onu tedavi öncesi ağrısının gerçekte olduğundan daha kötü olduğuna ikna etmiş olabilir; önyargıyı hatırlayın.
  3. Hasta, şifacının umudu ve beklentisi olduğuna inandığı şeylere uygun olarak iyileşme bildirebilir; sosyal arzu.
  4. Hasta kötüleşmenin aksine tercihli olarak gelişmeleri / olumlu deneyimleri hatırlamaya eğilimlidir; önyargıyı hatırlayın.
  5. Hastalar semptomlardaki (belirti) belirsiz değişiklikleri, iyileşmenin işaretleri olarak yorumlayabilir.
  6. Birçok semptom kendiliğinden kaybolur veya düzelir; hastalığın doğal seyri.
  7. Birçok semptom dalgalanır; hastalığın doğal seyri.
  8. Tekrarlanan ölçümlerde tespit edilen aşırılıklar daha az aşırılık olur; "ortalamaya doğru gerileme" olgusu.
  9. Hastalar aynı anda birkaç tedavi uygular ve daha sonra bir iyileşyeyi belli bir tedaviye yanlış atfeder.
  10. Hastalar iyileşmeyi bekler; plasebo etkisi.
  11. Hastalar iyileşmeye şartlandırılır; plasebo etkisi.
  12. Yeni bir müdahale alma şevkinden kaynaklanan gelişme; yenilik etkisi.
  13. Egzotik bir terapi alma şevkinden kaynaklanan gelişme.
  14. Şefkatli özen ve alınan ilgi sayesinde iyileşme.
  15. Şifacı ile geçirilen zaman nedeniyle iyileşme.
  16. Hastanın harcadığı çaba ve kaynaklar sayesinde iyileşme.

Tüm bu fenomenler (ve eminim birkaç daha fazlası) birlikte işliyor ve etkisiz tedavileri ve hatta biraz zararlı tedavileri etkili gibi gösteren klinik bir sonuç oluşturabilir. Her durumda, iyileştirmeyi tam olarak neyin doğurduğuna karar vermek imkansızdır. Tedavinin spesifik etkilerinin (bu örnekte homeopati) dahil olduğundan emin olmanın tek yolu, bir (daha iyisi birkaç) kontrollü klinik çalışma yürütmektir.

- İlgili konuGeleneksel ve alternatif tıp eleştirilerimiz, sağlık hizmetlerini nasıl daha iyi hale getirebilir?