28 Temmuz 2017’de yayımlanan bir araştırmaya göre yüksek şeker içeren gıdaların tüketimi depresyon riskini artırıyor. 1985-2013 yılları arasını kapsayan bu uzun soluklu araştırmada, günde 67 gram veya daha fazla şeker (2 kutu kola veya 16 çay kaşığı şeker) tüketen erkeklerde, 5 yılın sonunda %23 oranında daha fazla depresyon görüldü.

Fazla Şeker Tüketimi

Scientific Report Dergisi’nde yayımlanan bu çalışmada duygudurum bozukluğu ile şeker alımı arasındaki ilişki incelendi. Bu araştırmada öncelikli olarak moral durumu ile şeker alımına yönelim arasındaki ilişkiye bakıldı. Bu ikisi arasındaki ilişkiye bakmak için; tatlı yiyecek ve içeceklerle zihinsel sağlık arasındaki bağı anlamak için ölçümler yapıldı.

Farklı görevlerde çalışan Birleşik Krallık memurlarının şeker tüketimleri üzerinden yıllarca takip edilerek analizler yapıldı. 1985’te işe alınıp, şimdi yaşlanmak üzere olan; yaklaşık üçte ikisi erkek ve üçte biri kadın olan toplam 10.308 katılımcının verileri kullanıldı. İlk veriler alındıktan sonra her 2-5 yılda bir anketler ve klinik veriler toplandı.

Meşrubatlar, Pasta ve Bisküviler

2013 yılına kadar yapılan analizler toparlandı ve sonuçta; kek, bisküvi, hazır meyve suları, gazlı içecekler gibi tatlı ilk 15 ürün arasında en az 8’ini kullanan katılımcıları rapor edildi. Katılımcılar günlük şeker tüketim oranlarına göre gruplara ayrıldılar.

Erkekleri Şöyle Gruplandırdılar:

  • 67 gram şeker ve fazlası
  • 39.5 ve 67 gram arası
  • 39.5 gramdan azı

Kadınlar İçin İse:

  • 51 gram ve fazlası
  • 30 ve 51gram arası
  • 30 gramdan az

Analizlerin sonucunda günlük 67 gram ve üzeri şeker tüketen erkeklerin, diğer gruplardaki, özellikle günlük 39.5 gramdan daha az şeker tüketen erkeklere oranla depresyon için %23 daha fazla risk taşıdıkları bulundu.

Araştırmacılar kadınlarda buna benzer net veriler bulamadılar, fakat bunun sebebinin kadın sayısının düşük olmasından da kaynaklanabileceği düşünülüyor.

Sonuç olarak; bu araştırmaya göre şeker eklenmiş gıdaların zararları yalnız fiziksel değil aynı zamanda psikolojik olabilmektedir. Bu çalışmada her ne kadar erkeklerin daha fazla etkilendiği düşünülse de bu herkes için zararlı olmadığı anlamına gelmiyor.

İlginizi Çekebilr: