İletişimin ve İfadenin Konuşmak Dışında Pek Çok Farklı Yolu Vardır

Kelimelerin yetersiz kaldığı anlarda beden dili, mimikler, hareket, yazı, çizim ve sesler devreye girer. Kanser tanılı kişinin fiziksel ve zihinsel hareketsizliği tedavi sürecini zorlaştırır. Hareket temelli sanat terapisi ile kanser hastaları tedavi sürecini aktif, yaratıcı ve dışavurumcu geçirirler. Böylece; duygusal olarak daha pozitif, zihinsel olarak daha aktif ve fiziksel olarak daha güçlü olabilirler.

Hareket ve Sanat Terapisi İyileşme Sürecini Hızlandırabilir

Önemli terapistlerden Grodner, Braff, Janowsky ve Clopton; hareket terapi ve sanat terapisinin bir arada kullanımının, hastaların farkındalıklarıyla beraber iyileşme sürecini hızlandırdığını ve ruhsal olarak olumlu geliştirdiğini gözlemişlerdir. Bu konuyla ilgili farklı araştırmaları olmuştur. Bir çalışmada; katılımcıları üç gruba ayırırlar. İlk grup terapist tarafından yönlendirilen hareketli sanat aktivitesi grubudur. İkincisi yönlendirilmeyen sanat aktivitesi grubudur ve son grup kontrol grubudur. Katılımcılardan ikişerli olarak hiç sözlü iletişim kurmadan bir sanat projesi tamamlamaları istenir. Farklı odalarda gözlemlenen hastaların konuşmadan, sadece beden dili ve mimik kullanmaları gerekmektedir. İlk grup yönlendirilir ve verilen malzemelerle bitmiş bir sanat projesi beklenir. Yönlendirilmeyen sanat tedavi grubuna çeşitli sanat malzemeleri verilir ve herhangi bir proje beklenmez, yalnızca malzemeleri denemeleri istenir. Yönlendirilmeyen kontrol grubundan herhangi bir aktivite istenmez ve sanat malzemesi de verilmez. Tedavi öncesi ve sonrasını değerlendirmek için duygusal ve fiziksel durumları altı skala temel alınarak incelenir.

Terapist tarafından yönlendirilen hareketli sanat projesini tamamlayan grupta değerlendirilen altı farklı skalada ciddi derecede olumlu gelişmeler gözlenir. Yönetilmeyen sanat tedavi grubunda sadece depresyon ölçümünde olumlu gelişme gözlenir. Son olarak kontrol grubunda herhangi bir gelişim veya değişim gözlemlenmez.

Çalışmanın Sonucu;

Çalışma sırasında ilk grup hastalara hayallerini, duygularını, kişisel sıkıntılarını ve fiziksel ağrılarını ifade etmelerine fırsat verildiği için; proje sonrasında özgüvenlerinin ve yaşam kalitelerinin arttığı kayıt edilmiştir. Bu çalışmada kullanılan sanatla tedavinin özgün ve dışavurumcu teknikleri ile hastanın sıkıntılarını ifade etmesi sağlanmış ve ruh hallerini olumlu anlamda değiştirmiştir. Ayrıca fiziksel enerjiyi artırdığı da ortaya çıkmıştır.

Hareket temelli sanat terapisinin temel amacı hastanın tek başına fiziksel ve psikolojik olarak var olabileceğini göstermektir. Hastanın ifade edecek bir meselesinin olması ve buna kendisinin karar vermesi önemlidir. Ruh haline doğrudan etkisi olan bütün bu süreç ve sonuç kişiyi depresyondan, korkulardan ve yalnızlık duygusundan çıkaracak güce sahiptir.

Özellikle hareket temelli aktiviteler bu yaratıcı sanat terapisi sürecine dahil edildiğinde hafif egzersiz yerine de geçer. Bu çalışma kan dolaşımını hızlandırır, koordinasyonu güçlendirmeye yardımcı olur, problem çözme becerisini geliştirir ve bedenle ilgili farkındalığı artırır. Duygusal açıdan bakıldığında ise bilişsel yeteneklerini ve motivasyonu artırarak hafızayı güçlendirmeye yardımcı olur.