
HER2 Pozitif Metastatik Meme Kanseri ve Beyin Metastazı – Sağkalım Sonuçları
Meme kanseri, yıllık 2,3 milyon yeni vaka ile tüm dünyada kadınlarda en sık görülen kanserdir ve metastatik dönemde beyin tutulumu önemli bir sorun oluşturur. ERBB2 (HER2 veya HER2/neu olarak da bilinir) pozitif meme kanseri hastalarında merkezi sinir sistemi (MSS) metastazları, tedaviye yanıt üzerindeki kısıtlamalar nedeniyle önemli bir yaşam kaybı nedeni olmaya devam etmektedir.
Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'nde yapılan ve 31 Ocak 2025'te JAMA Network Open dergisinde yayımlanan geriye dönük izlem çalışmasında, MSS metastazları olan HER2 pozitif meme kanserli hastaların genel sağkalım sonuçları araştırıldı. MSS metastazları yalnız başına veya ek olarak beyin-dışı metastazlarla birlikte görülen hastalar arasındaki farklılıklar öne çıkartıldı.
Meme Kanseri Beyne Nasıl Metastaz Yapar?
Meme kanseri hücreleri, kan damarları aracılığıyla vücudun diğer bölgelerine ve organlarına yayılabilirler. Bu süreç, kanser hücrelerinin kan damarlarına tutunmasından, damar duvarını geçmesinden (ekstravazasyon) ve uzak bölgelere yayılmasından oluşur. Meme kanseri hücreleri, kan damarlarına tutunmak ve damar duvarını geçmek için bazı moleküller ve enzimler kullanırlar. Bu moleküller, kanser hücrelerinin damar duvarına yapışmasına ve onu delip geçmesine yardımcı olur. Beyin, vücudun diğer bölgelerinden farklı olarak kendi kan damarlarına sahip bir organ olduğu için, kanser hücreleri beyne ulaşmak için kan-beyin bariyeri engeli aşmaları gerekmektedir.
Resmin açıklaması: Kan yoluyla yayılımı takiben, meme kanseri hücreleri damar dışına çıkarak beyin dokusunu istila eder. Daha sonra neoanjiyojeneze (yeniden damar oluşumuna) ihtiyaç duymadan damar etrafında büyüme yaşarlar ve bu aşamada kan-beyin bariyeri hala sağlamdır. Daha fazla büyümek için, yeni metastazın anjiyogenezi uyarması gerekir. Bu noktada, kan-beyin bariyeri bozulabilir ve kan-tümör bariyeri oluşumu başlar.
JAMA Çalışmasının Ayrıntıları
Bu çalışma, 2010-2022 yılları arasında tedavi gören 274 hasta üzerinde gerçekleştirildi. Hastaların büyük bir kısmı kadın (%99,3) olup, ortanca yaş 53,7 olarak belirlendi. Katılımcıların %45,6'sı tanı anında metastatik hastalığa sahipti. MSS metastaz tanısı konan hastaların %26,6'sında hastalık yalnızca MSS ile sınırlıyken, geri kalan hastalarda beyin-dışı yayılım da mevcuttu.
Sağkalım Sonuçları
Bu çalışmada hastalığın yayılım örüntüsü ile genel sağkalım ve MSS kaynaklı yaşam kaybı riski arasında önemli ilişkiler bulundu.
- Leptomeningeal (beyin zarı) metastaza sahip hastaların ortanca genel sağkalım süreleri en kısa idi: 1,24 yıl (95% CI = 0,89–2,08 yıl)
- Beyin-dışı metastazları olan hastalarda genel sağkalım: 2,16 yıl (95% CI = 1,87–2,58 yıl)
- Sadece parankimal veya dural MSS hastalığı bulunan hastalarda genel sağkalım: 3,57 yıl (95% CI = 2,10–5,63 yıl) (P = .001)
Tüm hastaların %70,1'i takip süresi boyunca hayatını kaybetti ve bunların %55,2'si MSS ile ilgili nedenlerle yaşam kaybı yaşadı. En yaygın MSS kaynaklı yaşam kaybı nedeni, beyin metastazlarının ilerlemesine bağlı nörolojik fonksiyon kaybıydı.
MSS sınırlı hastalığa sahip hastalar, MSS kaynaklı yaşam kaybı riski taşımaya devam etti.
- 3 yıllık MSS kaynaklı yaşam kaybı oranı: %34,0 (95% CI = 22,8% - 45,4%)
- 3 yıllık diğer nedenlerden yaşam kaybı oranı: %6,1 (95% CI = 1,9% - 13,7%)
Tedavi Stratejileri ve Öneriler
Araştırmacılar, MSS metastazlarının ilerlemesini kontrol etmek için agresif lokal ve sistemik tedavilerin uygulanmasının önemli olduğunu belirtti. Multivaryant analizler, leptomeningeal hastalığı olan hastaların MSS kaynaklı yaşam kaybı riskinin önemli ölçüde arttığını gösterdi (HR = 1,87; 95% CI = 1,19–2,93; P = .007). Benzer şekilde, tüm beyin radyoterapisi alan hastalar da MSS kaynaklı yaşam kaybı riskinin artmış olduğu gözlendi (HR = 1,71; 95% CI = 1,13–2,58; P = .01).
Sonuç
HER2 pozitif meme kanserli ve MSS metastazlı hastaların büyük bir kısmı, MSS hastalığın ilerlemesi nedeniyle yaşam kaybı yaşamaktadır. MSS sınırlı hastalığa sahip hastalar daha uzun sağkalım sürelerine sahip olsa da, MSS kaynaklı yaşam kaybı riski yüksek kalmaktadır. Daha etkin MSS penetran sistemik tedavilere olan ihtiyaç çok açıktır. Yeni gelişen ERBB2 hedefli tedavilerin klinik araştırmalarına, MSS hastalığı olan hastaların dahil edilmesi önemlidir. Klinik çalışmalarda MSS kaynaklı sonlanım noktalarını içeren yeni tasarımlar üzerinde yoğunlaşılmalıdır.
Ferraro E, Reiner AS, Bou Nassif R, et al. Survival Among Patients With ERBB2-Positive Metastatic Breast Cancer and Central Nervous System Disease. JAMA Netw Open. 2025;8(1):e2457483. doi:10.1001/jamanetworkopen.2024.57483