Texas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi'nden Dr. Karen H. Lu, jinekolojik (kadınlara özgü) kanserlerin önlenmesi ve erken teşhisine yönelik yaptığı katkılar ile 2018 Amerikan Kanser Derneği Ödülü'ne layık görüldü.
Dr. Lu jinekolojik onkolojide translasyonel (laboratuvardan kliniğe geçiş) araştırmalarda uluslararası anlamda önemli bir kişidir ve şu anda endometrial (rahim) kanser için ABD Ulusal Kanser Enstitüsü araştırmacılarından biridir. Dr. Lu’nun klinik araştırması, endometriyal ve over (kadın yumurtalık) kanserlerinde erken moleküler değişiklikleri anlamak ve hasta sonuçlarını iyileştirmek için erken tanı tespit etme yollarını kolaylaştırıp anlama üzerine odaklanmıştır.
Jinekolojik Onkoloji Alanına Yönelme Motivasyonu
ASCO Daily News ile yapılan bir röportajda Dr. Lu, jinekolojik onkolojiye erken dönemde yönelmesi ve yumurtalık ile rahim kanseri olan kadınlar için olan çalışmalarının arkasındaki motivasyon hakkında yorum yaptı: "1996 yılında jinekoonkoloji uzmanı olduğumda, BRCA-1 ve BRCA-2, kalıtsal yumurtalık kanserinin nedenleri olarak keşfedildi ve ben bu keşiften gerçekten etkilendim. Hastalığı geliştirmeyen ancak bunun için çok yüksek riski olan kadınların belirlenmesinde büyük bir etkiye sahip olacağına inanıyordum." dedi.
Bu keşif, jinekolojik onkolojide gelecekteki araştırma alanlarını şekillendirmeye yardımcı olacaktı. Danışmanlarının cesaretlendirmesiyle jinekolojik kanserleri önleme ve erken teşhis konusundaki araştırmalarına odaklanmaya devam etti.
Dr. Lu klinikte hastaları gördüğü zaman düşündüğü iki soru olduğunu belirtiyor: 1. Bu kanser önlenebilir miydi? 2. Kanser daha erken bir aşamada tespit edebilecek olsaydı sonuç nasıl farklı olur muydu? Zamanının çoğunu bu sorulara cevap aramakla geçirmiş.
Yüksek Riskli Kadınlarda Rahim Kanserinin Önlenmesi
Dr. Lu'nun MD Anderson'daki ekibi, dört genden birinde (MLH1, MSH2, MSH6 veya PMS2) meydana gelen bir defekt nedeniyle rahim kanser geliştirme riski taşıyan Lynch sendromlu kadınlar için bu riski ve yönetim stratejilerini belirleyen araştırmalar yürütmüştür.
Rahim kanseri açısından yüksek riskli bu kadınlarda oral kontraseptiflerin (doğum kontrol hapları) rahim kanser riskini azaltmada etkili olabileceğini gösteren çok zor bir çalışma yaptılar. Uterus dokusunda moleküler marker analizlerine dayanarak, çalıştıkları grupta oral kontraseptiflerin kemoprevetif etkisini gösterdiler.
Lu'nun çalışmaları Lynch sendromlu kadınlarda rahim kanserinden korunmada obezitenin rolünün anlaşılmasına neden olmuştur. Tüm kanserler arasında rahim kanseri, kolon kanseri ile birlikte obezite en yakın ilişkili kanser türleridir ve rahim kanseri tanısı ile başvuran genç, obez kadınların sayısı giderek artmaktadır.
Dr. Lu; "Yüksek riskli kişilerde iki paralel rahim kanseri riskine bakmak heyecan vericiydi (kalıtsal kanser riski Lynch sendromu ve obezite). Rahim kanseri riskini tersine çevirmek üzere, rahim içi araç aracılığıyla ilaç vermemizi sağlayacak bir strateji geliştiriyoruz." dedi.
Genetik Testler İçin Yeni Yaklaşımları Araştırmak
Dr. Lu şu anda var olan engelleri ortadan kaldırmak için ve jinekolojik kanser geliştirme riski yüksek olan kadınlara genetik test yapmak için yenilikçi yollar geliştirmek üzerinde çalışıyor.
MAGENTA çalışması, genetik danışmanlık ve genetik testlere modern yaklaşımı ortaya koymayı amaçlamaktadır. MAGENTA çalışması, aile öyküsüne bağlı yumurtalık kanseri gelişme riski yüksek olduğu tespit edilen kadınlara genetik test ve genetik danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Bu çalışmada alınan tükürük örneği testi, BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları ve yumurtalık kanseri gelişme riskini artıran başka birkaç genetik belirteç için yapılmıştır. Test tamamlandıktan sonra, sonuçlar online olarak, eğitim materyalleriyle birlikte erişilebilir olması ve böylelikle bir hastaneye ya da bir kliniğe gitmeye gerek olmaması planlanmaktadır.