Meme kanserine bağlı son 40 yılda mortalite (ölüm) oranlarında ciddi azalma var, bununla birlikte 16 Aralık 2019’da Cancer adlı dergide yayımlanan bir çalışmaya göre kanseri atlatanlarda (cancer survivor), en sık yaşam kaybı sebebinin kalp-damar hastalıkları olduğu raporlandı. Günümüzde kanser tedavisi tamamlanmış ve yaşamına devam eden 46 milyon kişi olduğu hesaplanmaktadır. Kanseri atlatanların oranı arttıkça, kanser dışı nedenlere bağlı ölümlerin oranı ve sebepleri, kanseri atlatan bireylerde değerlendirilmesi gereken bir konu durumuna gelmiştir. Şüphelenilen nedenler uzun süreli ve geniş kitleler üzerinde uygulanan bir araştırma sonucu gözler önüne serildi. 2000 – 2015 yılları arasında 750.000’den fazla ABD’li kadının değerlendirildiği çalışmada, meme kanserini atlatan hastalarda kalp hastalığı, en büyük ölüm nedeni olarak karşımıza çıktı. Kanser dışı nedenlerden dolayı ölüm oranları, tanıdan sonraki 1 yıl içerisinde % 28 iken, 10 yıldan fazla hayatta kalan kadınlarda bu oran % 60’ın biraz üzerindedir. Özellikle, bu kadar uzun süre hayatta kalan kadınlarda, genel topluma oranla hem kalp hastalığı hem de Alzheimer hastalığı riski önemli ölçüde artmıştır. Daha öncesinde şüphelenilen bazı durumlar mevcuttu ve şu an bu nedenleri daha objektif bir şekilde görebilmekteyiz. Muhtemelen kemoterapi ve radyoterapi yan etkileri ile ilişkili olduğunu düşündüğümüz durumlar, bugün daha çok netlik kazandı. Örneğin sol memede, meme kanseri tanısı olanların tedavinin bir parçası olarak o bölgeye radyoterapi aldıklarında kalp problemleri ve koroner arter hastalıkları ile ilgili uzun vadeli sorunları olabilmektedir.

Araştırmanın Özelliklerine ve Sonuçları İse Şu Şekildedir;

• Çalışmaya toplam 754.270 kişi dahil edildi. En yaygın tanı % 61.2 ile evre-1 meme kanseri idi. Takip sırasında kadınların % 24.3’ü ortalama 72.6 yaşında öldü.

• Ölümlerin çoğu (% 46.2) meme kanseri teşhisinden sonraki 1 ila 5 yıllık dilim içerisinde gerçekleşti (tüm ölüm oranları; tanıdan sonra ilk 1 yıl % 16.3, tanıdan sonraki 5 ila 10 yıl içinde % 27.6 ve 10 yıl sonra % 10.3 şeklindeydi).

• Tanı konulduktan sonraki bir yıl içindeki ölümlerin % 65.4'ü meme kanserinden, % 6.7'si diğer kanserlerden ve % 27.9'u kanser dışı nedenlerden kaynaklanmıştı. Bu ilk 1 senede; en yaygın kanser dışı ölüm nedenleri kalp hastalıkları (% 10), ardından serebrovasküler hastalıklar (% 2.4) ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) idi.

• Teşhisten sonraki 1 ila 5 yıllık dönemdeki ölümlerde, kadınların % 58,6'sı meme kanserinden, % 8,9'u diğer kanserlerden ve % 32,4'ü kanser dışı nedenlerden öldü. Bu grupta kalp hastalığı yine % 11.2'de en sık rastlanan kanser dışı ölüm nedeniydi, bunu % 2.7 ile serebrovasküler ölümler, % 3 ile KOAH ve % 1.6 ile Alzheimer hastalığı izledi.

• Meme kanseri tanısı konulduktan sonraki 5 ila 10 yıl arasındaki dönemde ölen kadınlarda % 38,2 oranında meme kanseri, % 13,4 oranında diğer kanserler ve % 48,4 oranında kanser dışı nedenler etkiliydi. Yine bu grupta da kalp hastalıkları en sık kanser dışı ölüm nedeniydi (% 15.7), bunu serebrovasküler hastalıklar (% 3.9), KOAH (% 3.9) ve Alzheimer hastalığı (% 3.4) izledi.

• Son olarak, meme kanseri tanısı konulduktan 10 yıl sonra ölen kadınların % 23,6'sı meme kanserinden, % 15,5'i diğer kanserlerden ve % 60,9'u kanser dışı nedenlerden öldü. Diğer gruplarda olduğu gibi en sık kanser dışı ölüm nedeni kalp hastalığı (% 19,3), Alzheimer hastalığı (% 5,3), serebrovasküler hastalıklar (% 5,2) ve KOAH (% 4,9) olarak belirtildi.

Sonuç olarak, kanser tedavilerinde başarı ve erken tanı oranlarının artması ile daha fazla hasta, normal yaşamını sürdürmektedir. Bununla birlikte kanser dışı hastalıklar, kanseri atlatanları daha fazla etkilemektedir. Bu durum hem hastalar hem onkoloji profesyonelleri tarafından göz ardı edilmemeli ve kanser sonrası yaşam da sağlık bakımının bir parçası olarak ele alınmalıdır.