Karbonatla Kanser Tedavisi – Bilinenler ve Bilinmeyenler

Karbonatla Kanser Tedavisi – Bilinenler ve Bilinmeyenler

Son yıllarda karbonatın kanser tedavisindeki potansiyeli hakkında artan merak ve spekülasyonlar, bu konuda derinlemesine bir inceleme yapma gerekliliğini doğurmuştur. Bu yazının amacı, bilimsel araştırmaların ışığında, karbonatın gerçekten etkili bir tedavi yöntemi olup olmadığını ve bu tedavi yönteminin potansiyel risklerini detaylandırmaktır.

İçindekiler

  • pH Seviyeleri ve Kanser
  • Kanser Tedavisinde Karbonat
  • Araştırmalar Ne Diyor
  • Riskler
  • Alkali Yiyecekler

Karbonat, asitliği etkili bir şekilde nötralize edebilen alkali bir mineraldir. Kanser hücrelerinin mikroçevresinin asidik olması nedeniyle, vücuttaki asitliği nötralize etmenin kanserle mücadeleye yardımcı olabileceğine inanılıyor.

Bazik veya alkali gıdaların/takviyelerin tüketimi, kanser hücrelerinin mikroçevresini gerçekten değiştirebilir mi? Bu yazıda, bu soruyu detaylı bir şekilde ele alacağız.

Karbonat Nedir?

Karbonat (sodyum bikarbonat), çok çeşitli kullanımlara sahip alkali (bazik) beyaz bir tozdur. Bu çok yönlü mineral, birçok evde bulunur ve genellikle aşağıdaki ev kullanımları ve sağlık faydaları için kullanılır:

  • Pişirme için kabartma maddesi
  • Diş macunu bileşeni (karbonat içeren diş macunu plakları azaltır, diş eti iltihabıyla mücadele eder, dişleri beyazlatır ve oral kanamayı azaltır)
  • Su ile karıştırıldığında mide yanmasını hafifletir
  • Temizlik (örneğin, çamaşır, tencereler ve tava, ovalama maddesi)
  • Su ile karıştırıp macun haline getirildiğinde böcek ısırıkları ve yanıklara rahatlama sağlar
  • Buzdolabı ve halılardan kokuları gidermek için
  • Sporcular için performans yardımcısı (dayanıklılığı artırabilir ve kas yorgunluğunu hafifletebilir)

pH Seviyeleri ve Kanser

pH ölçeği bir şeyin ne kadar asidik olduğunu ölçer. pH seviyeleri 0'dan 14'e kadar değişir, 0 en asidik (örneğin pil asidi), 7 nötr ve 14 en alkali (örneğin sıvı drenaj temizleyici) olarak kabul edilir.

alkali diyet asit ve baz ph spektrum alkali yiyecekler kanser tedavisi 1024x734 178798

Karbonatın pH değeri 9.5'tir ve insan vücudu hafif alkali bir pH seviyesi olan yaklaşık 7.4'tür. Vücudunuz, pH seviyelerinizi normal, sağlıklı bir aralıkta tutmak için sürekli çalışır.

Tedaviye dirençli tümörlerin çevresindeki dokularda daha yüksek asitlik seviyeleri bulunmuştur, bu seviyeler genellikle 6.5 ile 6.9 arasında değişir.

Araştırmacılar, bu artmış asitliğin arkasındaki mekanizmaları büyük oranda keşfettiler. Bazı solid (doku, orga kaynaklı) tümörlerde, tümörün derinlerindeki hücreler hipoksik bir ortamdadır, yani oksijenden yoksundur.

Hipoksik ortamda, hücreler oksijenli hücresel solunum olan aerobik glikoliz yerine, oksijensiz hücresel solunum olan anaerobik glikoliz sürecini kullanır. Bu durumda, kanser hücreleri, oksijen seviyesi düşük olsa bile, şeker moleküllerinden enerji üretmeye devam edebilirler, ancak bu süreç daha düşük verimlilikle gerçekleşir.

Oksijen yoksunluğunda, hipoksik kanser hücreleri glikozu laktik aside metabolize eder, bu da tümörün ve çevresinin asitliğini artırır. Asidik bir ortam, kanser hücrelerinin büyümesi ve vücudun diğer bölgelerine yayılması (metastaz) için daha elverişlidir.

Kanser Tedavisinde Fayda Eder mi?

Karbonatın kanser tedavisinde işe yarayabileceği varsayımı, şu bilgilere dayanmakatdır:

  • Kemoterapi ilaçları kanser hücrelerini hedef alır ve öldürür. Ancak, oksijenden yoksun hipoksik kanser hücreleri kemoterapiye dirençlidir ve büyüme ve yayılma olasılığı daha yüksektir.
  • Radyasyon tedavisi (radyoterapi), başka bir yaygın kanser tedavi şeklidir. Kanser hücrelerini öldürmek için yüksek doz radyoaktif enerji kullanır. Hipoksik kanser hücreleri, oksijenli hücrelere göre radyoterapiye iki ila üç kat daha fazla dirençlidir.
  • İmmünoterapi, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini tanımasına ve öldürmesine yardımcı olan bir kanser tedavi şeklidir. Diğer tedaviler gibi, hipoksik kanser hücreleri immünoterapiye daha az yanıt verir. Bir tümör ne kadar çok glikoz tüketirse, ortam o kadar asidik hale gelir ve immünoterapi o kadar az etkili olur.

Tedaviye başlamadan önce hipoksik kanser hücrelerini tespit etmeye yönelik bilimsel çalışmalar sürdürülmektedir. Bu araştırmaların amacı, tümör çevresindeki oksijen seviyelerini yükselterek ve asitliği azaltarak kanser tedavilerinin etkinliğini artırmaktır.

Bu bilimsel bulgular ve süregelen çalışmalar, karbonatın asitleri nötralize edebilme özelliğinden hareketle, su ile karbonat karışımının içilmesinin vücuttaki asitliği düşürmeye ve kanser hücrelerini yok etmeye yardımcı olabileceğine dair bir inanca yol açmıştır.

Araştırmalar Ne Diyor?

Karbonatın kanser hücreleri üzerindeki etkilerine ilişkin çoğu araştırma, laboratuvar deneyleri ve hayvan çalışmalarına dayanmaktadır.

Diğer taraftan, vücudu alkali hale getirmek için karbonat tüketmek genellikle nafile bir çabadır ve aşırıya kaçırıldığında zararlı olabilir. Bunun nedeni, vücuttaki kanın pH seviyesini oldukça dar bir aralıkta (7.35 - 7.45) sabit tutan sofistike tamponlama sistemleri ve denge mekanizmalarının bulunmasıdır:

Vücutta kan pH'ını sabit tutmak için işlev gören ana tamponlama sistemleri şunlardır:

  1. Bikarbonat Tampon Sistemi: Bu sistem, karbondioksit (CO2) ve bikarbonat iyonlarından (HCO3-) oluşur. Karbondioksit, solunumla atılarak pH düzenlenirken, böbrekler tarafından bikarbonatın geri emilimi veya atılımı ile pH düzenlemesi yapılır. Bu, kanın pH dengesinin en hızlı ve en etkili şekilde ayarlanmasını sağlar.

  2. Fosfat Tampon Sistemi: Fosfat tampon sistemi, hücre içinde ve hücre dışında etkilidir. Hidrojen fosfat ve dihidrojen fosfat iyonları arasındaki dönüşümle çalışır ve özellikle böbreklerde ve idrarda etkilidir.

  3. Protein Tampon Sistemi: Hemoglobin ve plazma proteinleri gibi proteinler, serbest hidrojen iyonlarını bağlayarak pH dengesine katkıda bulunur. Proteinlerin amino grupları, hidrojen iyonlarını geçici olarak bağlayabilir ve böylece hücre içi pH'ı tamponlayabilir.

  4. Hemoglobin Tampon Sistemi: Hemoglobin, kırmızı kan hücrelerinde bulunur ve karbondioksitin taşınmasına yardımcı olurken aynı zamanda hidrojen iyonlarını bağlayarak pH'ı düzenler. Karbondioksit kan dolaşımına geri dönüştürüldüğünde, hemoglobin serbest hidrojen iyonlarını salar ve böylece pH dengesini destekler.

Sonuç olarak, vücudun bu dar pH aralığını koruyabilmesi için tamponlama sistemleri, böbreklerin asit-baz dengesini ayarlaması ve akciğerlerin karbondioksit atımını düzenlemesi gibi mekanizmalar devreye girer. Bu sistemler, vücudu sağlıklı bir pH seviyesinde tutmak için sürekli olarak çalışır. Bu nedenle, bir kişinin alkali gıdalar tüketmesi, vücut tarafından bu dengeyi bozmadan kanın pH seviyesini değiştirmesi beklenmez.

Bu bağlamda, karbonatın insanlarda kanser tedavisini desteklemek amacıyla kullanımı şimdiye kadar yalnızca varsayımsal faydalara dayanmaktadır; ancak bu faydalar insan klinik deneyleri ile kanıtlanmamıştır. İnsanlarda yapılan daha fazla klinik araştırma olana kadar, bu takviye edici kullanıma karşı dikkatli bir yaklaşım benimsemek tavsiye edilir.

Asidik Ortam, Kanserleşmenin Nedeni Değil, Sonucudur!

Kanser hücreleri çok hızlı enerji üreterek ve kan akışını yavaşlatarak etraflarında asidik bir ortam oluştururlar. Böylelikle kan kanser mikroçevresinde pH düzeyini düşer.

Meme ve Kolon Kanseri Çalışması

2018 yılında yayımlanan bir araştırmada, farelerde meme ve kolon kanserleri incelendi ve araştırmanın sonucunda farelere verilen karbonatlı su karışımının tümör hücrelerindeki aktiviteyi artırdığı tespit edildi. Peki, bu ne anlama geliyor?

Araştırmacılar, farelere sodyum bikarbonatla zenginleştirilmiş su içirdikten sonra tümör çevresindeki asitlik seviyelerinin düştüğünü gözlemlediler. Bu işlem sonucunda, daha önce oksijenden yoksun kalan (hipoksik) hücreler yeniden oksijenle aktive edildi. Bu bulgular, asitliğin azalmasının ve kanser hücrelerinin oksijenle yeniden aktive edilmesinin, bu hücreleri hedef almayı kolaylaştırabileceğini ve kemoterapiye karşı daha duyarlı hale getirebileceğini göstermektedir. Ancak, bu öngörü sonraki çalışmalarla desteklenmemiştir. Ayrıca, farelerdeki tümör mikroçevresi insanlardakine kıyasla daha az kompleks yapıya sahiptir. 

Transarteriyel Kemoembolizasyon Denemesi

Transarteriyel kemoembolizasyon (TAKE), tümörler cerrahi olarak çıkarılamayacak kadar büyük olduğunda bazı böbrek, karaciğer ve nöroendokrin kanserlerini tedavi etmek için sıkça kullanılır.

2016'da yapılan küçük bir klinik deneme, büyük karaciğer tümörü olan hastalar için kemoterapi ilaçları ile karıştırılmış sodyum bikarbonat infüzyonunun etkili olabileceğini buldu. Çalışmada, araştırmacılar kemoterapi ilaçlarına %5 sodyum bikarbonat çözeltisi ekledi ve ardından TAKE işlemi uygulandı. Çalışma küçük olmasına rağmen, bulgular sodyum bikarbonatın TAKE işlemleriyle kombinasyon halinde kullanıldığında umut vaat ettiğini öne sürmektedir. Sonuçları doğrulamak için daha büyük klinik çalışmalar gereklidir.

Alkali Tedavinin Kemoterapi Sonuçları Üzerindeki Etkileri

BMJ Open'da 2016 yılında yayımlanan bir sistematik inceleme, diyetin asit yükü ve kanser arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Ancak, sadece bir çalışma dahil edilmiş ve bu çalışmada mesane kanseri riski ile diyetin asit yükü arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Bu da alkali diyetin kanser üzerindeki etkisi hakkında güçlü bir kanıt olmadığını göstermektedir​

Riskler

Karbonat, küçük miktarlarda kullanıldığında toksik olmayan bir madde olarak kabul edilir, ancak büyük miktarlarda veya çok sık alındığında yan etkilere neden olabilir ve sağlık risklerine yol açabilir.

Karbonatın yan etkileri şunları içerir:

  • Gaz
  • Artan susuzluk
  • Mide krampı

Ciddi yan etkiler şunları içerir:

  • Sık idrara çıkma
  • Sinirlilik
  • Şiddetli baş ağrısı
  • Bulantı ve kusma
  • İştah kaybı
  • Zayıflık
  • Yavaş solunum
  • Ayak veya bacaklarda şişme
  • İdrar veya dışkıda kan

Karbonat tüketmeden önce doktorunuza danışın. Karbonatın ilaçlarınızla nasıl etkileşime gireceğini ve sağlığınızı nasıl etkileyeceğini size söyleyebilirler.

Kabartma Tozuyla "Kanser Tedavisine" 5 Buçuk Yıl Hapis

2018 yılında, kanseri sodyum bikarbonatla (kabartma tozu) tedavi ettiğini iddia ederek bir hastasının ölümüne neden olan İtalyan doktor Tullio Simoncini 5 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Simoncini, kanserin bir tür mantardan kaynaklandığını ve sodyum bikarbonat enjeksiyonuyla tedavi edilebileceğini iddia ediyordu. Bu yöntemin bilimsel olmaması ve kasıtsız adam öldürme suçlamaları üzerine Simoncini, 2006'da meslekten ihraç edilmişti. Ancak, Arnavutluk'ta doktorluk yapmaya devam eden Simoncini, 2012'de beyin tümörü teşhisi koyulan 27 yaşındaki Luca Ernesto Olivotto'ya sodyum bikarbonat enjekte ederek tedavi uyguladı. Olivotto, ağır metabolik alkaloz nedeniyle iki gün sonra hayatını kaybetti. Simoncini, bu olayın ardından ölüme sebebiyet vermek ve görevini kötüye kullanmaktan suçlu bulundu ve 5 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Asistanı Roberto Gandini ise 2 yıl hapis cezası aldı.

Alkali Yiyecekler

Alkali diyetin teorik olarak vücudun pH seviyesini değiştirerek sağlığı iyileştirebileceği veya kanseri önleyebileceği düşünülmektedir. Ancak, besinlerin kan pH seviyesini değiştirebileceğine dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Dolayısıyla, alkali diyetin kanser tedavisinde etkinliğine dair net bir kanıt yoktur.

Bununla birlikye alkali diyeti oluşturan yiyecekler, aynı zamanda birçok sağlıklı diyette bulunmaktadır ve şunları içermektedir:

  • Meyveler
  • Sebzeler
  • Sadece meyve veya sebzeler içeren taze sular
  • Kuruyemişler ve tohumlar
  • Mercimek
  • Tofu
  • Tempeh

Bu diyeti yemenin vücuttaki pH seviyelerini önemli ölçüde değiştireceğine dair bir kanıt yoktur. Ancak, meyve ve sebzelerin antioksidan ve anti-enflamatuar özellikleri sayesinde sağlık yararları sağlayabilir.

Alkali diyet, yüksek protein içeren yiyecekleri (örneğin, etler, süt ürünleri) dışlar, bu nedenle bu yiyecekleri protein açısından zengin alternatiflerle değiştirmek önemlidir. Kanserli bireyler, iyileşmeyi teşvik etmek için daha fazla proteine ihtiyaç duyar ve protein alımınızı keskin bir şekilde azaltmanız önerilmez.

Özet

Karbonat, asitliği nötralize edebilen bir mineraldir ve çeşitli şekillerde kullanılır. Kanser hücreleri asidik ortamlarda geliştiğinden, bazı insanlar karbonatın vücuttaki asitliği nötralize etmeye ve kansere karşı mücadele etmeye yardımcı olabileceğine inanır.

Karbonat, kanseri önlemez veya tedavi etmez, ancak hayvan çalışmaları ve küçük denemeler, kemoterapi ve diğer kanser tedavilerini daha etkili hale getirebileceğini öne sürmektedir. Karbonat, tamamlayıcı bir tedavi olarak umut vaat etse de, insan klinik deneylerinin eksikliği nedeniyle kullanımına dikkatli yaklaşılmalıdır.

Kanser teşhisi oldukça zorlayıcıdır ve sağlığınızı iyileştirmek için her şeyi denemenize neden olabilir. Ancak, bu tür alternatif uygulamaları denemeye karar vermeden önce onkoloğunuzla bu isteği paylaşmak her zaman en iyisidir. Bireysel durumunuzu değerlendirebilir ve bir tedavinin faydalı mı yoksa zararlı mı olabileceğini belirlemenize yardımcı olabilirler.

Karbonat, pişirme işlemlerinde kullanıldığında (örneğin fırınlanmış ürünlerde) ortalama miktarlarda tüketilmesi genellikle iyidir, ancak ortalama üstü miktarlarda tüketilmesi olumsuz sonuçlara yol açabilir.

1. Yang M, Zhong X, Yuan Y. Does baking soda function as a magic bullet for patients with cancer? A mini review. Integr Cancer Ther. 2020;19:1534735420922579. doi:10.1177/1534735420922579

2. Piasentin N, Milotti E, Chignola R. The control of acidity in tumor cells: a biophysical model. Sci Rep. 2020;10(1):13613. doi:10.1038/s41598-020-70396-1

3. Walton ZE, Patel CH, Brooks RC, et al. Acid Suspends the circadian clock in hypoxia through inhibition of mTOR. Cell. 2018;174(1):72-87.e32. doi:10.1016/j.cell.2018.05.009

4. Fenton TR, Huang T. Systematic review of the association between dietary acid load, alkaline water and cancer. BMJ Open. 2016 Jun 13;6(6):e010438. doi: 10.1136/bmjopen-2015-010438. PMID: 27297008; PMCID: PMC4916623.

5. Calvo, J.L., Xu, H., Mon-López, D. et al. Effect of sodium bicarbonate contribution on energy metabolism during exercise: a systematic review and meta-analysis. J Int Soc Sports Nutr 18, 11 (2021). doi: 10.1186/s12970-021-00410-y

6. Hadzic M, Eckstein ML, Schugardt M. The impact of sodium bicarbonate on performance in response to exercise duration in athletes: a systematic review. J Sports Sci Med. 2019;18(2):271-281.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Kanserde Ağrıyı Hafifletmek için Hangi Tamamlayıcı Tedavi – Akupunktur mu Masaj mı?

Kanserde Ağrıyı Hafifletmek için Hangi Tamamlayıcı Tedavi – Akupunktur mu Masaj mı?

Çoğunlukla kanserin kendisinin veya daha az sıklıkta kanser tedavilerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan ağrı, kanserli...

Kudret Narı Nedir? Sağlık Etkileri Nelerdir?

Kudret Narı Nedir? Sağlık Etkileri Nelerdir?

Kudret narının bilimsel ismi: Momordica charantia Diğer Yaygın Adları: Acı kavun (en yaygın kullanılan alternatif isim) Acı kabak Acı...

YouTube, Kanser Hakkındaki Yanıltıcı Bilgilere Karşı Önemli Bir Adım Attı

YouTube, Kanser Hakkındaki Yanıltıcı Bilgilere Karşı Önemli Bir Adım Attı

YouTube, diğer sosyal medya platformları gibi, kanser hakkında uzun süredir yanıltıcı olabilen bir bilgi kaynağı olmuştur....

Yanıltıcı Bilgiler, Yaşam Kaybının En Önemli Sebebi Olabilir mi?

Yanıltıcı Bilgiler, Yaşam Kaybının En Önemli Sebebi Olabilir mi?

Dijital Çağın Kıyısında Bir Sağlık Tehdidi Teknoloji ve internetin hızla yayılması, bilgiye erişimimizi kolaylaştırdı, ancak bu durum...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında