Kemoterapi hakkında 4 şehir efsanesi
Yeni teşhis edilen kanser ve hastanın kemoterapi alacağını öğrenmesi, anlaşılır derecede endişe verici bir durumdur.
Kemoterapi kelimesi, kanser hastaları ve yakınları için çok sayı ve çeşitte, bir kısmı da olumsuz olan imgeleri uyandırır. Ancak son 20 yılda birçok kanser hastası için kemoterapinin yan etkilerini en aza indirgeyerek muazzam ilerlemeler kaydettik.
Hastaların aklında kemoterapiyle ilgili çok sayıda soru mevcuttur. Hayatlarının nasıl etkileneceğini bilmek isterler. Nasıl hissedecekleri ve neler yaşayacakları hakkında endişeleri vardır.
İşte kemoterapi hakkında en sık duyulan bazı şehir efsanelerinden bazıları:
- Efsane - 1: Doktorum kemoterapi önerirse, kanserin terminal (çok ileri evrede) olduğu anlamına gelir.
- Doğrusu: Kemoterapi, kanseri tedavi etmek için kullanılan yöntemlerden biridir ve cerrahi ve radyasyon gibi diğerleriyle kombine edilebilir.
Önerilen kemoterapi türü ve uygulama sıklığı kanser türüne bağlıdır ve hastanın genel durumunu işaret etmez. Aslında kemoterapi, çoğunlukla kanserin daha sonraki bir tarihte tekrarlanmasını önlemek ve iyileşme oranını artırmak için koruyucu bir önlem adjuvan olarak kullanılır.
- Efsane - 2: Kemoterapi hayatımı tamamen bozar.
- Doğrusu: Tıbbi ilerlemeler sayesinde hastaların yıllar önce tecrübe ettiklerinin belirgin yan etkiler bugün yaygın değildir. Yorgunluk, en yaygın yan etki olup kişiden kişiye değişebilir.
Çoğu zaman, kemoterapi sonrası yorgunluk bir kaç gün sürer, ancak genel olarak hastalar, diyet ve günlük yaşam tarzındaki bazı düzenlemelerle tedavi boyunca normal yaşamlarını sürdürürler. Hatta bazı hastalar işlerine dahi devam edebilir.
Hastalar, yaşadıkları ve çalıştıkları yere yakın bir ortamda tedavi alabilirler.
- Efsane 3: Kemoterapi yarardan çok zarar verir.
- Doğrusu: Çok sayıda tedavi seçeneği olan ve bu seçenekler arasından hasta için en doğrusunu seçebilme becerisi isteyen kanser tedavisi, ileri uzmanlık gerektirir ve her hasta benzersizdir. Onkoloğunuz, hangi hastaların kemoterapiden fayda göreceğini ve hangi hastalara kemoterapi verilmemesi gerektiğini titizlikle değerlendirir. Kemoterapide yaptığımız ilerlemelerle kanser tedavisi sonrasında giderek daha fazla insan hayatta kalmaktadır. Kemoterapiden sonra eski halinize tamamen geri dönmek biraz zaman alabilir, ancak tedavisi biten birçok hasta yaşama daha sıkı tutunduğunu ve yaşamdan daha fazla haz aldığını ifade etmektedir.
- Efsane 4: Kemoterapi ilaçları bir kişiden diğerine bulaşabilir.
- Doğrusu: Kemoterapi sırasında hastalar toksik maddeleri bulaştırıcı hale gelmez. Bir hastanın tedaviye devam ederken başka bir yatak odasında yatması gerekip gerekmediği, ayrı tuvaletleri kullanıp kullanmaması veya başka önlemler sık sorulan sorulardır. Bu tür önlemlere gerek olmayıp, normal yaşam tarzınızı korumak en iyisidir. Doğum kontrol ve cinsellik konularını, kanser türlerine göre farklı özellikler taşıyabileceği için onkoloğunuzla görüşmelisiniz.
Beklenenden daha iyi!
Birçok hasta günümüzde kemoterapi tedavisini tamamlar ve beklediği kadar kötü olmadığını kaydeder. Kanser tedavi sürecinin iyileştirilmesinde ve hastalarımızın tedavileri boyunca daha rahat yaşamalarına yardımcı olmak için çabalamaya devam ediyoruz.
Patel S. M.D.
4 myths about chemotherapy.
mdanderson.org