ASCO 2015 Toplantısı'nda sonuçları açıklanan ve dikkatimizi en çok çeken çalışmalardan biri RTOG 0521 isimli çalışma oldu. Bu çalışma, bölgesel olarak ilerlemiş veya yüksek riskli bölgesel prostat kanserli hastalara, erken dönemde kemoterapi uygulamanın sağ kalımı belirgin olarak arttırdığını göstermiştir.

Bölgesel olarak ilerlemiş veya yüksek riskli bölgesel prostat kanseri, hastalık gidişatının yüz güldürücü olmadığı (kötü prognozlu) prostat kanseri gruplarıdır. Bu evredeki prostat kanserlerinin standart tedavisi radyoterapi ve uzun dönem (2-3 yıl) hormonal tedaviden oluşmaktadır. RTOG çalışması planlanırken, metastatik ve hormona dirençli yani ileri evre prostat kanserli hastalarda kullanılan bir kemoterapi ilacı olan dosetakselin, daha erken evrede kullanılmasının bir faydası olup olmayacağını tespit etmek amaçlanmış.

Yüksek riskli prostat kanseri, T evresinin 2c veya daha büyük veya Gleason skorunun 8 –10 veya PSA >20 olduğu hastalardır.

612 hastanın alınarak 6 yıl takip edildiği bu çalışmada hastalar 2 gruba ayrılmış; bir gruba standart tedavi olan radyoterapi ve hormonal tedavi, diğer gruba radyoterapi ve hormonal tedaviye ek olarak radyoterapi bittikten 4 hafta sonra başlanan 6 kür dosetaksel ile kemoterapi uygulanmış.

Sonuç olarak, standart tedaviye dosetaksel eklenmesi ile 4 yıllık sağkalım oranı %86'dan %93'e yükselmiş ve tüm sebeplere bağlı yaşam kaybı riskinde %51 azalma sağlanmış. Böylelikle ilk defa olarak, bölgesel, yüksek riskli ve hormona duyarlı prostat kanseri için, tolerasyonu kolay olan bir kemoterapi ile sağkalımda anlamlı bir artış gözlenmiş oldu. Özetle, bu çalışma ile prostat kanserinin tedavi standartları değişmiştir ve kemoterapi, bölgesel ilerlemiş veya yüksek riskli bölgesel prostat kanserli hastalarda hastalarda tedavi planı yapılırken erken dönemde düşünülmelidir.