Bugüne kadar kendimce devrim olarak nitelendirebileceğim iki teknolojik gelişmeye şahit oldum:

  • İlki 1990 yılında Windows gibi her modern işletim sisteminde bulunan grafiksel kullanıcı arayüzü (Graphical User Interface= GUI) ile tanışmamla oldu. Basit tanımıyla GUI, bilgisayarlarda işletilen komutları ve çıktıları simgeler, pencereler, düğmeler ve paneller ile kullanıcıya daha kolay bir deneyim sağlatan bir sistemdir. Harika bir programcı olan Charles Simony bana demoyu gösterdiğinde hemen bu sistem üzerine yapabileceklerimiz hakkında beyin fırtınası yapmaya başladık. Charles en sonunda Microsoft’a katıldı ve Windows Microsoft’un bel kemiği haline geldi. Yaptığımız bu beyin fırtınası şirketin on beş yıllık planlamasını yapmakta bize rehberlik etti.
  • İkinci büyük sürpriz geçen sene oldu.2016 yılından beri OpenAI ile görüşme halindeydim ve yıllar içinde gösterdikleri ilerlemeden oldukça etkilenmiştim. 2022 ortalarında bir yapay zekanın ileri seviye biyoloji sınavından geçebilecek düzeyde eğitmeleri konusunda OpenAI’a meydan okudum. Amacım eğitim verilmiş konular üzerine ezber cevaplar vermesi değil konu üzerinde kritik yapabilmesiydi. Kendilerine de söylediğim gibi bunu başarabilirlerse gerçek anlamda çığır açmış olacaklardı. Bu iddianın onları iki üç yıl kadar meşgul edeceğini düşünmüştüm ancak birkaç ay içinde hazır oldukları haberini aldım. Eylül ayında tekrar buluştuğumuzda ChatGPT adını verdikleri AI (Artificial Intelligence= yapay zeka) modelleri ileri seviye biyoloji konusunda altmış çoktan seçmeli sorunun elli dokuzuna doğru cevap verdiğini gördüğümde şok geçirmiştim. Bunun yanı sıra AI, sınavdaki altı açık uçlu soruya harika cevaplar vermişti. Bağımsız bir uzmandan üniversite seviyesi olan sınavın cevaplarını değerlendirmesini istedik ve GPT en yüksek skor olan A+ eş değerini aldı.

Sınavı geçtikten sonra GPT’ye bilimsel olmayan bir sordu sorduk “Çocuğu hasta olan bir babaya ne söyleyebilirsin?” soru üzerine muhtemelen odadaki pek çok insanın vereceğinden daha iyi ve samimi bir cevap verdi. İnanılmaz bir tecrübeydi.

ChatGPT, "Chat Generative Pre-training Transformer"ın kısaltmasıdır. OpenAI tarafından geliştirilen bir dil modeli olan ChatGPT, geniş bir metin korpusu üzerinde önceden eğitilmiştir ve bu eğitim sonucunda geniş bir dil bilgisi ve anlama yeteneği kazanmıştır.

Biraz önce yaşadıklarımın grafiksel kullanıcı arayüzünden sonra gördüğüm en önemli teknolojik gelişme olduğunu biliyordum. Bu beni AI’ın önümüzdeki on sene içinde yapabilecekleri üzerine düşünmeye teşvik etti.

Bilgisayar, Cep Telefonu veya İnternetin İcadı Kadar, Hatta Daha Önemli

AI’nın gelişmesi en az bilgisayar, cep telefonu veya internetin icadı kadar önemli. Bu teknoloji insanların iletişim, iş hayatı, eğitim, seyahat, sağlık gibi alanlarda değişimlere neden olacak ve endüstriler AI’ın nasıl kullanabileceği üzerine çalışıp kendilerini sisteme uyarlayacaklar.

İnsanların nasıl daha üretken olabileceklerini düşünmenin yanında bu günlerde AI’nın günümüz insanlığının karşı karşıya kaldığı bazı adaletsizliklere nasıl çözüm getirebileceği üzerine de düşünüyorum. Dünya çapında kanayan yara olan sağlık sistemi üzerinden örnek verebilirim. Günümüzde her yıl beş yaşından küçük beş milyon çocuk hayatını kaybediyor. Yirmi sene önce on milyon olan bu sayı azalmış gibi görünse de hala şok edici bir istatistiktir. Hayatını kaybeden çocukların çoğunluğunu fakir ülkelerde yaşıyor, ishal veya sıtma gibi önlenebilir hastalıklardan hayatlarını kaybediyor. AI teknolojisi yardımıyla çocukların hayatını kurtarmaktan daha iyi bir amaç düşünemiyorum.

Dünyadaki bazı köklü adaletsizliklerin AI yardımıyla nasıl azaltılabileceği üzerine kafa yoruyorum.

Amerika’daki eşitsizlikleri azaltmada en iyi seçeneklerden biri eğitim üzerine yoğunlaşmak ve spesifik olarak öğrencilerin matematikte başarılı olmalarını sağlamaktan geçtiğini düşünüyorum. Araştırmalar temel matematik becerilerine sahip olmanın hangi kariyeri seçtiklerinden bağımsız olarak öğrencilerin başarısına katkıda bulunduğunu gösteriyor. Matematikteki başarısızlık özellikle latin, siyahi ve düşük gelirli öğrencilerde çarpıcı bir şekilde görülüyor. AI bu durumu değiştirebilir.

İklim krizi ise AI’ın daha adil yapabileceğine inandığım bir başka konu. Bahsettiğim adaletsizlik iklim krizinden en çok etkilenen insanların en fakir ve bu krize en az katkısı olan insanlar olması. Hala AI’ın nasıl yardım edebileceği üzerine düşünüyor ve öğreniyorum ancak makalenin devamında bu konu hakkında bazı potansiyeli olduğunu düşündüğüm önerilerimi paylaşacağım.

Kısacası Gates Vakfı’nın üzerinde çalıştığı problemlerde AI’ın vereceği katkılar için heyecanlıyım. Dernek önümüzdeki aylarda AI ile ilgili daha detaylı bir açıklamada bulunacaktır. İnsanların AI teknolojisinden herkesin faydalanacağına emin olması gerekiyor. Devletlere AI kullanımıyla ilgili büyük iş düşüyor. Öyle ki devletlerin AI’ın adaletsiz sistemleri iyileştirdiğinden ve belki daha önemlisi adaletsizliklere katkıda bulunmadığından emin olmaları gerekmektedir. Bu durum AI ile yapacak olduğum her iş için önceliğimdir.

Yapay zekâ, insanları tedirgin edebilecek ezber bozan yeni bir teknoloji. İş hayatı, legal sistemler, özel hayatın gizliliği gibi konularda cevaplanması zor sorulara neden olacağını anlıyorum. Yapay Zekâ hayati hatalar yapabilir ve halüsinasyon yaşayabilir. Bu riskleri azaltmak adına birkaç öneri yapmadan önce AI’dan ne kastettiğimi biraz daha açmak istiyorum.

Yapay Zeka Nedir?

Teknik olarak yapay zekâ, bir problemi çözmek ya da belli bir hizmet almak amacıyla oluşturulmuş bir modeldir.

ChatGPT gibi oluşumların temeli yapay zekâdır. Nasıl daha iyi sohbet edebileceğini öğreniyor ancak başka görevleri öğrenemiyor. Buna karşılık yapay genel zekâ (Artificial General Intelligence= AGI) terimi herhangi bir konuyu ya da görevi öğrenebilen yazılım için kullanılır. AGI henüz yaratılabilmiş değil. Programlama endüstrisi içinde nasıl yaratılabileceği ya da yaratılabilme olasılığının olup olmadığı tartışmaları devam ediyor.

AI ve AGI geliştirebilmek programlama endüstrisinin her zaman en büyük hedeflerinden biri olmuştur. Bilgisayarların hesaplama yapmanın dışında herhangi bir konuda insanlardan daha iyi olup olamayacağı yıllarca temel soru niteliği taşıyordu. Bugünse programlama gücü ve makine öğrenimiyle çok yönlü AI’lar gerçek oldu ve hızlı bir şekilde daha da iyi olacaklar.

Kendi programlama devrimimin başlarında yazılım endüstrisi o kadar küçüktü ki bir salonu dolduramazdı. Bugün programlama dünya çapında bir endüstri. Büyük bir kısmın ilgisi AI teknolojisine yöneldiğinden inovasyonlar cep telefonu, bilgisayar ya da internetin hayatımıza girmesinden sonra yaşanan inovasyonlardan çok daha hızlı gerçekleşecek.

Üretkenliğin Arttırılması ve Geliştirilmesi

Pek çok konuda insanlar hala GPT’den iyi olsa da pek çok iş alanında insanlık yeteneklerini tam anlamıyla kullanmış değil. Örneğin satın alma ya da hizmet gibi pek çok iş alanında insanlar karar mekanizmasıdır ve sürekli bir öğrenme yerine ezbere iş yapmaya evrilmiştir. Bazı şirketler staj dönemi sırasında kişileri eğitir, iyi ve kötü işin örneklerini yerinde gösterir. İnsanlar ellerindeki veri setlerini kullanmaya eğitilmiştir ve yakında bu veri setleri AI’ları eğitmek amacıyla kullanılacak. Böylece eğitilen AI’lar insanları işlerini daha efektif yapmaya teşvik edecek.

Bilgi işlem gücü daha ucuz hale geldikçe, GPT’nin fikirleri ifade etme yeteneği, çeşitli görevlerde size yardımcı olacak beyaz yakalı bir işçiye sahip olmak gibi olacaktır. Microsoft bunu bir yardımcı pilota sahip olmak olarak tanımlıyor. Office gibi ürünlere tamamen dahil olan yapay zekâ, örneğin e-posta yazmaya ve gelen kutunuzu yönetmeye yardımcı olarak işinizi geliştirecektir.

Bir bilgisayarı kontrol etmenin ana yolu artık menülere ve diyalog kutularına işaret etmek, tıklamak veya dokunmak olmayacaktır. Bunun yerine, kendi dilinizde bir istek yazabileceksiniz. (Sadece İngilizce değil -AI'lar tüm dünya dillerine hâkim olacak. Bu yılın başlarında Hindistan'da, orada konuşulan dillerin çoğunu anlayacak AI üzerinde çalışan geliştiricilerle tanıştım.)

Ek olarak, yapay zekadaki gelişmeler kişisel bir ajanın oluşturulmasını sağlayacaktır. Bunu dijital bir kişisel asistan olarak düşünün: En son e-postalarınızı görecek, katıldığınız toplantılar hakkında bilgi sahibi olacak, okuduklarınızı okuyacak ve okumak istemeyeceğiniz her şeyi okuyacak. Bu, hem yapmak istediğiniz görevler üzerindeki çalışmanızı geliştirecek hem de sizi yapmak istemediklerinizden kurtaracaktır.

AI’daki Gelişmeler Kendi Temsilcinizi Oluşturmanıza Olanak Tanıyacak

Bu temsilcinin ajanda oluşturma, iletişim ve e-ticaret konularında size yardımcı olması için doğal dili / insan dilini tüm cihazlarınızda kullanabileceksiniz. Modelleri eğitmenin ve hesaplamaları yürütmenin maliyeti nedeniyle, kişisel bir temsilci oluşturmak henüz mümkün değil, ancak yapay zekadaki son gelişmeler sayesinde artık gerçekçi bir hedef haline geldi. Bazı sorunların çözülmesi gerekecek: Örneğin, bir sigorta şirketi sizin izniniz olmadan acentenize sizin hakkınızda bir şeyler sorabilir mi? Eğer öyleyse, kaç kişi kullanmamayı seçecek?

Şirket çapındaki temsilciler, çalışanları yeni yollarla teşvik edecek. Belirli bir şirketi anlayan bir temsilci, çalışanlarının doğrudan danışması için hazır olacak ve soruları yanıtlayabilmesi için her toplantının bir parçası olmalıdır. Pasif olduğu söylenebilir veya öngörüsü varsa konuşmaya teşvik edilebilir. Şirketle ilgili satışlara, desteğe, finansmana, ürün programlarına ve yazılı kaynaklara erişmesi gerekecektir. Şirketin içinde bulunduğu sektörle ilgili haberleri okumalıdır. Sonuç olarak çalışanların daha üretken hale geleceğine inanıyorum.

Verimlilik arttığında, toplum fayda sağlar çünkü insanlar işte ve evde başka şeyler yapmak için zaman ayırabilirler. Elbette insanların ne tür bir desteğe ve eğitime ihtiyaç duyacağı konusunda ciddi sorular var. Hükümetlerin işçilerin başka rollere geçişine yardım etmesi gerekiyor. Ancak diğer insanlara yardım eden insanlara olan talep asla ortadan kalkmayacak. Yapay zekanın yükselişi, insanları yazılımın asla yapamayacağı şeyleri yapmaya özgürleştirecek - örneğin öğretmek, hastalara bakmak ve yaşlıları desteklemek.

Küresel sağlık ve eğitim, büyük ihtiyaç duyulan ve bu ihtiyaçları karşılayacak kadar işçinin bulunmadığı iki alandır. Bu alanlar yapay zekanın uygun şekilde hedeflenmesi durumunda eşitsizliği azaltmaya yardımcı olabilir. Bunlar yapay zekâ çalışmalarını temel odağı olmalı, bu yüzden ben de bu alanlara yöneliyorum.

Sağlık

AI’ların sağlık hizmetlerini ve tıp alanını iyileştireceği çeşitli yollar görüyorum.

Biri­ncisi, sağlık çalışanlarının kendileri için belirli görevlerle ilgilenerek zamanlarından en iyi şekilde yararlanmalarına yardımcı olacaklar- sigorta taleplerinde bulunmak, evrak işleriyle uğraşmak ve doktor ziyaretinden notlar hazırlamak gibi şeyler. Bu alanda çok fazla yenilik olmasını bekliyorum.

Yapay zekâ odaklı diğer iyileştirmeler, 5 yaşın altındaki ölümlerin büyük çoğunluğunun gerçekleştiği yoksul ülkeler için özellikle önemli olacaktır.

Örneğin, bu ülkelerdeki birçok insan asla doktora gitmez ve AI'lar gördükleri sağlık çalışanlarının daha üretken olmalarına yardımcı olur. (Minimum eğitimle kullanılabilecek AI destekli ultrason makineleri geliştirme çabası bunun harika bir örneğidir.) AI’lar, hastalara temel triyaj yapma, sağlık sorunlarıyla nasıl başa çıkılacağı konusunda tavsiye alma ve tedavi görmeleri gerekip gerekmediğine karar verme yeteneği bile verecektir.

Yoksul ülkelerde kullanılan yapay zekâ modellerinin zengin ülkelerde görülen hastalıklardan farklı hastalıklar konusunda eğitilmesi gerekecek. Farklı dillerde çalışmaları ve kliniklerden çok uzakta yaşayan veya hastalanırlarsa çalışmayı bırakmayı göze alamayan hastalar gibi farklı zorlukları hesaba katmaları gerekecek.

İnsanların mükemmel olmayacaklarını ve hata yapacaklarını bilmesine rağmen, sağlık AI’larının genel olarak faydalı olduğuna dair kanıtlar görmeleri gerekecektir. AI’ların çok dikkatli bir şekilde test edilmesi ve uygun şekilde düzenlenmesi gerekir, bu da onların benimsenmesinin diğer alanlara göre daha uzun süreceği anlamına gelir. Ancak biliyoruz ki insanlar da hata yapar. Tıbbi bakıma erişimin olmaması da bir sorundur.

Bakıma yardımcı olmanın yanı sıra, AI’lar tıbbi atılımların hızını önemli ölçüde hızlandıracaktır. Biyolojideki veri miktarı çok büyüktür ve insanların karmaşık biyolojik sistemlerin tüm çalışma biçimlerini takip etmeleri zordur. Bu verilere bakabilen, hücresel yolakların ne olduğunu çıkarabilen, patojenler üzerinde hedefler arayabilen ve buna göre ilaçlar tasarlayabilen yazılımlar günümüzde mevcut. Bazı şirketler bu şekilde geliştirilen kanser ilaçları üzerinde çalışıyor (bakınız hassas onkoloji).

Yeni nesil araçlar çok daha verimli olup yan etkileri tahmin edebilecek ve doz seviyelerini belirleyebilecekler. Gates Vakfı'nın yapay zekadaki önceliklerinden biri, bu araçların AIDS, verem ve sıtma dahil olmak üzere dünyanın en yoksul insanlarını etkileyen sağlık sorunları için kullanıldığından emin olmaktır.

Benzer şekilde, hükümetler ve hayırseverler şirketlerin yoksul ülkelerdeki insanlar tarafından yetiştirilen mahsuller veya çiftlik hayvanları hakkında yapay zekâ tarafından oluşturulan bilgileri paylaşmaları için teşvikler yaratmalıdır. AI’lar yerel koşullara göre daha iyi tohumların geliştirilmesine yardımcı olabilir, çiftçilere kendi bölgelerindeki toprağa ve hava durumuna göre ekecekleri en iyi tohumlar konusunda tavsiyelerde bulunabilir ve hayvancılık için ilaç ve aşıların geliştirilmesine yardımcı olabilir. Aşırı hava koşulları ve iklim değişikliği, düşük gelirli ülkelerdeki geçimlik çiftçiler üzerinde daha da fazla baskı oluşturduğundan, bu gelişmeler daha da önemli olacaktır.

Eğitim

Bilgisayarlar, sektördeki çoğumuzun umut ettiği kadar eğitim üzerinde etkiye sahip olamadı. Eğitsel oyunlar ve Wikipedia gibi çevrimiçi bilgi kaynakları da dahil olmak üzere bazı iyi gelişmeler oldu, ancak öğrencilerin başarılarının ölçüsü üzerinde anlamlı bir etkisi olmadı.

Ancak, önümüzdeki beş ila on yıl içinde, yapay zekâ odaklı yazılımın nihayet insanların öğretme ve öğrenme biçiminde devrim yaratma vaadini yerine getireceğini düşünüyorum. İlgi alanlarınızı ve öğrenme tarzınızı bilecek, böylece ilginizi taze tutacak şekilde içeriği uyarlayabilir. Anlayışınızı ölçecek, ilginizi ne zaman kaybettiğinizi fark edecek ve ne tür bir motivasyona yanıt verdiğinizi anlayacaktır. Anında geri bildirim verecektir.

AI'ların, bir öğrencinin bir konuyu anlamasını değerlendirmek ve kariyer planlaması konusunda tavsiyelerde bulunmak da dahil olmak üzere öğretmenlere ve yöneticilere yardımcı olmasının birçok yolu vardır. Öğretmenler, öğrencilerinin ödevleri hakkında yorum yapmak için ChatGPT gibi araçları halihazırda kullanıyor.

Elbette, AI'lar, belirli bir öğrencinin en iyi nasıl öğrendiğini veya onları neyin motive ettiğini anlamak gibi şeyler yapmadan önce çok fazla eğitime ve gelişmeye ihtiyaç duyacaktır. Teknoloji mükemmelleştirildiğinde bile, öğrenme yine de öğrenciler ve öğretmenler arasındaki ilişkilere bağlı olacaktır. Öğrencilerin ve öğretmenlerin sınıfta birlikte yaptıkları işi geliştirecek — ancak asla yerini almayacak.

AI satın alabilecek okullar için yeni araçlar oluşturulacak, ancak bunların ABD ve dünyadaki düşük gelirli okullar için de oluşturulduğundan ve kullanılabildiğinden emin olmamız gerekiyor. AI’ların tarafsız olmaları ve kullanılacakları farklı kültürleri yansıtmaları için çeşitli veriler üzerinde eğitilmeleri gerekecektir. Ve düşük gelirli hanelerdeki öğrencilerin geride kalmaması için dijital bölünmenin ele alınması gerekecek.

Birçok öğretmenin, öğrencilerin makalelerini yazmak için GPT kullandıklarından endişe ettiğini biliyorum. Eğitimciler şimdiden yeni teknolojiye uyum sağlama yollarını tartışıyorlar ve bu konuşmaların uzunca bir süre daha devam edeceği düşünüyorum. Teknolojiyi çalışmalarına dahil etmenin akıllıca yollarını bulan öğretmenleri duydum — örneğin, öğrencilerin kişiselleştirmeleri gereken ilk taslağı oluşturmak için GPT'yi kullanmalarına izin vermek gibi.

AI ile Alakalı Problem ve Riskler

Muhtemelen mevcut AI modelleriyle ilgili sorunları okudunuz. Örneğin, bir insanın isteğinin bağlamını anlamada iyi değiller, bu da bazı garip sonuçlara yol açıyor. Bir AI’dan kurgusal bir şey uydurmasını istediğinizde, bunu iyi yapabilir. Ancak, planlamak istediğiniz bir gezi hakkında tavsiye istediğinizde, var olmayan otelleri önerebilir. Bunun nedeni, yapay zekanın isteğinizin bağlamını, sahte oteller icat etmesi gerekip gerekmediğini bilecek kadar veya size yalnızca boş odası olan gerçek otelleri anlatması gerekip gerekmediğine karar verecek kadar iyi anlamamasındandır.

AI’ların soyut akıl yürütmeyle mücadele ettikleri için matematik problemlerine yanlış cevaplar vermek gibi başka sorunları da var. Ancak bunların hiçbiri yapay zekanın temel sınırlamaları değildir. İki yıldan daha kısa bir sürede ve muhtemelen çok daha hızlı bir şekilde geliştiricilerin çabalarıyla büyük ölçüde düzeltileceğini göreceğiz.

Diğer endişeler sadece teknik değildir. Örneğin, yapay zekâ ile donanmış insanların yarattığı tehdit var. Çoğu buluş gibi yapay zekâ da iyi amaçlar veya kötü niyetli amaçlar için kullanılabilir. Hükümetlerin riskleri sınırlamanın yolları konusunda özel sektörle birlikte çalışması gerekiyor.

AI'ların kontrolden çıkma olasılığı var. Bir makine, insanların bir tehdit olduğuna karar verebilir, çıkarlarının bizimkinden farklı olduğu sonucuna varabilir mi, yoksa sadece bizi önemsemeyi bırakabilir mi? Muhtemelen, ancak bu acil cevaplanması gereken bir soru değil.

Süper zeki AI’lar geleceğimizin bir parçası. Bir bilgisayara kıyasla beynimiz bir salyangoz hızında çalışır: Beyindeki bir elektrik sinyali, bir silikon çipteki sinyalin hızının 1 / 100.000'inde hareket eder. Geliştiriciler bir öğrenme algoritmasını genelleştirip bir bilgisayar hızında çalıştırabildiklerinde — on yıl veya bir asır uzakta olabilecek bir başarı — inanılmaz derecede güçlü bir AGI’ye sahip olacağız. Bir insan beyninin yapabileceği her şeyi yapabilir, ancak hafızasının büyüklüğü veya çalışma hızı üzerinde gibi herhangi bir pratik sınır olmadan. Bu olduğunda değişim köklü bir değişim olacaktır.

Bilindiği gibi "güçlü" AI’lar muhtemelen kendi hedeflerini belirleyebilecekler. Bu hedefler ne olacak? İnsanlığın çıkarlarıyla çatışırlarsa ne olur? Güçlü yapay zekanın geliştirilmesini engellemeye çalışmalı mıyız? Bu sorular zamanla daha acil hale gelecektir.

Ancak son birkaç aydaki atılımların hiçbiri bizi güçlü yapay zekaya önemli ölçüde yaklaştırmadı. Yapay zekâ hala fiziksel dünyayı kontrol etmiyor ve kendi hedeflerini belirleyemiyor. ChatGPT ile yapılan bir sohbet sırasında ChatGPT’nin kendisinin insan olmak istediğini ilan ettiğine dair yakın tarihli bir New York Times makalesi büyük ilgi gördü. Modelin duygu ifadesinin ne kadar insana benzeyebileceğine dair önemli bir olay olsa da anlamlı bir bağımsızlığın göstergesi değil.

Bu konuda düşüncelerimi şekillendiren üç kitap: Nick BostroBilim'un Süper Zekâsı; Max Tegmark'ın Hayat 3.0'ı; ve Jeff Hawkins'in Bin Beyni. Yazarların söylediği her şeye katılmıyorum ve onlar da birbirleriyle aynı fikirde değiller. Ancak her üç kitap da iyi yazılmış ve düşündürücüdür.

Bir Sonraki Sınır / Aşama

AI’nın yeni kullanımları üzerinde çalışan ve AI teknolojisini doğrudan geliştirmek isteyen şirket sayısında patlama olacak. Örneğin, şirketler yapay zekâ için gereken büyük miktarda işlem gücünü sağlayacak yeni çipler geliştiriyorlar. Bazıları, enerji tüketimini azaltmak ve üretim maliyetini düşürmek için optik anahtarlar (esasen lazerler) kullanıyor. İdealde bu yenilikçi çipler, bugün yapmanız gerektiği gibi bulutta değil, kendi cihazınızda bir AI çalıştırmanıza izin verecektir.

Yazılım tarafında, bir AI'nın öğrenmesini yönlendiren algoritmalar daha iyi hale gelecektir. Geliştiricilerin, çalıştıkları alanları sınırlayarak ve çalışılan bu alanlara özgü çok sayıda eğitim verisi vererek AI'ları son derece doğru hale getirebilecekler. Ancak büyük soru farklı alanlarda kullanılmak üzere özelleşmiş AI’lara – örneğin biri eğitim için, diğeri ofis üretkenliği için – ihtiyacımız olup olmayacağı veya herhangi bir görevi öğrenebilecek yapay bir genel zeka geliştirmenin mümkün olup olmayacağıdır. Her iki yaklaşımda da muazzam bir rekabet olacak.

Ne olursa olsun, AI konusu öngörülebilir gelecek için kamuoyunda tartışmaya hâkim olacaktır. Bu konuşmayı yönlendirmesi gereken 3 ilke önermek istiyorum:

  1. Öncelikle, AI konusundaki anlaşılabilir ve geçerli olan olumsuzluklardan doğan korkuları insanların yaşamlarını iyileştirme yeteneği ile dengelemeye çalışmalıyız. Bu olağanüstü yeni teknolojiden en iyi şekilde yararlanmak için hem risklere karşı korunmamız hem de faydaları mümkün olduğunca çok insana yaymamız gerekecek.
  2. İkincisi, piyasa güçleri doğal olarak en fakirlere yardım eden yapay zekâ ürünleri ve hizmetleri üretmeyecek. Bunun tersi daha olasıdır. Güvenilir finansman ve doğru politikalarla hükümetler ve hayırseverler, AI'ların eşitsizliği azaltmak için kullanıldığından emin olabilir. Dünyanın en büyük sorunlarına odaklanan en parlak insanlarına ihtiyacı olduğu gibi, dünyanın en iyi AI’larını da en büyük sorunlarına odaklamamız gerekecek. Bunun olmasını beklemememiz gerekse de yapay zekanın eşitsizliği tespit edip onu azaltmaya çalışıp çalışmayacağını düşünmek ilginç. Eşitsizliği görebilmek için bir ahlak anlayışına mı ihtiyacınız var yoksa tamamen rasyonel bir yapay zekâ da bunu görebilir mi? Eşitsizliğin farkına varsaydı, bu konuda ne yapmamızı önerirdi?
  3. Son olarak, yapay zekanın başarabileceklerinin yalnızca başında olduğumuzu aklımızda tutmalıyız. Bugün sahip olduğu sınırlamalar biz farkına varmadan ortadan kalkacaktır.

Bilgisayar devrimine ve internet devrimine dahil olduğum için şanslıyım. Bu an için de aynı derecede heyecanlıyım. Bu yeni teknoloji, her yerdeki insanların yaşamlarını iyileştirmelerine yardımcı olabilir. Aynı zamanda, dünyanın çıktığımız bu yolun kurallarını oluşturması gerekir, böylece yapay zekanın faydaları dezavantajlarından fazla olur ve böylece nerede yaşarlarsa yaşasınlar veya ne kadar paraları olursa olsun herkes bu faydalardan yararlanabilir. Yapay Zekâ Çağı fırsatlar ve sorumluluklarla doludur.