2017 ABD Kanser İstatistikleri ve Düşündürdükleri
Kanser oranları önlenemez bir şekilde artıyor mu? Kanser gerçekten çağın vebası mı? Kanser, her ne kadar yaşam kayıplarının önde gelen nedenlerinden biri olsa da son yıllarda sağlıklı yaşam tedbirlerini alan bazı gelişmiş ülkelerde kanser sıklığının anlamlı bir şekilde azaldığı gözükmekte. Öyle ki 2017 ABD Kanser İstatistikleri raporuna göre, tüm kanserlerden yaşam kaybı oranı son 25 yılda % 25 oranında düştü.
Kansere bağlı yaşam kaybı oranları ABD’de 1991'de zirve yaptı ve o zamandan beri her yıl % 1-2'lik bir düşüş kaydetti.
Sigara kullanımındaki azalmanın yanı sıra, korunma (örn. Hepatit ve HPV aşıları), erken teşhis (mamografi ve kolonoskopi gibi kanser taramaları) ve tedavideki gelişmelerin bir sonucu olan bu düşüş sayesinde sadece ABD’de yaklaşık 2 milyon yaşam kaybının önüne geçilmiştir.
Sigaranın, başta akciğer olmak üzere birçok kansere yol açtığı 1960’lı yıllarda net bir şekilde ortaya konmuştur. Bu tarihten sonra tütünle mücadele farklı yoğunlukta dünyanın dört bir yanında yapılmıştır. Aşağıdaki şekil, sigara gibi çevresel bir kanser etkenine maruz kaldıktan yıllar sonra kansere yakalanma oranlarının nasıl çarpıcı bir şekilde artığını göstermesi bakımından güzel bir örnektir.
Şekilde de görüldüğü üzere karsinojen bir maddeye maruziyet, gerçek etkisini on yıllar sonra ortaya koymaktadır. Benzer bir tehlikenin obezite için de var olduğunu ve önümüzdeki yıllarda kanserle mücadelemize gölge düşüreceğini düşünmekteyiz.
2017 ABD Kanser İstatistiklerinin Bize Ne Anlattığına Dönecek Olursak;
Araştırmaya göre 2017 yılında ABD genelinde teşhis edilecek yeni kanser sayısının 1.688.780 olacağını ve bunun da günde 4600'den fazla yeni kanser teşhisine neden olacağını tahmin edilmektedir. Ülkemiz için yıllık yeni kanser sayısı ise 160 bin civarındadır.
Kadınlarda yaşam kaybı ile sonuçlanma olasılığı en yüksek olan kanserler akciğer kanserinin yanı sıra meme ve kalın bağırsak (kolon ve rektum) kanserleridir.
Erkekler için, yaşam kaybının en yaygın nedeni yine akciğer kanseri, kalın bağırsak ve prostat kanserleridir.
Bu dört kanser (akciğer, meme, kalın bağırsak ve prostat), kansere bağlı tüm yaşam kayıplarının % 46'sını oluşturuyor ve bunun da dörtte birinden fazlasını (% 26) akciğer kanseridir.
Akciğer Kanseri İstatistikleri
İlginçtir ki, akciğer kanseri sıklığındaki düşüş erkeklerde, kadınlarda olduğunun neredeyse iki katıdır. Bunun nedeni kadınların günümüze daha yakın yıllarda yoğun bir şekilde sigara içmeye başlaması ve sigarayı daha yavaş bırakma eğilimleri olabilir.
2017 yılında kadınlarda yeni kanser teşhislerinin yaklaşık % 30'unu meme kanserinin oluşturması bekleniyor.
Ayrıca, kolorektal kanser sıklığındaki değişimler erkeklerde ve kadınlarda çok benzer; 2004 ile 2013 yılları arasında yılda % 3 oranında düşüş yaşıyor. Kolorektal kanser oranlarındaki hızlı düşüşlerin, kolorektal kanser taraması yapılan kişilerin artması ve varsa önceden kanserli poliplerin eşzamanlı olarak alınmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Aslında, 50 yaş ve üstü yetişkinlerde kolonoskopi kullanımı 2000 yılında % 21 iken 2015 yılında% 60'a yükselmiştir. Buna karşılık, gençlerde kolorektal kanser sıklığı yılda yaklaşık % 2 oranında artmıştır. Gençlerde kalın bağırsak kanseri oranlarından artışın nedenlerinden birinin artan obezite oranları olduğu düşünülmektedir.
Karaciğer Kanseri Artmaya Devam Ediyor
Karaciğer kanseri kadınlarda yılda % 3, erkeklerde yılda % 4 oranında artmaktadır. Hepatit B’ye karşı etkili bir aşı mevcut olsa bile, hepatit C’ye karşı aşı geliştirilememiş olması, alkol tüketiminin azalmaması ve obezite, karaciğer kanseri sıklığının artmasının sebepleri olarak gözükmektedir.
Kanser Rakamlarının Erkek ve Kadınlarda Farklı Olması
Genel kanser sıklığı erkeklerde kadınlardan yaklaşık % 20 daha fazladır, ve kansere bağlı yaşam kaybı oranları erkeklerde % 40 daha yüksektir. Bu farkın sebeplerinden biri, yaşam kaybına daha fazla neden olan kanserlerin (özofagus-yemek borusu, gırtlak, mesane ve melanom) erkeklerde daha sık gözükmesidir.
Pankreas Kanseri Sağkalım Oranları Halen Zayıf
Pankreas kanseri için 5 yıllık sağkalım oranı %8 civarında ve son yıllarda bu kanser türü için gözle görülür bir gelişme olmadı. Bu kötü sağkalım oranları, büyük oranda pankreas kanseri olan hastaların en az % 50'sinin ileri aşamada teşhis edilmesinden kaynaklanıyor. Ayrıca pankreas organımızın yerleşimi ve kanserinin biyolojisinden ötürü tedavisi farklı zorluklar içermekte.
Çocuklarda ve ergenlerde kanser oranları da son yıllarda sabitleşmiş görünüyor. Aslında, hem çocuklarda hem de ergenlerde tüm kanserler için hayatta kalma oranları, 2006 ve 2012 yılları arasında % 80'in üzerine çıkmıştır; ancak hayatta kalma oranları, tanı konulduğunda kanser türü ve yaşa göre büyük farklılık göstermektedir.
Kanserden Korunmaya Önem Vermeliyiz
Dünya genelinde gerçekten eksik kaldığımız şeylerden biri kanseri önleme çabalarıdır. Kanser erken teşhis tarama programları ve tedaviye odaklanıldığında, kanserden korunma için yapılması gerekenler gözden kaçmaktadır. Sağlıklı beslenme, egzersiz, sigarayı bırakma ve aşılanma konularında insanları motive etmeye daha fazla vurgu yapabiliriz.
Ülkemiz için güncel kanser istatistikleri yayımlandığında, yorumunu sizlerle paylaşacağız.
Siegel RL, Miller KD, Jemal A.
Cancer Statistics, 2017.
CA Cancer J Clin. 2017 Jan 5. doi: 10.3322/caac.21387