Diyetle Aldığımız Akrilamid ve Kanser Riski

Diyetle Aldığımız Akrilamid ve Kanser Riski

Akrilamid, sanayide sıklıkla poliakrilamid polimeri, boyalar, organik kimyasallar, kumaşlar, kağıt ve tekstil ürünleri, kozmetikler, şeker saflaştırıcısı, kontak lensler ve toprak stabilizatörü olarak kullanılan renksiz, kokusuz bir bileşiktir. 1994 yılında Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC), akrilamidi insanlarda karsinojen risk oluşturma potansiyeli olan endüstriyel bir kimyasal olarak listeledi; yani hayvanlarda kanser yaptığına dair yeterli kanıt bulunmakla birlikte, insanlar için veriler sınırlıdır (Grup 2A karsinojen).

Akrilamid ayrıca diyet kaynaklarında / gıdalarda bulunur. Akrilamid ısıtma (120 santigrad dreceden 180 dereceye kadar) boyunca oluşturulur; özellikle serbest amino asitler (örneğin asparagin) veya şekerler ve bazı diyet ürünleri ısıtıldığında, değişken konsantrasyonlarda akrilamid üretimi ile sonuçlanır. Ortalama 200 mikrogram / kg'ın üstü olarak tanımlanan yüksek akrilamid içeriğine sahip gıdalar şunlardır: tahıl ürünleri, ekmekler, hamur işleri, çıtır çerezler, patates ve tortilla cipsleri, patates kızartması ve tatlı patates kızartması, instant veya kafeinsiz kahve ve kakao ürünleri.

Akrilamid Hakkında Endişeler

Gıdalardaki akrilamidinin potansiyel insan sağlığı etkileri ile ilgili endişe, 2002'de ilk kez ısıtılmış yiyeceklerde tespit edildikten kısa bir süre sonra başladı.

İnsanlarda akrilamid ve kanser arasındaki ilişki hakkında kesin kanıt bulunmamasına rağmen, hayvan modeli verilerine dayanarak, Dünya Sağlık Örgütü Gıda Katkı Maddeleri Uzman Komitesi, 2010 yılında akrilamidin bir insan sağlığı sorunu olduğu sonucuna varmıştır. ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) aktif olarak akrilamid araştırıyor ve gıdadaki akrilamid seviyelerini izliyor. Ayrıca, FDA hazır gıdalarda akrilamid seviyelerinin azaltılması konusunda endüstri için bir rehber yayınladı.

Akrilamid ve kanser Verileri

ABD Ulusal Toksikoloji Programı (NTP) tarafından kapsamlı bir akrilamid kaynaklı genotoksisite ve karsinojenlik ve literatür taraması çalışması yapılmıştır ve 2012'de yayınlanmıştır. NTP'nin gerçekleştirdiği karsinojenlik çalışmaları, içme suyunda bulunan akrilamidin, deney farelerinde ve sıçanlarında, birden fazla farklı kanserin görülme sıklığını arttırdığına dair net kanıtlar gösterdiği sonucuna varmıştır. Bununla birlikte, NTP, insan karsinojenitesi için, akrilamid mesleki maruziyetinin, pankreas kanseri ile potansiyel bir ilişkilendirme dışında, herhangi bir kanser türünün sıklığını arttırdığına dair tutarlı bir doz-yanıt ilişkisi olmadığını belirtti.

Toplumsal çalışmalar, öncelikle anket verileriyle ölçülen diyet akrilamidi ve farklı kanser tipleri geliştirme riskini değerlendirdi. Çoğu çalışma hiçbir ilişki göstermedi. Avrupa Kanser ve Beslenme Prospektif Araştırma (EPIC) grubu ve Hemşirelerin Sağlık Çalışması (NHS) grubu gibi büyük kohort çalışmalarını içeren bu çalışmaların bir meta-analizi, akrilamid için yüksek ve düşük diyet alımları ile kanser arasında bir ilişki bulamadı. Buna ağız boşluğu ve farinks (geniz), özofagus (yemek borusu), mide, kolorektal, pankreas, gırtlak, akciğer, meme, endometrial (rahim), over (yumurtalık), prostat ve mesane kanserleri veya lenfoid maligniteler dahil çoklu kanser tipleri.

NOT: Kohort terimini, bir maruziyetten sonlanıma doğru uygun adım beraberce giden insanlar topluluğu olarak düşünebiliriz. Kohort, aynı yaştaki insanların içersinde bulunduğu bir grup insan olarak da tanımlanmaktadır.

Yazarlar, akrilamid ve meme kanseri riski arasında pozitif bir ilişki tespit eden 1 çalışmanın, diyet alımı yerine biyolojik maruziyet belirteçleri kullandıkları ve sigara içme durumuna bağlı vaka ve kontrollerle eşleşmediği için dışlandığını belirtti. Bu önemlidir, çünkü sigara içenlerin sigara içmeyenlere göre çok daha yüksek seviyelerde akrilamid aldıkları zaten bilinmektedir ve sigara kullanımı meme kanseri ile ilişkilidir.

Bu meta-analiz çalışması, böbrek kanseri için % 20'lik bir artış riski ile akrilamid arasında anlamlı bir ilişki bulmuştur (göreceli risk 1.20). Bununla birlikte, yazarlar bu analizin, bulguların ne kadar kesin olduğunu sınırlayan yaklaşık 1800 böbrek kanseri vakasını içermesi nedeniyle küçük bir örneklem büyüklüğünü içerdiğini de belirtmişlerdir.

Meta-analizin yayınlanmasından sonra yayınlanan birçok kohort çalışması da akrilamid ve kanser arasında bir ilişki bulamadı. Örneğin, Japonya Halk Sağlığı Merkezi Tabanlı prospektif (geelceğe dönük) bir çalışma, 15 yıldan uzun bir süredir takipte, diyetle alınan akrilamid ile özofagus, mide ya da kolorektal kanser arasında bir ilişki bulamamıştır.

Sonuç

Hayvan modellerindeki veriler akrilamidin kansere neden olma potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir; bununla birlikte, bugüne dek insan çalışmalarından elde edilen veriler akrilamidin diyet alımı ile farklı kanser tipleri geliştirme riski arasında bir ilişki göstermemektedir. Bu nedenle, insanlarda bulunan veriler yetersizdir. Yine de, düzenleyici kurumlar, endüstrinin işlenmiş gıdalardaki akrilamid seviyelerini azaltmasına yardımcı olmak ve tüketicilerin, tükettikleri gıdalar ve içeceklerdeki akrilamid içeriğinden haberdar olmalarına yardımcı olmak için rehber belgeler sunmaktadır.

1. Kumar J, Das S, Lin Teoh S, et al.

Dietary acrylamide and the risks of developing cancer: facts to ponder.

Front Nutr. 2018.

2. Agency for Toxic Substances & Disease Registry, ToxFAQs for Acrylamide. CAS# 79-06-1. Posted 2012.

3. US Food and Drug Administration. Survey data on acrylamide in food. 2015. Erişim tarihi September 30, 2019.

4. US Centers for Disease Control and Prevention. Acrylamide factsheet. Reviewed April 2017. Erişim tarihi 30, 2019.

5. US Food and Drug Administration. Acrylamide questions and answers. Reviewed September 25, 2019. Erişim tarihi September 30, 2019.

6. US Food and Drug Administration. Acrylamide. Reviewed September 27, 2019.

7. National Toxicology Program. Toxicology and carcinogenesis studies of acrylamide (CASRN 79-06-1) in F344/N rats and B6C3F1 mice (feed and drinking water studies).

Natl Toxicol Program Tech Rep Ser. 2012.

8. Pelucchi C, Bosetti C, Galeone C, La Vecchia C.

Dietary acrylamide and cancer risk: An updated meta-analysis.

Int J Cancer. 2015.

9. Liu R, Sobue T, Kitamura T, et al.

Dietary acrylamide intake and risk of esophageal, gastric, and colorectal cancer: The Japan Public Health Center–based prospective study.

Cancer Epidemiol Biomarkers Prev. 2019.

10. McCullough ML, Hodge RA, Um CY, Gapstur SM.

Dietary acrylamide is not associated with renal cell cancer risk in the CPS-II Nutrition Cohort.

Cancer Epidemiol Biomarkers Prev. 2019.

11. Graff RE, Cho E, Preston MA, et al.

Dietary acrylamide intake and risk of renal cell carcinoma in two large prospective cohorts.

Cancer Epidemiol Biomarkers Prev. 2018.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Uzun Yaşamın Sırrı Olan Diyet Nedir?

Uzun Yaşamın Sırrı Olan Diyet Nedir?

Gün geçtikçe yaşlanan dünya nüfusu, sadece hastalıkları önlemeyi değil, aynı zamanda zihinsel, fiziksel ve ruhsal olarak...

Kolesterol Gerçeği: Bilmeniz Gereken 12 Şey – Yumurta, Kilo, Statinler ve Daha Fazlası

Kolesterol Gerçeği: Bilmeniz Gereken 12 Şey – Yumurta, Kilo, Statinler ve Daha Fazlası

Neden Bu Konu Önemli? Kolesterol, kalp krizi ve felç gibi ölümcül kalp-damar hastalıklarının en önemli risk faktörlerinden...

Gluten Hassasiyeti Nedir? Nedenleri ve Gluten Kansere Yol Açar mı?

Gluten Hassasiyeti Nedir? Nedenleri ve Gluten Kansere Yol Açar mı?

Gluten hassasiyeti (gluten intoleransı), buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten adlı proteine karşı vücudun...

Zayıflayarak Tip 2 Diyabet Geri Döndürülebilir mi?

Zayıflayarak Tip 2 Diyabet Geri Döndürülebilir mi?

Diyabetle Mücadelede Yeni Bir Umut mu, Yanıltıcı Bir Söylem mi? Tip 2 diyabet, dünya genelinde milyonlarca insanın...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında