Dünyadaki en geniş çaplı onkoloji topluluklarından biri olan American Society of Clinical Oncology (Amerikan Klinik Onkoloji Derneği) – kısa adı ile ASCO – her yıl ABD Chicago'da Haziran ayının ilk haftası düzenlediği kongrede; onkoloji alanında büyük katkıları olan bilim insanlarına, farklı kategorilerde ASCO Ödülleri sunar. Bu ödüllerden biri de, yeni nesil onkologların yetiştirilmesinde önemli rol oynayan kadın mentorlara (lider, rehber) takdim edilmektedir. The Women Who Conquer Cancer (Kanserle Savaşan Kadınlar) – kısa adı ile WWCC - programı altında ödüllendirilen genç kadın araştırmacıların kariyerlerini geliştirmelerine ve sahada kalmalarına destek veren ASCO; zaman, enerji ve uzmanlıklarını onkoloji profesyonellerinin gelişimine adamış kadınları da unutmayarak, isimlerini tüm dünyaya tanıtır. Bu yıl, COVID-19 Pandemisi sebebi ile online (çevirim içi) yayınlanacak kongrede “Kanserle Savaşan Uluslararası Kadın Mentorluk Ödülü”nü almaya hak kazanan değerli araştırmacı Dr. Lillian L. Siu oldu! Akademik başarılarının yanında, dünya çapında 50’den fazla genç hekime ve araştırmacıya akıl hocalığı yaparak geleceğin başarılı onkologlarını/kanser araştırmacılarını yetiştiren Dr. Siu’yu sizlerle birlikte yakından tanıyalım.

Dr. Lillian L. Siu, Prenses Margaret Kanser Merkezi'nde kıdemli bir Tıbbi Onkolog ve Toronto Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde profesörüdür. Kanser Merkezi’nin “Faz I Programı” ve “Kanser Genomik Programı”nın koordinatörü; “Tümör İmmünoterapi Programı”nın klinik lideridir. Dr. Siu ayrıca ABD Ulusal Kanser Enstitüsü Deneysel Terapötikler Klinik Araştırmalar Ağı'nın bir parçası olarak Prenses Margaret Faz I Konsorsiyumu'nun baş araştırmacısıdır. ASCO Yönetim Kurulu'nda görev yapmanın yanı sıra, Kanser Eğitim Komitesi'nde de görevlidir. Kanada Kraliyet Kolej Hekimleri (Fellow of The Royal College of Physicians of Canada) – kısa adı ile FRCPC – ve Amerikan Klinik Onkoloji Derneği Fellow Grubu (Fellow of the American Society of Clinical Oncology) – kısa adı ile FASCO – üyesidir.

Beni ödüle aday gösteren mentilerim ve meslektaşlarım sebebiyle, bu ödülün çok özel bir anlamı var. Geçmiş ve şimdiki mentilerime, adaylığımı destekleyen meslektaşlarıma şükranlarımı sunmak isterim. Bu ödüle sahip olmaktan büyük onur duyuyorum.” – (Dr. Siu’nun Amerikan Klinik Onkoloji Derneği (ASCO-Daily News) ile yaptığı röportajından alıntı.)

Mentor-Menti (Danışman-Danışan) ilişkisi, gelecekteki hekimlerin ve araştırmacıların gelişimi için son derece önemlidir. İleride kanser araştırmalarına yön verecek ve milyonlarca kanser hastasına umut olacak onkologların, bilim insanlarının yetiştirilmesinde de mentorlar kilit rol oynar. Dr. Siu ise hem mentor hem menti olarak güçlü bir deneyime sahiptir. Hayatında önemli yere sahip mentorlarının, kariyeri üzerinde derin bir etkisi olmuştur. Onkolojinin dünya genelinde öncü isimlerinden Dr. Ian Tannock sayesinde literatüre kritik gözle bakmayı, Dr. Malcolm Moore sayesinde klinik araştırmaları öğrenmiş; Dr. Gail Eckhardt sayesinde “Gelişimsel Terapötikler” ile tanışmıştır. Bunu kendi cümleleriyle şöyle ifade eder: “Mentorlarımın üçü de tavsiye vererek, destek ve rehberlik sağlayarak kendi kariyer yolumu çizmemde yardımcı oldu.

Mentiden Mentora

Dr. Siu sadece Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’da değil; tüm dünyada tıp öğrencilerine, asistanlara, uzmanlara ve genç araştırmacılarına danışmanlık yapmakta. Toplamda 50’den fazla mentiye yol göstermiştir; hala, daha fazla gence ulaşabilmek amacıyla çalışmaya devam etmektedir. Başarılı olmak için mentorluğun “kişiselleştirilmesi” ve bir mentinin bireysel ihtiyaçlarına göre uyarlanması gerektiğine inanan Dr. Siu şöyle diyor: “Mentorluktaki en önemli unsurun, bir mentinin kendi potansiyelini fark etmesini ve gerçekleştirmesini sağlamak olduğuna inanıyorum.

Mentileriyle sıkça yüz yüze görüşmeye dayalı bir mentorluk tarzı belirleyen Dr. Siu, bu toplantıların sadece işle ilgili konularda sınırlı kaldığını değil; genel olarak hayatın bütününü ilgilendiren konuları kapsadığını belirtiyor. Süreç boyunca mentilerinin özgün araştırma fikirlerini destekliyor, bilimsel çalışmalarını yayınlarken yardımcı oluyor ve çalışmalarının her basamağında geri bildirim vererek gelişmelerine katkı sağlıyor. Tüm bu yönlendirmeleri sayesinde genç araştırmacılar, ulusal ve uluslararası platformlarda kendi araştırmalarını sunma fırsatı elde ediyor.

Geleceğe Yönelik

Dr. Siu, kariyeri boyunca ona rehberlik eden birçok isme teşekkür ediyor ve aynı şekilde başkalarına ilham olmaya devam ediyor. İleriye yönelik olarak, kanser araştırmalarının “hasta merkezli” olacağını vurguluyor. Onkoloji alanındaki ilaç geliştirme çalışmalarının da “kişiselleşeceğini”, yani her hastanın ve hastalığın genetiğine uyumlu olarak özel ilaçlar geliştirileceğini belirtiyor. Bu süreçlerin de beraberinde “yapay zeka” ve “uyarlanabilir, özelleşmiş klinik araştırma” dizaynları (adaptive clinical trial designs) gibi yenilikçi teknikleri içereceğini söylüyor.

Röportajında, onkologların birbirine olan desteğinin ve paylaşımının kanser araştırmalarına güç kattığını da ifade ediyor. ASCO bünyesinde her yıl bir toplantı yemeğinde buluşan Prenses Margaret Kanser Merkezi’nin İlaç Geliştirme Programındaki araştırmacılar bunun en güzel örneği.

Bu toplantı yemeğine katılanların sayıca arttığını ve eski katılımcıların burada daha sıkı bağlandığını görmek mutluluk verici. Buradakilerin birçoğu, eğitimleri sırasında kurdukları etkileşimler sayesinde akademik araştırma projelerinde de iş birliği yapıyorlar.” – (Dr. Siu’nun Amerikan Klinik Onkoloji Derneği (ASCO-Daily News) ile yaptığı röportajından alıntı)

Resmi veya resmi olmayan bu toplantılar, araştırmacıların onkoloji alanındaki çalışmalarını ve kariyerlerini ilerletmesine büyük katkı sağlamakta. Dr. Siu da genç araştırmacılarından duyduğu gururu şöyle dile getiriyor: “Şu anda ilaç geliştirme alanında uluslararası çapta lider olan mentilerimle gurur duyuyorum. Birçoğu aynı zamanda iyi mentorlar olarak tanındı ve bu etkileşimi gelecek nesillere taşıdılar.” Şüphesiz ki; ilerlemek için birbirimize yardımcı olmak, kanser araştırmalarının ilerlemesine de yardımcı olacaktır.

Son olarak, kariyerinin başındaki genç onkologlara şöyle sesleniyor: “Benim hayat mottom 3C’den oluşuyor: Curious, Courageous, Compassionate (Meraklı, Cesur ve Merhametli ol!). Bu üç kelime kariyer hayatım boyunca kendi fırsatlarımı yaratırken, iyi arkadaşlar edinirken ve hatalarımdan ders alırken bana yardımcı oldu.” Dr. Lillian L. Siu gibi değerli onkologların, araştırmacıların varlığı; zaman ve emek harcayarak genç bilim insanı-hekimlere sağlamış oldukları destek, gelecek güzel ve aydınlık günlere inancımızı artırmaktadır.