İnsan sindirim sistemi, karmaşık ve dinamik ilişkilere sahip bakterilerden oluşur. Bağırsakta bulunan bakterilerin bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine saldırmasında ve immünoterapi yanıtında etkili olduğuna dair çalışmalar artmıştır. Mayıs 2018’de Science’ta yayımlanan çalışmaya göre, bağırsakta bulunan bazı bakteri türleri karaciğerdeki tümörlere karşı bağışıklık tepkisinin oluşmasını engelliyor.

Bağırsaktaki bakteri kolonileri insan sağlığı üzerinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Bağırsak floramız, zararlı organizmalara karşı bağışıklık sisteminin oluşmasında, sindirim ve metabolik olaylarda görev alırlar. Bağırsak florasındaki dengenin bozulması pek çok enfeksiyonların ve karaciğeri etkileyen inflamasyonların ortaya çıkmasına neden olur.

Daha önceki çalışmalarda bağırsak bakterilerinin bağışıklık sistemi ve kanserle ilişkisini nasıl yönettiğine dair önemli keşifler açıklanmıştı. Ancak karaciğerde bu durumun nasıl gerçekleştiği henüz aydınlatılamamıştı. Karaciğere gelen kanın yüzde 70’i bağırsaktan sağlanmaktadır. Bu sebeple, karaciğer sürekli olarak bakterilerin ürettiği yan ürünlerle ilişki içerisindedir Araştırmada karaciğer kanserinde bağırsak bakterilerinin bağışıklık sistemiyle ilişkisi incelenmiştir.

Araştırma Sonuçlarına Göre;

  • Primer ve metastatik karaciğer kanseri fare modelleri, antibiyotikle tedavi edildiğinde hem bağırsak bakterisi sayısında düşüş gözlemlendi hem de tümör sayı ve boyutları küçüldü.
  • Aynı zamanda, karaciğerde doğal öldürücü (natural killer) hücrelerin sayısında artış gözlemlendi. Bu hücrelerde CXCL16 proteinin aktivitesinin arttığı tespit edildi. Doğal öldürücü hücreler, kanser hücresiyle savaşan temel hücrelerdendir. Safra asidinin, CXCL16 protein aktivitesini artırdığı keşfedildi. Bu proteinin aktif olması antitümör etkiyi artırmaktadır.

Araştırmadaki En İlginç Sonuç İse;

Bağırsaktaki bir bakteri türü olan Clostridium scindens, safra asidi metabolizmasını kontrol ederek doğal öldürücü hücrelerin sayısını düşürdüğü ve kanserin yayılmasını kolaylaştırdığı keşfedildi.

Bir başka deyişle, safra normal şartlarda sindirim sistemine yağların sindiriminde yardımcı olmaktadır. Bağırsak florasının bozulması sonucu oluşan ikincil safra asitleri bağışıklık sistemi fonksiyonunu etkileyerek karaciğer kanseri ve metastazını artırmaktadır.

Bu Çalışma Bize Neyi İfade Ediyor?

  •  Bu çalışma, temel bilimlerin klinik kullanıma ve tedavilere nasıl yön verdiğini gösteren önemli bir çalışmadır. Temel bilimlerden etkili sonuç almadan klinik onkolojinin gelişmesi oldukça zordur. Bu sebeple kanser ancak multidisipliner bir bakış açısıyla tedavi edilebilir.
  • Bağırsak florasının kansere karşı gelişen bağırsak tepkisinde oynadığı rol bir kez daha anlaşılmış oldu. Bağırsak florası “modern tıp” yöntemleriyle modifiye edilerek immunoterapilerin etkisi artırılabilir.
  • Önemle vurgulamak gerekir ki, bu çalışma laboratuvar ortamında fare modelleri üzerinde uygulanmıştır. İleri çalışmalarla, bu sonuçların doğrulanması gerekmektedir.
  • Gelecekte CRISPR ile bağırsak florasındaki kanser hücresine yardım eden bakteriler yok edilerek, CAR-T hücre tedavisiyle etkili bir tedavi kombinasyonu sağlanabilir.
  • Akdeniz diyeti iyi bağırsak bakterilerini artırıyor!
  • Bağırsak florası (mikrobiyota mikrobiyom) nedir? Kolorektal kanserle arasındaki ilişki nasıldır?