Kriyoablasyon (dondurarak yok etme) tedavisinin böbrek kanseri olan belli hasta gruplarında oldukça yüksek etkiye sahip olduğu gözlendi.

Sık rastlanan kanser türlerinden olmasa da son yıllarda artış gösteren kanserlerden biri olan böbrek kanseri; kemoterapi, radyoterapi ve hormonal tedaviye dirençli olması yönüyle önem taşımaktadır. Bu noktada böbrek kanserlerinde tedavinin temelini, böbreğin çevre dokularıyla birlikte tümünün veya bir kısmının çıkarıldığı cerrahi işlemler ve hedefe yönelik akıllı ilaçlar oluşturmaktadır. İleri (4.) evre böbrek kanserlerinde ise akıllı ilaçlar ve immünoterapiler etkinlik göstermektedir. Ancak bu işlemler altta yatan bazı hastalıklar, sınırda olan böbrek fonksiyonları, tek böbrekli olma, kanserin böbrek dışına yayılmış olması, ileri yaş gibi birtakım sebeplerle her zaman mümkün olmamaktadır. Bu yüzden alternatif tedaviler üzerinde çalışılmaktadır. Bunlardan kriyoablasyon yöntemi, son yıllarda oldukça ön plana çıkan ve başarılı sonuçlar alınan bir yöntemdir. Bu yöntemde; deriden açılan küçük bir delikten girilerek iğneler yardımıyla tümör hızla soğutulup dondurularak imha edilmektedir.

böbrek kanseri tümörü kriyoablasyon dondurma tedavisi

Böbrek kanserinde kriyoablasyonun etkinliğini ölçmek için yapılan çalışmaların sonuçlarının analiz edildiği bir meta-analiz çalışmasında; yaşları en az 66, tümör çapı 4 cm ve daha düşük olan (evre T1a) 4300 hastanın 5 yıllık böbrek kanserine özgü sağkalım oranları kriyoablasyonda ve parsiyel nefrektomi denilen böbreğin bir kısmının ameliyatla alınması ameliyatında benzer bulundu (sırasıyla %95 ve %98). Genel 5 yıllık sağkalım oranları ise kriyoablasyon ile %77, parsiyel nefrektomide ise %86 bulundu. Parsiyel nefrektomi sanki daha iyi yaşam süreleri vadediyor gibi gözükse de, bu fark, ameliyata genel durumu daha iyi olan hastaların seçilmesinden kaynaklanıyor gözükmektedir.

Çalışmada uygulamalar yan etkiler açısından karşılaştırıldığında; 30 günlük ürolojik olmayan yan etkiler yönünden kriyoablasyon avntajlı idi (%6'ya %30). Ayrıca böbrek yetmezliği oranları kriyoablasyonda, parsiyel nefrektomiye göre daha azdı (%3'e karşı %7).

Sonuç olarak, böbrek kanseri tedavisinde belirli hasta gruplarında oldukça yüksek etkiye sahip olduğu gözlenen kriyoablasyon tekniği, güvenlik profiliyle de klinik uygulamalarda çok daha fazla yer almayı hak etmektedir. Ancak bu yöntem her böbrek kanseri için uygun değildir. 4 cm’ye kadar olan tümörlerde %100’e yakın etkinlik gösterirken, daha büyük tümörlerde yeterince etkili olmadığı görülmektedir. Bu yüzden kriyoablasyon yönteminin uygulanacağı hasta gruplarının iyi belirlenmesi ve deneyimli merkezlerde yapılması son derece önemlidir.