Cancer adlı dergide 6 Aralık 2021’de yayımlanan geniş çaplı bir analiz sonucuna göre, Covid-19 Pandemisi, kanser taramalarında ve yeni kanser tanılarında önemli düşüşlere yol açtı. Bu da hastaların bir kısmının kanser tedavilerine ulaşamaması ve ileri evre kanserlerde artış anlamına geliyor.

Yazıda, ABD, İngiltere ve ülkemizdeki durumu özetlemekteyiz.

ABD’den Endişe Verici Veriler

9 milyondan fazla verinin kullanıldığı çalışmada araştırmacılar, 2018 ve 2019’a kıyasla 2020’de prostat, akciğer, mesane ve kolorektal (kalın bağırsak) kanserlerin tanılarında %13 – 23’lük bir düşüş olduğunu bildirdi. Kanser taramaları ve tedavilerinde gecikme en çok, ABD genelinde Covid-19 dalgalanmaları ve sokağa çıkma yasaklarının olduğu, pandeminin ilk dönemlerinde yaşandı.

Araştırmanın başyazarı Brajesh Lal’e göre, bu aksamalar 2020’nin sonlarına kadar devam etmiştir.

Lal, "Hepimiz (Covid-19) dalgalanmanın, enfeksiyonunun ve bundan kaynaklanan yaşam kayıplarının etkisine o kadar odaklanmıştık ki, doğal ve uygun bir şekilde tüm kaynaklarımızı bunu önlemek adına seferber ettik. Beni şaşırtan şey, bu sağlık hizmetlerindeki düşüşündeki artışın, devam etmesiydi. Hala toparlanamadık." dedi.

İngiltere, Şimdiye Kadarki En Büyük Kanser Krizi ile Karşı Karşıya

Bu durumdan etkilenen sadece ABD değil, yakın zamanda Birleşik Krallık’tan bildirilen raporlar, pandemi sebebi ile kanser taramalarının, erken tanı süreçlerinin ve hatta kanser tedavilerinin ciddi şekilde aksadığını vurguladı.

Birleşik Krallık Ulusal Denetim Ofisi’nin hazırladığı hasta yığılması ve bekleme süreleri hakkında raporda, pandemi sırasında şüpheli kanser için tahmini "kayıp" acil sevk sayısının 740.000'e kadar çıktığı, 35.000 ila 60.000 kanser hastasının pandeminin başlangıcından bu yana ilk tedavilerini kaçırdığı bildirildi.

Maksimum Kapasite ile Çalışan Sağlık Sistemi

Covid pandemisi, maksimum kapasitesine çok yakın çalışan bir sağlık sisteminde bekleme sürelerinde ve bekleme sürelerinde keskin bir artışa neden oldu.

ABD’de Eylül 2021'e kadar, elektif bakım (acil olmayan tıbbi tedaviler) için bekleme listesinde 5,83 milyon hasta vardı ve bunların 1,95 milyonu 18 haftadan uzun süredir beklemekte ve 301.000'i bir yıldan fazla beklemekte idi.

Brajesh Lal ve ekip arkadaşları, ABD’nin en geniş integratif veri seti olan Veterans Health Administration’dan elde ettikleri milyonlarca hastanın verisini inceleyerek pandeminin, kanser taramalarını ve tanı prosedürlerini ve dolayısıyla yeni kanser tanılarını nasıl etkilediğini daha iyi anlamak için bu çalışmayı başlattılar.

Temelde 2018 – 2019 kanserle ilişkili sağlık hizmetleri karşılamaları, kanser taramaları ve tanılarını kullanan araştırmacılar, 2020'de yeni prostat, akciğer, mesane ve kolorektal kanser tanılarının yanı sıra tanı ve tarama prosedürlerinde pandemi kaynaklı değişiklikleri hesapladılar.

Tanılardaki azalmalar şu şekildeydi;

  1. Kolonoskopide – %46
  2. Prostat biyopsilerinde – %29
  3. Mesane kanseri için sistoskopilerde – %21
  4. Akciğer kanser için BT taramalarında – %12

Araştırmacılar bu düşüşlerin ülke içinde bölgeden bölgeye değişiklik gösterdiğini ancak, “coğrafi bölge veya eyalete göre tutarlı bir modelin olmadığını” bildirdi. Örneğin, eyaletlerin üçte ikisinde 2020 yılında prostat biyopsilerinde 2018 ve 2019'a kıyasla %25'ten fazla bir düşüş görüldü ve kalan kısımda ise sistoskopilerde benzer bir düşüş görülmüştür. Yeni kanser tanıları da 2020'de önemli ölçüde düşüş gösterdi, en büyük düşüş ise pandeminin ilk birkaç ayında gerçekleşmiştir. Örneğin, Mart ve Mayıs ayları arasında prostat kanseri tanıları %50'den fazla düşmüştür. Araştırmacılar, yeni kolorektal, akciğer ve mesane kanseri tanılarında "benzer oranlarda azalmaların” olduğunu dile getirdi.

Haziran 2020'den itibaren yeni kanser tanıları yükselmeye başlasa da hiçbir zaman salgın öncesi seviyelere ulaşmadı. Araştırmacılar, sonuç olarak, geçmişe kıyasla yeni kanser tanılarındaki fark 2020 boyunca kalmaya devam ettiğini söylüyor.

Araştırmacıların 2018 ve 2019 yılına kıyasla 2020 yılı boyunca yeni kanser tanılarında bekledikleri düşüler ise şu şekildeydi;

  • Prostat kanserinde %23
  • Kolorektal kanserinde %20
  • Mesane kanserinde %18
  • Akciğer kanserinde %13

Tanılardaki düşüşün birkaç nedeni vurgulandı;

  • Pandemi ile ilgili finansal zorluklar
  • Kolonoskopi gibi invaziv (girişimsel) uygulamaların riskleri
  • Rutin sağlık programlarını takip edemeyen hastalar

Lal ayrıca, hemşire sıkıntısı ve hastanelerin kapatılması dahil olmak üzere pandeminin neden olduğu kaynak sıkıntılarının da normale dönüşü engellemiş olabileceğini söylüyor. Ek olarak araştırma ekibi kanser tanılarındaki bu gecikmelerin hastaların uzun vadede sağlık üzerine etkilerini analiz etmeyi planlamaktadır.

Bazı raporlar, geciken kanser tanılarının sonuçlarını vurgulamaya başladı bile. Örneğin, Mart 2021'de yayınlanan Amerikan Radyasyon Onkolojisi Derneği'nin bir araştırması, doktorların üçte ikisinin pandemi öncesine kıyasla 2021'in başlarında yeni tanı alan hastalarda kanserlerin daha ileri evrelerde olduğunu söylediğini bildirdi. Lal, “kanserin erken tanısını etkileyen pandeminin tam etkisini 2, 5, 10 yıl sonra göreceğiz” diyor.

Türkiye'de Durum Nedir?

Ülkemizde de pandeminin ilk dönemlerinde birçok kişinin sağlık merkezlerine gitmekten çekindiğini ve kanser taramalarını aksattığını biliyoruz. Fakat ertelenen taramalar sebebi ile ülkemizde bir yığılma ve sağlık sistemi tıkanıklığı bulunmamakta. Şu an dileyen herkes KETEM'ler (Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri) aracılığı ile yaşlarına uygun ücretsiz kanser taramalarını yaptırabilir; ayrıca hem devlet hem özel hastanelerden yaşlarına veya şikayetlerine uygun kanser tarama/tanı hizmetlerini alınabilir.

Ülkemizde, Covid-19 sebebi ile kanser tedavilerinde aksamların, Avrupa ve ABD'ye göre çok daha az olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hatta ülkemiz onkoloji sistemi, pandemi sebebi ile onkoloji hizmetlerinde Avrupa'da yaşanan sıkışıklığı sağlık turizmi ile rahatlatacak güce sahiptir.

*