Türkiye ve tüm dünyayı derinden etkileyen yeni tip koronavirüse bağlı gelişen COVID-19 hastalığı nedeniyle, zorlu bir pandemi sürecinden geçiyoruz. COVID-19 salgını sayısız zorlukla karşılaşmamıza sebep olurken, bir diğer endişe etttiğimiz konu ise hızla artan COVID-19 vakaları nedeniyle çıkan tıbbi atıklar. Örneğin; COVID-19’un ilk görüldüğü ülke olan Çin’in Wuhan şehrinde, yetkililer hastalar için yeni hastane inşa etmenin yanı sıra; yeni bir tıbbi atık tesisi ve 46 mobil atık arıtma tesisi kurdular. Salgının pik yaptığı dönemlerde ise, normal zamanlarda ürettiği tıbbi atığın 6 katını üretmeye başladığını bildirdiler. Dolayısıyla, Wuhan’da günlük tıbbi atık üretimi, bir mavi balinanın ağırlığı yani 6 tona kadar ulaştığı bildirilmişti. COVID-19 sebebiyle şu an Türkiye’deki hastaneler de çok daha fazla tıbbi atık üretmekte. Bunun 2 temel sebebi bulunmakta:

  • Hastanelerdeki hasta sayısının pandemi öncesine kıyasla çok daha fazla olması,
  • Pandemi öncesinde, tıbbi atık olmayan; maske, eldiven, yatak çarşafı, bardak, tabak ve havlu gibi malzemelerin, COVID-19 hastaları tarafından kullanıldığı zaman tıbbi atık olarak atılması.

Amerika’da yayınlanan Los Angeles Times, COVID-19 vaka sayısı bu şekilde artış göstermeye devam ederse; ilerleyen günlerde, atık nakliyecilerinin kaldırabilecekleri yükten çok daha fazlasıyla karşı karşıya kalabileceğini söylüyor. Bu nedenle, ülke çapında 700'den fazla firmayı temsil eden Ulusal Atık ve Geri Dönüşüm Derneği’nin, süresi dolmuş ticari sürücü belgelerinin yenilenmesini ve müşterilerin taleplerini karşılayabilmek için daha uzun çalışma saatleri talep ettiğini belirtti.

Tıbbı atıklar nasıl atılmalı

Tıbbı atıklar nasıl atılmalı?

Tıbbi atıkların her zaman, fakat özellikle pandemi sırasında prosedürlere uygun bir şekilde yani; insanlara, hayvanlara ve çevreye hiçbir şekilde zarar vermeden toplanması, işlenmesi ve imha edilmesi gerekmektedir.

Hastanelerden çıkan tıbbi atıklar, tıbbi atık poşeti içerisinde ağzı iyice kapalı şekilde teslim alınıp, hiçbir deformasyona uğramadan araçlara yerleştirilip, herhangi bir depolama sahasına götürülmeden önce; yakılır, 300 derece buharla sterilize edilir ya da kimyasallarla dezenfekte edilir. Bu sayede, oluşabilecek olan kontaminasyon riski ortadan kaldırılmış olur.

Pandemi sırasında ise; tıbbi atıkların, atık nakliyecileri için risk oluşturmasını önlemek için daha önemli tedbirler alınmalıdır.

Tıbbi atıklar güvenli bir şekilde toplanıp, işlenip, imha ediliyor olsa dahi, tıbbi atık nakliyecileri koruyucu önlemleri almadıkları takdirde, enfekte olma riskleri yüksektir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), atıkla ilgilenen çalışanlara; uzun kollu önlük, maske, eldiven, gözlük desteği yapılması ve bu koruyucu araçların en doğru kullanım şekillerinin anlatılması gerektiğini söylüyor. Atık sisteminde çalışanlar için koruyucu önlem açığı olması; çalışanların, dolayısıyla; ailelerinin ve yakınlarının enfekte olmasına sebebiyet verecektir.

Bu nedenle, hastaneden çıkan tıbbi atıklar ve COVID-19 hastalarının kullanımında olan diğer atıklar, tıbbi atık prosedürlerine uygun olarak imha edildiği takdirde; bu süreç, çevreye zarar vermeden yürütülebilecektir fakat hastanelerden gelen tıbbi atıklardan daha fazla risk faktörü oluşturabilecek bir risk faktörü var: COVID-19 vakaları sadece hastanelerde tedavi görmüyor; hastalığı hafif geçirenler evde takibe alınmakta; ayrıca, asemptomik olup Covid-19 taşıyıcısı olduğunu bilmeyen birçok birey var. Bu bireyler evlerinin önündeki çöplere Covid-19 virüsü ile kontamine olmuş çöpleri atıyor.

Koronavirüs saptanıp evde takibe alınan ya da asemptomik hastaların atıkları çevrede nasıl bir etki oluşturur? Bulaş için bir risk taşır mı?

Ev çöplerine atılan COVID-19 ile kontamine (bulaş) olmuş çöpleri toplayan çalışanlar için önemli bir risk faktörü olabilir, çünkü yapılan araştırmalar virüsün kartonda 24 saate, çelik ve plastikte ise 2-3 güne kadar kalabileceğini gösteriyor.

Uzmanlar, bu risk faktörünü ortadan kaldırmak için, COVID-19 teşhisi konulup evde takibe alınan hastalarla birlikte geriye kalan tüm nüfusun çöplerini iyice bağlaması gerektiğini, asla gevşek ya da ağzı açık bir şekilde atılmaması gerektiğini söylüyor. Ayrıca devletin, tüm çöp toplayıcılarına uzun kollu önlük, maske, eldiven ve gözlük sağlayıp, bu korunma araçlarının doğru kullanımı ile ilgili eğitim vermesi gerekiyor. Bu sayede, bizim çöplerimizi toplamak için kendilerini riske atan değerli çöp toplayıcılarımızı, dolayısıyla ailelerini ve yakınlarını korumuş olacağız.

hastaların atıkları çevrede nasıl bir etki oluşturur

Sonuç

  • Pandemi öncesinde, tıbbi atık olmayan; maske, eldiven, yatak çarşafı, bardak, tabak ve havlu gibi tıbbi atıkların, COVID-19 hastaları tarafından kullanıldığı zaman tıbbi atık olarak atılması gerekiyor.
  • COVID-19 vaka sayısı bu şekilde artış göstermeye devam ederse; ilerleyen günlerde, atık nakliyecilerinin kaldırabilecekleri yükten çok daha fazlasıyla karşı karşıya kalabileceğini düşünülüyor.
  • COVID-19’un kartonda 24 saate, çelik ve plastikte ise 2-3 güne kadar kalabileceğini gösterildi. Bu nedenle, COVID-19 teşhisi konulup evde takibe alınan hastalarla birlikte geriye kalan tüm nüfusun, çöplerini iyice bağlaması ve asla gevşek ya da ağzı açık bir şekilde atmaması gerekiyor.
  • Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, tıbbi ya da ev atıklarını toplayan çalışanlara uzun kollu önlük, maske, eldiven, gözlük desteği yapılması ve bu koruyucu araçların en doğru kullanım şekillerinin anlatılması gerekiyor.

- TÜM KORONAVİRÜS YAZILARIMIZ -