COVID-19 son gelişmeler – Evde alınan sürüntü örnekleri, Kronik COVID-19, İhmaller, ECMO’nun tedavide kullanımı, Okulların açılmasına ilişkin riskler
Dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüse (SARS-CoV-2) bağlı gelişen COVID-19 Pandemisine ilişkin en son gelişmeleri anlattığımız yazımıza gelin birlikte bakalım.
Evde alınan örnekler ile COVID-19 testi
Yeni yapılan çalışmada, evde kişinin kendisi tarafından alınan yüzeysel (burun içi) sürüntü ve klinisyenler tarafından alınan derin (geniz) sürüntü ile yapılan COVID-19 testlerinin sonuçları karşılaştırıldı. 185 katılımcı üzerinde yapılan çalışmada, klinisyenlerin aldığı sürüntü örnekleri ile yapılan test sonuçları ile karşılaştırılan evde alınan sürüntü örneklerinin SARS-CoV-2’yi %80 duyarlılıkta ve %98 özgüllükle saptadığı belirlendi. Bu sonuçlar, daha önce 30 katılımcı ile yapılan ve hastaların kendi topladığı örnekleri %100 duyarlı ve %95 özgül/spesifik bulan çalışmanın sonuçlarını destekler niteliktedir.
Talimatları ve evde sürüntü örneğinin alınması için gerekli olan ekipmanları içeren bir test kitinin kullanıldığı çalışma pandemi döneminde daha hızlı ve evden ayrılmayı gerektirmeden daha güvenilir test yapılmasını sağmaktadır. Bu durum, daha çok sayıda, belirti gösteren kişinin test edilmesini ve diğer bireylerle teması azaltarak evde izolasyon ile bulaşma riskinin azaltılmasını kolaylaştırmaktadır.
Bununla birlikte, katılımcılarının çoğunun sağlık alanında çalışan kişiler olması potansiyel bir sınırlama getirebilir. Sağlık çalışanı olmayan kişilerin de örnek almada yeterli olup olmayacağının belirlenmesi için daha çok çalışmanın yapılması gerekmektedir.
Doktorlar kronik COVID-19 farkındalığına işaret ediyor
İngiltere’deki bir grup doktor “uzun süreli COVID-19” olarak adlandırdıkları durumun klinik olarak tanınması için mücadele ediyor. Doktorlar, farkındalığın olmaması nedeni ile binlerce koronavirüs hastasının aylarca süren belirtilere rağmen herhangi bir tedavi veya destek almadıkları ve risk altında oldukları konusunda uyarıyor. Kronik olarak adlandırılan uzun süreli COVID-19’un bildirilen belirtileri arasında devam eden kardiyak, bağırsak ve solunum sorunları; ciltte gözlenen hastalık belirtileri; nörolojik ve psikiyatrik problemler; şiddetli yorgunluk ve bazen 16 haftadan uzun süren tekrarlayan ateş bulunmaktadır. Doktorlar, kronik COVID-19'unklinik olarak tanınması gerektiğini ve gözlenen belirtilerin mutlaka kaydedilerek hastaların yönetilmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, hastalığın yayılması konusunda ciddi gecikmeler ve sorunlar yaşanacağı konusunda uyarıda bulunuyor.
İhmaller şaşırtmaya devam ediyor
ABD Alabama’da enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Michael Saag, COVID-19’u atlattıktan sonra, toplumun pandemiye verdiği yanıttan dolayı hayal kırıklığına uğradığını belirtiyor. Onaylanmış vakalardaki dramatik artışa rağmen Saag, mağaza içindeki insanların yarıdan daha azının maske taktığını ve bunun hala çok yaygın olduğunu söylüyor. Paket servislerin durdurulmasının ve bir ortamda 60 kişinin birden bulunmasının son derece endişe verici ve üzücü bir durum olduğu belirten Dr. Saag; “Benim dışımda sadece 1 kişi maske kullanıyordu. Diğer herkes maske kullanmamanın yanında bir araya gelmekten de çekinmiyorlardı ve bana maske taktığım için onlardan değilmişim gibi tuhaf bakışlar atıyorlardı” sözleri ile duruma ilişkin şaşkınlığını dile getiriyor.
Diğer alanlarda da doktorlar, halkın koronavirüsü ciddiye almamasının onları nasıl etkilediğinden bahsetmeye devam ediyor. Bazı doktor ve hemşireler, daha önce kahramanlar olarak selamlanmalarına rağmen, artık salgına verilen tepkinin giderek politik hale gelmesinden dolayı savaşın ön cephesinde harcanan askerler gibi hissettiklerini belirtiyorlar.
ECMO’nun (yaşam desteği sağlayan bir yoğun bakım uygulaması) COVID-19 hastalarında kullanımı
Ekstrakorporeal yaşam desteği olarak bilinen ekstrakorporeal membran oksijenasyonu (ECMO), kalbi ve akciğerleri yaşamı sürdürmek için yeterli miktarda gaz değişimini sağlayamayan kişilere uzun süreli kardiyak ve solunum desteği sağlayan bir tekniktir. ECMO’nun gelişiminde lider olan Robert Barlett, COVID-19’lu hastalarda bu teknolojinin nasıl kullanıldığına dair düşüncelerini paylaştı. Tedavinin ancak tüm geleneksel yaklaşımlar tükendikten sonra kullanıldığını açıklayan Barlett, daha erken evrelerde kullanımının tartışıldığını belirtirken, şu an için kimsenin bunu ciddi olarak yapmadığını vurguluyor. Ciddi COVID-19 vaka sayıları artmaya devam ettiği sürece, son çare tedavisi olarak ECMO’ya olan ilgi yüksek olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Okullar yeniden açılmalı mı?
Yeni bir çalışma, 10-19 yaş arası çocukların ve gençlerin, aile üyeleri arasında koronavirüsü bulaştırma olasılığının yetişkinlere ve 10 yaşından küçük çocuklara göre daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) ve Kore CDC'de çalışan araştırmacılar, Ocak ve Mart ayları arasında 5.706 koronavirüs hastasıyla temasta bulunan yaklaşık 60.000 kişinin raporlarını analiz ettiler. Araştırma sonucunda, 10-19 yaş aralığında koronavirüs hastası olan evlerde, temasların yaklaşık %19’unun COVID-19 pozitif olduğu tespit edildi. Bu oran yaş grupları arasında en yüksek iken, 10 yaşın altındaki çocuklar %5,3 ile en düşük orana sahipti. Bu nedenle koronavirüs enfekte birey ile aynı evi paylaşan kişilerin koruyucu ekipmanları kullanması, kişisel hijyene önem vermesi ve sosyal mesafe kurallarına uygun davranması yeni bulaşların önlenmesinde hayati rol oynamaktadır.
Bu bulgular göz önüne alındığında okulların açılmasına dair alınan kararların yeniden gözden geçirilmesi son derece önemlidir.
Sonuç
Yapılan yeni çalışmalar ile COVID-19 pandemisine dair bilgilerimiz her geçen gün artmaktadır. Bu da bizi nihai sonuca götürecek en temel yoldur. Ancak bu süreçte, el hijyenine dikkat etmek, sosyal mesafeyi korumak ve gerekli durumlarda ev içi de dahil maske kullanımına özen göstermek, pandeminin son bulmasındaki en önemli adımlardır.
COVID-19 Update: Doc Fired for PPE Complaint, Swab Comparison - Medscape - Jul 22, 2020.