Bir piyanistin, bir müzik partisyonundaki notaları yorumlayıp hacim ve tempoyu kontrol ettiği gibi, epigenetik de hücrelerdeki DNA genetik dizilerinin yorumlanmasını etkiler. Epigenetik genellikle, hücrelerin temel DNA dizilerinde değişiklik içermeyen kalıtsal özelliklerin incelenmesini ifade eder.

DNA ifadesinin (ekspresyonunun) kontrol edilebileceği yollardan biri, DNA bazlarından birine bir metil grubu (üç hidrojen atomu eklenmiş bir karbon atomu) eklenmesiyle, bu “işaretli” DNA alanının daha az aktif hale gelmesi ve belirli bir proteinin üretiminin potansiyel olarak baskılanmasıdır. Gen ifadesi, DNA molekülüne bağlanan histon proteinleri tarafından da değiştirilebilir. 

1980'lerde, İsveçli Araştırmacı Lars Olov Bygren, Norrbotten’da, tek bir mevsimde normal beslenmeden aşırı yemeye geçen erkek çocukların, çok daha kısa ömürlü oğullar ve torunlara sahip olduğunu keşfetti:

  • Bir hipoteze göre, kalıtsal epigenetik faktörler bir rol oynamıştı. 
  • Diğer çalışmalar, stres, beslenme, sigara içme ve prenatal beslenme gibi çevresel faktörlerin, genlerimiz üzerinde nesiller boyu geçen izler bıraktığını öne sürmektedir. 

Bu argümana göre, büyükanne ve büyükbabalarınızın soluduğu hava ve yedikleri yemek, onlarca yıl sonra sizin sağlığınızı etkileyebilir. 

1983'te, Amerikalı Tıp Araştırmacıları Bert Vogelstein ve Andrew P. Feinberg, epigenetik bir mekanizma ile ilk insan hastalığı örneğini belgelediler. Özellikle, kolorektal kanserlerde yaygın bir DNA metilasyonu kaybı gözlemlediler. Metillenmiş genler tipik olarak kapatıldığı için bu metilasyon kaybı, kanserde genlerin anormal aktivasyonuna yol açabilir. Ayrıca, fazla metilasyon, koruyucu tümör baskılayıcı genlerin işini de bozabilir. Günümüzde, kötü genleri susturan ve iyi olanları aktive eden epigenetik işaretleyicileri etkileyen ilaçlar geliştirilmektedir. 

Epigenetiğin genel kavramı yeni değildir. Sonuçta, bir beyin hücresi ile karaciğer hücresinin DNA dizisi aynıdır, ancak farklı genler epigenetik yoluyla aktive edilir. Epigenetik, ikizlerden birinin astım veya bipolar bozukluk geliştirirken diğerinin sağlıklı kalması durumunu da açıklayabilir.

Yazıda Geçen Tarihi Kişi: Bert Vogelstein (d. 1949)