
Eyvah, Küba Kanser Aşısı Yine Haber Oldu!
Kanser aşısı konusu haberler ile sıcak tutulmaya devam ediliyor. Dünya da bu sorunun yanıtını arıyor, aramakla da kalmıyor, medyanın da yakın markajında olan bu konuyu irdeliyor, araştırıyor ve gerçekten hastalar için taşıdığı anlamı kavramaya çalışıyor… Küba’nın kanser ile imtihanı ise basında haber olmaya devam ediyor. Yalnızca haber değil, Türkiye’nin en saygın gazetelerinden birinde manşet oluyor. Bu kez “Küba'dan geliştirilen kanser aşısı Türkiye’de 39 kanser hastasında test ediliyor” başlığı ile…
Peki, şimdi ne olacak? Hemen söyleyeyim, bunu okuyan binlerce kanser hastası ve kanser hasta yakını hekimlerinin kapısını aşındıracak. İşin ilginç olanı sadece akciğer kanseri hastaları değil, bu haber neredeyse her türde kanserli hasta ve hasta yakınlarını etkileyecek.
Gelin bir kez daha bakalım Küba akciğer kanseri aşısı ile ilgili detaylara: CIMAvax EGF adlı kanser aşısının yararını saptamak amacı ile ameliyat edilemez ve metastatik yani dördüncü evre 405 küçük hücreli olmayan akciğer kanserli hasta çalışmaya alınmış. Bu hastaların hepsi daha önce 4-6 kür klasik kemoterapi ilaçları (platin grubuna ilave olarak vinblastin, etoposid ve paklitaksel ilaçlarından birisi) ile hastalıklarında gerileme görülen veya durağan kalan hastalardan seçilmiş. Bu hastaların 270’ine Cimavax verilirken, 135 hasta ise herhangi bir tedavi verilmeksizin gözleme alınmış.
Takiplerde, kontrol koluna alınan hastalar ortalama 8.8 ay yaşarken, aşı kullanılan hasta gruplarının ortalama yaşam süresi 10.8 ay olarak bulunmuş. Görüldüğü üzere 2 aylık bir uzun yaşam elde edilmiş.
Bu Çalışmada Bizi Bilimsel Olarak Tatmin Etmeyen Ayrıntılar Ne?
Öncelikle güvenilir bir çalışmada hasta seçimi kör olarak yapılmalı, plasebolu (ilaçsız) kol kullanılmalı ve hasta seçimi hastayı görmeyen bağımsız bir grup tarafından gerçekleştirilmelidir. Bunun önemi ise şudur; hekimler hastaları ayırırken iki gruptan genel durumu daha iyi hastaları aşı koluna alabilir ve çalışmanın hatalı sonucuna neden olabilir. Çalışmanın kalitesini ortaya koyan bu durum hasta seçim biası (taraf tutma) olarak adlandırılır ve bu çalışmanın sonucunu son derece etkileyecek bir kriterdir. Küba’da daha önce Alfonso ve arkadaşlarının yaptığı çalışma, bir çalışmanın güvenilirliğini belirleyen 7 önemli kriterden en önemli üçünde zayıf not almıştır. Bunlardan biri de hasta seçimi biası olmuştur. Bir diğer konu ise hastaların aldığı kemoterapi rejimlerindeki karma yapıdır (heterojenite). Çalışmadaki hasta grupları 3 farklı kemoterapi rejimi almış, fakat bu rejimlerin bir kısmı günümüzde tercih edilmeyen ilaçlardan seçilmiş, yani başarısı daha düşük tedaviler de kullanılmış olup analiz ederken bu durum dikkate alınmamıştır. Bunların yanında önemli bir konu da bugün dünyada switch maintenance denilen yani ilk kemoterapi grubunu alan hastalarda farklı bir ilaçla idame tedavide kanıtlanmış, uluslararası rehberlerce ve FDA tarafınca onaylanmış tedavi seçeneği Pemetreksed isimli ilacın uygulanmasıdır. Sağ kalım üstünlüğü gösterilen bir tedavi imkanlarına sahipken, bunun yerine henüz standart tedavi ile kıyaslanmamış ve son derece sorguya açık, konfirme edilmemiş bir tedavi uygulamasını hastalara para ile aldırtarak uygulamak ne derece uygundur?
Yalnızca Bir Grup Hasta ve Kısa Süreli Sağkalım Şansı…
Görüldüğü üzere her iki aşı da bugün için kansere çözüm olmaktan uzak. Aynı zamanda bilimsel makaleler eşliğinde incelediğimizde akciğer kanserli dördüncü evre hastaların sadece bir grubunda kullanıldığı ve kısa süreli bir yarar sağladığını görüyoruz.
Son yıllarda yapılan çok sayıda ve geniş kapsamlı akciğer kanseri aşı çalışmaları hayal kırıklığı yaratmıştır (bakınız kanser aşıları ve immünoterapi bölümümüz). Özellikle Cimavax’tan daha özelleşmiş ve akciğer kanseri hücre yüzeyinde bulunan MAGE-A3, MUC-1, BLP25, tecemotide isimli proteinlere karşı geliştirilen, akciğer kanseri aşıları ile yapılan geniş kapsamlı klinik araştırmalar da başarısızlığa uğramıştır.
Küba’da yapılan Ağustos 2016’da Clinical Cancer Research’de yayınlanan bu çalışmanın tedaviye yanıt veren 4’üncü evre akciğer kanserli hastalarda sağladığı 2 aylık katkıya da kuşku ile bakılması gerektiğine inanıyoruz. Aşının dünyaya ticari olarak sunulma şekli de birçoğumuzu rahatsız ediyor. Henüz daha bu çalışma verileri tam olgunlaşmadan elinde çantalar ile Kübalı firma yetkilileri tüm dünyaya pazarlamak üzere yollara düşmüşler ve daha çalışmanın tam metni yayınlanmadan, satışı ve hastalara kullanımı başlamıştır.
Temmuz 2017 tarihli yaptığımız incelemelerde bu tedavi yönteminin henüz Amerikan Ulusal Kanser Rehberi (NCCN) ve Avrupa Kanser Tedavi Rehberi’nde (ESMO Guideline) dikkate alınmadığı ve uygulanabilir bir tedavi önerisi olarak sunulmadığını görüyoruz. “Switch Maintenance” olarak adlandırılan idame tedavinin, yani farklı bir deyişle 4’üncü evre akciğer kanseri ilk basamak tedaviden yarar görmüş hastalarda farklı bir ilaçla tedaviye devam etmek istiyorsak en doğru ve kanıta dayalı yaklaşım, günümüz için Pemetreksed isimli ilacın kullanımıdır.
Sonuç olarak eldeki bilimsel verilerin Cimawax isimli Kuba’dan getirilen kanser aşısının gerek akciğer kanserli gerekse diğer türde kanserlerde hastaya satın aldırılarak kullanılmasını uygun bulmuyoruz. Söz konusu aşı Amerika’da Roswel Park Enstitüsü ile Kübalı araştırmacılar arasında yapılan bir anlaşma ile klinik araştırmaları başlatılmış olup, önümüzdeki yıllarda bu konu ile ilgili gelişmeleri sizler için takip ediyor olacağız.
İlginizi Çekebilir: Kişiselleştirilmiş kanser aşıları, tümöre özgü geliştirildiği için daha etkili bir tedavi seçeneği sunmaktadır.
1. Rodriguez PC, Popa X, Martínez O et. al.
A Phase III Clinical Trial of the Epidermal Growth Factor Vaccine CIMAvax-EGF as Switch Maintenance Therapy in Advanced Non-Small Cell Lung Cancer Patients.
Clin Cancer Res. 2016 Aug.
2. Alfonso S, Valdés-Zayas A, Santiesteban ER et. al.
A randomized, multicenter, placebo-controlled clinical trial of racotumomab-alum vaccine as switch maintenance therapy in advanced non-small cell lung cancer patients.
Clin Cancer Res. 2014 Jul.