Metastatik Kanserli Hastada Şifa İçin Atılan En Büyük Adım
Son yıllarda genetik bilimi ile, kanser tedavisinde akıl almaz gelişmelere tanıklık yapıyor olmanın adeta sarhoşluğu içindeyiz. Kanserin başka organlara sıçramasını ifade eden metastazı hedef alan tedaviler bu gelişmelerin başında gelmektedir. Araştırmacılar yeni nesil gen dizileme (sekanslama) yöntemlerini kullanarak kişiselleştirilmiş kanser aşılarını geliştirmeyi başardılar. Gelin kanser tedavilerinde devrim yaratabilecek aşıları tanıyalım.
Kanser hücreleri sürekli mutasyon geçirme yeteneğine sahiptir. Bu mutasyonlar sonucu neo-antijen üretmeye başlarlar. Neo-antijenler, bağışıklık sistemi tarafından daha önce algılanmamış tümöre ait moleküllerdir. Tümöre ait bu moleküller bağışıklık sistemi hücrelerimiz olan T hücreleri tarafından tanınır ve bağışıklık tepkisi oluşur. Günümüzde kullanılan immünoterapilerin etkinliğinde bu durumun katkısı büyüktür. Ancak tümörde mutasyon çok fazla ise, immunoterapi etkinliği azalmaktadır. Bir başka deyişle, sadece az sayıda mutasyon için bağışıklık tepkisi oluşturulur. Aynı zamanda, kanserde meydana gelen mutasyonların çoğunluğu kişiye özeldir. Yani aynı hastada bir tümör dokusunda birbirinden farklı genetik yapılarda hücreler bulunmaktadır. Bu sebeple kişiselleştirilmiş yaklaşımlar önem kazanmaktadır. Bu amaçla hastanın tümör yapısına uygun kişiselleştirilmiş kanser aşıları geliştirilmeye çalışılmaktadır.
Kişiselleştirilmiş Kanser Aşıları : Mutanom Aşılar
Genetik testlerin en önemli avantajı hastanın tümörünün moleküler yapısını detaylı olarak sunmasıdır. Kişiselleştirilmiş kanser aşılarının geliştirilmesinde de benzer bir yöntem izlenir. Hastanın tümör dokusundan örnekler alınır, tüm ekzom sekanslama ve RNA sekanslama gerçekleştirilir. Tüm ekzom sekanslama, sadece protein üretimini sağlayan genlerin incelenmesini içerir. Böylelikle kanserleşmeye direkt etki eden bölgeleri tanımlamış oluruz. Daha sonra hastanın sağlıklı hücrelerine de bu sekanslama gerçekleştirilerek karşılaştırma yapılır. Tüm bu farklılıklar kullanılarak “kişiselleştirilmiş aşılar” gerçekleştirilir. Aynı zamanda bu tip aşılara mutanom aşılar da denmektedir.
Kişiselleştirilmiş kanser aşılarının temelindeki prensip;
Hastanın tümör genetik yapısına uygun aşının tasarlanması ve böylelikle etkili bir bağışıklık tepkisinin sağlanmasıdır.
Kişiselleştirilmiş kanser aşılarının, insanlardaki ilk klinik uygulamaları gerçekleştirilmiştir.
İlk çalışma Almanya’da Türk bilim insanı Özlem Türeci ve ekibi tarafından yapılmıştır. Çalışmaya 3. ve 4. evre melanom (cilt kanseri) teşhisi almış 13 hasta dahil edilmiş, ekzom sekanslamaları yapılarak, genetik yapılarına uygun aşılama gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre;
- Hastaların tamamında aşılama sonrası tümör antijenlerine karşı bağışıklık tepkisi gözlemlenmiştir.
- Aşılama döneminde belirgin tümör lezyonları bulunan 8 hastada, 2 yıla kadar hastalık tekrarı görülmemiştir.Nüksetmiş metastatik kansere sahip 5 hastadan 2’sinde bağışıklık tepkisi görülmüştür. İkinci çalışma ise Harvard Üniversitesi Dana Farber Kanser Enstitüsü’nde gerçekleştirilmiştir.
Cilt kanser malign melanom hastalarında gerçekleştirilen çalışmada, hastaların tümör profillerinden elde edilen “20 neoantijene” karşı aşı geliştirilmiştir. Aşılanan 6 hastanın 4’ünde, 25 ay boyunca hastalık tekrarı görülmemiştir. Tekrarlamış kansere sahip diğer 2 hastaya aşılama sonrası immunoterapi ilaçları uygulanmış ve tümör büyümesinde gerileme gözlemlenmiştir.
Önemle vurgulamak gerekir ki, bu çalışmalar aşının etkinliğinin denendiği ilk çalışmalardır. Ancak alınan sonuçlar büyük umut vaat etmektedir.
Peki, Bu Sonuçlar Kanser Tedavisi Açısından Ne İfade Ediyor?
- Genetik biliminin gelişmesiyle birlikte, kişiselleştirilmiş ilaçların keşfedilmesi hız kazanmaya başlamıştır.
- Bu çalışmalar “kişiselleştirilmiş” kanser aşılarının insanlardaki ilk uygulamaları olma özelliğini taşıyor.
- Bu tip aşılar yüksek risk taşıyan hastalarda hastalığın nüksetmesini engelleyebilir.
- Kişiselleştirilmiş aşılar ve immünoterapi ilaçları kombinasyonları gelecekte etkili bir tedavi sunabilir.
- Kişiselleştirilmiş aşılar, mutasyon oranı çok fazla olan kanser hücrelerine karşı etkili bir tedavi olanağı sunmaktadır. Böylelikle kanser hücrelerine karşı etkili bir bağışıklık tepkisi görülür.
Yazıyı okuyanların aklına hemen Küba akciğer kanseri aşısı ve yazımızda bahsettiğimiz kanser aşısının Küba kanser aşılarından farklı olup olmadığı gelecektir. Kişiselleştirilmiş kanser aşıları, son yıllarda sıklıkla tartışılan, malesef tasvip etmediğimiz bir şekilde adeta umut tacirliği yapılarak pazarlanan Küba kanser aşılarından oldukça farklıdır ve bu erken klinik açlışmalara göre daha etkili gözükmektedir. Kişiselleştirilmiş aşılar hastanın tümörünün genetik profiline uygun olarak tasarlanır. Küba kanser aşılarında ise tek bir antijene karşı bağışıklık tepkisi oluşturulmaya çalışır. Buna karşın kişiselleştirilmiş kanser aşılarında binlerce tümör antijenine karşı bağışıklık yanıtı oluşturabilirsiniz. Böylelikle hem daha güçlü hem de hastanın kanserine özgü bağışıklık tepkisi gelişir.
1. Personalized RNA mutanome vaccines mobilize poly-specific therapeutic immunity against cancer
Ugur Sahin, Evelyna Derhovanessian, Matthias Miller et. al.
Nature, 2017
2. An immunogenic personal neoantigen vaccine for patients with melanoma
Patrick A. Ott, Zhuting Hu, Derin B. Keskin.
Nature, 2017