HER2 Pozitif Kasa Yayılan Mesane Kanserinde Disitamab Vedotin ve Toripalimab

HER2 pozitif kas tabakasına yayılan mesane kanserinin tedavisinde, disitamab vedotin ve perioperatif toripalimab kombinasyonu önemli bir ilerleme olarak karşımıza çıkıyor. 2025 yılında düzenlenen ASCO Genitoüriner Kanserler Sempozyumu'nda sunulan bir faz 2 çalışması, bu kombinasyon tedavisinin etkinliğini gözler önüne serdi.

Mesane Kanserinde HER2 Pozitifliği

27 Ocak 2025 tarihinde Biol Proced Online dergisinde yayımlanan makaleye göre, kasa invaze mesane kanseri (KİMK) hastalarında HER2 pozitiflik oranı %57.6 olarak belirlenmiştir (IHK 2+ veya 3+). Bu çalışmada, toplam 217 hastanın 125'i HER2 pozitif olarak saptanmıştır.

Mesane kanserinde HER2 pozitifliği, kanser hücrelerinin yüzeyinde HER2 reseptörlerinin yüksek miktarda bulunduğunu ve bu reseptörlerin kanser hücrelerinin büyümesine ve yayılmasına yardımcı olduğunu gösterir. HER2 (Human Epidermal Growth Factor Receptor 2), normalde hücre büyümesi ve bölünmesini düzenleyen bir proteindir. Ancak, kanser hücrelerinde aşırı ifade edildiğinde, kontrolsüz hücre büyümesine ve kanserin ilerlemesine yol açabilir.

Disitamab Vedotin Etki Mekanizması Nasıldır?

Disitamab vedotin, HER2 hedefli bir antikor-ilâç konjugatıdır (AİK). Bu ilaç, kanser hücrelerinin yüzeyinde aşırı ifade edilen HER2 proteinine özgü bir antikor içerir. Antikor, hücre yüzeyindeki HER2 reseptörüne bağlandıktan sonra, ilaç hücre içine alınır ve antikor ile konjugat halindeki sitotoksik ajan (kemoterapi) serbest bırakılır. Bu serbest bırakılan sitotoksik madde, kanser hücrelerinin mikrotübül ağını hedef alarak, hücre bölünmesini engeller ve hücre ölümüne yol açar.

Toripalimab Etki Mekanizması Nasıldır?

Toripalimab, bir immün kontrol noktası inhibitörü olan ve PD-1 (Programmed Death-1) reseptörüne bağlanarak etki gösteren bir monoklonal antikordur. PD-1, immün sisteminin, özellikle T hücrelerinin kanser hücreleri gibi anormal hücrelere yanıt verme yeteneğini baskılayan bir reseptördür. Toripalimab, PD-1'e bağlanarak bu inhibisyonu bloke eder ve T hücrelerinin kanser hücrelerine saldırmasını sağlar. 

Güncel RC48-C017 Çalışmasının Detayları

Çin'de yapılan bu çalışma, HER2 pozitif (IHK 2+ ve 3+) kasa invaziv mesane kanseri (KİMK) tanısı almış ve radikal sistektomi ile pelvik lenf nodu diseksiyonuna uygun görülen hastaları kapsamaktadır.

Hastalar, ameliyat öncesi dönemde, 6 tedavi döngüsü boyunca her iki haftada bir 2 mg/kg disitamab vedotin ve 3 mg/kg toripalimab alarak tedavi edildi. Ameliyat sonrası dönemde ise, hastalara 20 döngüye kadar 3 mg/kg toripalimab tedavisi uygulandı.

Çalışmaya katılan 47 hastanın ortanca yaşı 64 (aralık, 30-82) olup, %72,3'ü erkekti. Hastaların büyük bir çoğunluğu (%76,6) saf ürotelyal karsinom tanısı almışken, %27,7'sinde PD-L1-pozitif hastalık saptandı.

Ameliyat geçiren 33 hastanın 16'sı adjuvan tedavi almış, postoperatif komplikasyon oranı %45,5 olarak belirlenmiştir. En sık rastlanan komplikasyonlar arasında stoma yeri enfeksiyonu (%15,2) ve postoperatif ağrı (%12,1) yer almaktadır.

Patolojik tam yanıt oranı %63,6, patolojik yanıt oranı ise %75,8 olarak tespit edilmiştir.

Cerrahi geçiren hastalarda, ortanca olaysız sağkalım süresi ulaşılamazken, 12 aylık olaysız sağkalım oranı %92,5 ve 18 aylık oran %85,9 olarak gözlemlenmiştir. Aynı hastaların 12 aylık genel sağkalım oranı ise %95,5 olarak belirlenmiştir.

Neoadjuvan tedavi gören tüm hastalarda tedaviye bağlı advers olaylar kaydedilmiş, %27,7'sinde 3. derece veya daha yüksek şiddette advers olaylar gözlenmiştir. Tedaviyle ilişkili advers olay oranı %97,9'dirç 3. derece veya daha yüksek tedaviyle ilişkili advers olay oranı ise %21,3'tür. En yaygın görülen advers olaylar alopesi (%42,6), aspartat aminotransferaz (AST) ve alanin aminotransferaz (ALT) düzeylerinde artış, asteni, hipertrigliseridemi ve kilo kaybı şeklinde sıralanmaktadır.

Bu sonuçlar, neoadjuvan disitamab vedotin ve perioperatif toripalimab kombinasyonunun HER2 pozitif MIBC hastalarında umut vaadeden etkinlik ve kabul edilebilir güvenlik profili sunduğunu göstermektedir. Bu bulgular, kas içi yayılan mesane kanserinin yönetiminde yeni ve etkili bir yaklaşım sunarak, bu zorlu kanser türüyle mücadelede önemli bir adım atılmasını sağlamaktadır.