Nitratlar ve nitritlerin, yapay tatlandırıcıların (özellikle aspartam ve asesülfam-K) ve trans yağ asitlerinin eklendiği gıdaların, artan kanser riskleri ile ilişkili olduğu bulundu.

Bulgular, 2021 San Antonio Meme Kanseri Sempozyumu'nda 171 bin kişi üzerinde devam eden Fransız NutriNet-Santé web tabanlı çalışmasından üç poster sunumla bildirildi. Bu çalışma beslenme ve sağlık ilişkilerini araştırmak için 2009 yılında Fransa'da başlatıldı. Analizin yazarları, zararlı sağlık etkilerine dair kanıtlar oluşturulduğuna ve kanser risklerinden şüphelenildiğine ancak kanser ilişkisine dair güçlü kanıtların bulunmadığına dikkat çektiler.

Nitratlar, Nitritler ve Kanser Riski

Sorbonne Paris Nord Üniversitesi Beslenme Epidemiyoloji Araştırma Ekibi’nden Dr. Eloi Chazelas, işlenmiş etlerde raf ömrünü artırmak ve bakteri üremesini önlemek için nitratlar ve nitritler kullanıldığını ve bunların tüketimi incelendiği çalışmada izlem sırasında 3.311 yeni kanser vakası tespit edildiğini ve bunların 966’sının meme ve 400’ünün prostat kanseri olduğunu bildirdi.

Gıda katkı maddelerinden özellikle yüksek miktarda potasyum nitrat tüketimi ile meme kanseri riski arttı. Prostat kanseri riski özellikle sodyum nitrit tüketimi ile ilişkilendirildi. Doğal kaynaklardan elde edilen nitrat ve nitritlerin yüksek kanser riski ile önemli ölçüde ilişkili olmadığı bildirildi.

Gıda katkı maddeleri olarak kullanılan nitritler ve nitratlarla ilişkili meme ve prostat kanseri riski başlıklı çalışmada, Fransız NutriNet-Santé prospektif kohortundan (2009-2021) 102 bin yetişkin yer aldı.

Yapay Tatlandırıcılar ve Kanseri Riski

Yapay tatlandırıcı alımları (aspartam e951, asesülfam-K e950 ve sukraloz e955) ve kanser riski (meme, prostat ve obezite ile ilişkili kanserler) arasındaki ilişkiler incelendi. Yüksek miktarda tatlandırıcı tüketen kişilerde (özellikle aspartam ve asesülfam-K) kanser riski arttı ve meme kanseri riskinde artış gözlemlendi. Ayrıca obezite ile ilişkili kanser riskleri de arttı.

Sorbonne Paris Nord Üniversitesi'nde beslenme epidemiyolojisi alanında doktora adayı olan Charlotte Debras “10 binden fazla yiyecek ve içecekte yapay tatlandırıcıların bulunduğunu” söyledi ve ekledi: “Bu çalışma, tatlandırıcı türünden katkı maddelerinin Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi ve küresel olarak diğer sağlık kurumları tarafından yeniden değerlendirilmesi için önemli ve yeni bilgiler sağlıyor” dedi.

Trans Yağ Asitleri ve Kanser Riski

Trans yağ asit alımı ve kanser riski arasındaki ilişkileri araştıran Gaëlle Wendeu-Foyet, diyetle alınan toplam trans yağın daha yüksek prostat kanseri riski ile ilişkilendirildi. Ayrıca trans yağların bir alt türü olan rTFA'lardan konjuge linoleik asit izomerleri (CLA), artan genel kanser riski ile ilişkilendirildi. iTFA (endüstriyel trans yağ asidi) ise genel olarak meme ve prostat ile ilişkilendirildi.

Dr. Foyet “Bu sonuçlar, Dünya Sağlık Örgütü’nün endüstriyel olarak üretilen trans yağların gıda kaynaklarından elimine edilmesini (çıkarılmasını) desteklemektedir ve trans yağlar içeren gıda ürünlerinin tüketiminden kaçınılmalıdır.” dedi.

Debras “Gıda etiketleme yoluyla halkı bilgilendirerek bireysel düzeyde kamuya yönelik eylemlerin bir kombinasyonu gereklidir ve üreticiler ürünlerini geliştirmeye teşvik edilmelidir (fiyatlandırma politikaları, ürün reformülasyonu için taahhüt sözleşmeleri vb.)” dedi.

*

yağ asidi türleri fatty acid types saturated cis trans