
Kanser Hastalarının Evde Kolayca Uygulayabileceği Bir Sanat Terapisi: Maske Yapımı
Dışa Vurumcu Terapi Süreci (DVTS - The Expressive Therapy Continuum ETC); sanat terapisi, yaratıcı sanat terapisi ve dışavurumcu sanat terapisinin kavramsal anlamda temel çerçevesini oluşturur. İlk kez 1970'lerin sonunda iki uzman terapist olan Sandra Graves (Kagin) ve Vija Lusebrink tarafından başlatılmış ve günümüze kadar çalışmalar devam etmiştir.
DVTS nörolojik araştırmalara göre; duygusal ve motor gelişmeler ile bilme yetisini, duygusal davranışlarla kişinin psikolojisini birleştirir. Sanat terapisiyle ilgili ise öncelikli olarak DVTS'nin temel çerçevesinin kanser hastalarının tedavileri için farklı sanat terapilerinde uygulanabilirliği ve yararlı olabileceği teorisi savunulur.
DVTS 4 Farklı Kademede İncelenir;
- Kinestetik / Duyumsal,
- Algısal / Etki (form)
- Kavramsal / Sembolik (Şema)
- Yaratıcılık
İlk üç kademe Uzman Terapist Perry'nin gelişim teorisine göre; ortabeyin, limbik ve korteksi olumlu anlamda etkiler.
Kinestetik / Duyumsal Düzey ile kişi genelde sanat aktiviteleriyle keşfe yönelik bir bağ kurma yolunda ilerleyerek iletişimi sağlar. Kinestetik yönler motor aktiviteler ve hareketlerle şekillenir. Serbest hareketler veya serbest çizim kinestetik (gibi) görünebilir; asıl kil ve oyun hamuru ile yapılan üç boyutlu heykel aktiviteleri duyumsal kademeye en iyi örnektir. Hastanın kil ile temas halinde olması, elleriyle deneyerek üç boyutlu bir form yaratması, kendisiyle baş başa kalıp kendini gözlemlemesi ve bütün bu süreç, bitmiş bir heykelin estetik detaylarından çok daha önemlidir.
Algısal / Duygusal Kademe kişinin denemeleriyle sanatsal duyguyu ve formu keşfetme, duygularını renklerle yansıtma süreci olmalıdır. Bu kademede sanatsal yaratım süreci; hastanın özellikle fikirlerini geliştirmeye ve duygularını ifade etmeye yarar. Örneğin; çizgilerle form yaratıp renklendirmeyle olan ifade biçimi algısal düzeyde, müzik ile olan ifade biçimi ise duygusal düzeydedir. Böylece sanatsal yolla hasta yansıtabileceklerinin limitini görüp, kendisini gözlemleyebilir. Bu süreç kanser hastalarında duygusal ve algısal anlamda iyileşmeye yardımcı olabilir.
Kavramsal / Sembolik (Şema) Düzeyi; hasta sanatsal formları problem çözmek için, anlam arayışlarında ve bazı özel durumlarda kullanabilir. Bu seviyede kişi sanatsal yaratım sürecinde yeteneklerini geliştirip, süreçle ilgili analitik problemleri çözebilir ve tutarlı bir gelişme sağlayabilir. Hastalar kavramsal / sembolik düzeyi deneyimlerken otomatik olarak ürettikleri işleri anlamlandırma ve kendileriyle ilgili farklı yönleri kavramaya başlarlar. Bu sayede hasta daha önceden problem olduğuna inandığı konuya dair daha farklı bir bakış açısı ve çözüm geliştirebilir. Bu da hastanın zorluklarla başa çıkabilmesine ve problem çözme becerisinin gelişimine yardımcı olabilir.
Pratikte terapist bu dışavurumcu yöntemleri süreç içinde hastaya uygulayabilir. Farklı sanatsal yöntemleri dahil edilebilir (dans, yazı, müzik ve heykel vb) ve önemli olan farklı algıları ve duyuları devreye sokarken sonuç odaklı değil; süreç odaklı ilerlemeleridir.
Oscar Wilde: "Ona Bir Maske Verin, Size Hakikati Söylesin"
Hastalar kendi yaşam alanlarında bağımsız olarak da burada verilen kısa bilgiler doğrultusunda bazı yaratıcı çalışmalar yapabilirler. En çok kullanılan terapi teknikleriden biri olan maske yapımı başlangıç için idealdir.

Maskeler tarih boyunca eğlence, kendini koruma, dini inanç, geleneksel seremoniler ve avlanma gibi farklı amaçlarla kullanılmış, günümüzde ise daha nadir ve özel amaçlı kullanılmaktadır.
Maske aslında kişinin kimliği temsil ederken; yüzünü hem koruyabileceği hem de kendi yüzünün-kimliğinin aslında nasıl görünmesini istiyorsa öyle tasarlayıp gösterebileceği bir araçtır. Kişi isterse maskeyle tanınmaz hale girebilir, öfke, üzüntü, şiddet gibi duygularını ifade edebilir, etmeyebilir veya kendini renkli ve üç boyutlu olan başka yollarla ifade edebilir.
Dışa vurumcu sanat terapi teknikleri arasında çok kullanılan yöntemlerden biri olan maske yapımını hasta evde kolayca deneyebilir.
Gerekli Malzemeler;
- Hazır kalıp maske veya kendisi kuruyan seramik hamuru
- Renkli marker kalemler
- Renkli boyalar
- Fırça
- Su ve kabı
- Yapıştırıcı
- Makas
- Ve kişisel tercihe bağlı çeşitli malzemeler; tüy, taş, düğme, pamuk, kumaş parçaları, renkli kağıtlar, ip, boncuk, deniz kabuğu, kuru yaprak vs.
Malzemeler isteğe göre seçilebilir ve eldeki daha farklı malzemeler de kullanılabilir. Malzeme sınırı yoktur. Fakat hazır kalıp maske yerine seramik hamuruyla geliştirilen yaratım süreci, yapılan araştırmalara göre kinestetik ve algısal seviyede daha iyi etki eder ve daha verimli bir çalışma gerçekleşmiş olur. Hasta başlangıçta maskeyi "birşey"e benzetme kaygısından uzak, kendini en ilkel kabilenin ilk maske yapan bireyi olarak hayal ederek özgürce yaratım sürecine girebilir. Böylece duygularını ve hislerini, iç sesini dinleyerek, akışa bırakarak, dış etkenlerden uzak bir şekilde ifade edebilir.

Terapi Sürecinde Kişinin Kendisini Akışa Bırakması Çok Önemlidir
Sonunda tasarladığı maskeyi istediği gibi dekore edip, boyayabilir ve en son korumak için vernikle sabitleyebilir. Bütün malzemelerin su bazlı, kokusuz olması sağlık açısından önemlidir. Bitmiş olan maske saklanıp belli aralıklarla yapılan yeni maskelerle karşılaştırılarak süreç takip edilebilir.
1. Hinz, L. (2009)
Expressive Therapies Continuum: A framework for using art in therapy.
New York: Routledge
2. Cathy Malchiodi, (2010)
Cool Art Therapy Intervention #8 Mask Making,
Psychology Today