Kanser Hastasında Kronik Yorgunluğu Azaltmak için Beslenme Şeklinin Önemi

Kanser Hastasında Kronik Yorgunluğu Azaltmak için Beslenme Şeklinin Önemi

Kronik yorgunluk, kişilerin yeterli miktarda dinlenmesine rağmen sürekli olarak kendilerini yorgun hissetmeleri, iş verimliliklerinin düşmesi, isteksizlik ve sosyal hayattan uzaklaşma, mutsuzluk gibi belirtilerle kendini gösteren sorundur.

Kanserle ilişkili kronik yorgunluk, ileri evre kanser hastalarında %75-100 oranında bildirilmiştir. Bununla birlikte kanseri atlatanların yaklaşık %20 ila 30'unun tedaviden sonra 5 ila 10 yıl boyunca kronik yorgunluk yaşadığı belirlenmiştir.

Nutrition and Cancer adlı dergide 8 Şubat 2023’te yayımlanan bir bilimsel araştırma, kanser tedavisi sonrası kronik yorgunluk ile mücadelede beslenme müdahalelerinin önemine ve bunların uygulanabilirliğine odaklanmaktadır.

Kanser Tedavisi Sonrası En Önemli Sorun

Bu çalışmada kanser tedavisi sonrası kronik yorgunluğun en yaygın sorun olduğu ve kaliteli yaşamı bozan depresyon, anksiyete gibi psikolojik problemlere neden olduğu saptandı. Kanserle ilişkili kronik yorgunluğun tedavisi için fiziksel aktivite, bilişsel davranış terapisi ve yoga gibi zihin-beden uygulamaları gibi ilaç-dışı yollar bulunmaktadır, ancak bu yolların uygulanmasında fiziksel ve hastalıkla ilgili sınırlamalar, psikoterapi maliyeti ve seyahat ve zaman gibi engellemeler bulunmaktadır.

İleri evre akciğer kanserli erkeklerle yapılan önceki bir çalışmada, yorgunluğun günlük yaşam aktivitelerini ağrıdan bile daha fazla etkileyen önemli bir şikâyet olduğu bildirilmiştir.

Araştırmalar, besleme müdahalelerinin yorgunluğu azaltmaya, beslenme kalitesini iyileştirmeye ve kanseri atlatanlar için genel olarak daha iyi bir yaşam kalitesine yol açmaya yardımcı olabileceğini keşfettiler.

Kanser ve kanser tedavisinden kaynaklanan inflamatuar süreçlerin kronik olarak bozulması, sadece yorgunluğu şiddetlendirmekle kalmaz aynı zamanda yaşam kalitesini etkileyen kanser tedavisiyle ilişkili diğer yan etkileri de kötüleştirir. İnflamasyon ile ilişkisi nedeniyle inflamatuar belirteçleri azaltan diyet müdahaleleri umut verici stratejilerdir.

Beslenme müdahalesinin kronik yorgunluk ve yaşam kalitesi üzerine etkilisi belirlemek için 3 ay boyunca lenfoma tedavisi tamamlanan hastalar üzerine bu çalışma yapıldı. Diyet planları, her hastanın yiyecek tercihlerine ve yemek pişirme becerilerine göre kişiselleştirildi ve bu sayede hastalara yaşam tarzı değişiklikleri kazandırıldı. Katılımcıların beslenmesine tam tahıllar, meyveler, sebzeler ve yağlı balıklar gibi gıdalardan elde edilen birçok yararlı besin maddesi entegre edildi.

Çalışmanın sonucunda, beslenme tarzı değiştirilen katılımcıların %78 daha az yorgunluk hissettikleri bulundu.

Zick ve diğerleri tarafından yapılan bir başka pilot randomize kontrollü çalışma da meme kanserinden kurtulan 30 kişiden meyve, sebze, kepekli tahıllar ve omega-3 çoklu doymamış yağ içeren besinlerin yorgunluğu ve uykuyu önemli ölçüde iyileştirdiği görüldü.

Sürdürülebilen bir beslenme modeli olarak önerilen diyet modeli Akdeniz tipi beslenmedir. Sebzeler, meyveler, kepekli tahıllar ve baklagiller tüketilmelidir. Kırmızı et, ilave şeker ve yüksek oranda işlenmiş gıdalar olabildiğince azaltılmalıdır.

İlgili konu: Akdeniz Diyeti Nedir? Neden En İyi Diyettir? Nasıl Uygulanır?

Kellie R. Weinhold, Sarah Light, Anna Maria Bittoni, Suzanna Zick & Tonya S. Orchard (2023) A remote Whole Food Dietary Intervention to Reduce Fatigue and Improve Diet Quality in Lymphoma Survivors: Results of a Feasibility Pilot Study, Nutrition and Cancer

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Kanser Tedavisiyle Oluşan Akne Benzeri Döküntüler İçin Yeni Çözüm: Topikal BRAF İnhibitörü

Kanser Tedavisiyle Oluşan Akne Benzeri Döküntüler İçin Yeni Çözüm: Topikal BRAF İnhibitörü

Erbitux ve Vectibix gibi EGFR (epidermal büyüme faktörü reseptörü) inhibitörleri, başta kolorektal kanser olmak üzere pek...

Oksalipilatin Alan Hastalara Soğuk Neden Dokunur?

Oksalipilatin Alan Hastalara Soğuk Neden Dokunur?

Oksaliplatin, DNA’ya bağlanarak kanser hücrelerini öldüren bir platin bazlı kemoterapi ilacıdır. Ancak aynı zamanda sinir sistemi...

Kanser Hastalarında Pıhtı Önleme: Düşük Doz Apiksaban Hem Etkili Hem Daha Güvenli!

Kanser Hastalarında Pıhtı Önleme: Düşük Doz Apiksaban Hem Etkili Hem Daha Güvenli!

Kanserde Çoğu Zaman Gözardı Edilen Bir Sorun Kanser hastalarında toplardamar pıhtıları – yani venöz tromboemboli (VTE) – tedaviden...

Kemoterapi Kaynaklı Sinir Hasarına Karşı Soğutma Tedavisi: Gerçekten Çalışıyor mu?

Kemoterapi Kaynaklı Sinir Hasarına Karşı Soğutma Tedavisi: Gerçekten Çalışıyor mu?

Kriyoterapi ile Kemoterapinin En Zor Yan Etkilerinden Birini Engellemek Mümkün Mü? Kemoterapi kaynaklı periferik nöropati, kanser tedavisi...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında