Yani bir çalışmada, meme kanserinde tedavi öncesi yaşam kalitesi düzeyinin, tedavi sırasında kemoterapi dozunun azaltılması ve kemoterapi sonrası yan etkiler ile ilişkili olduğu bulundu.

Öncü Çalışma 

Daha önce bu ilişkiyi ölçen bir çalışma yapılmamıştı. Çalışmada özetle, tedavi öncesi yorgunluk ve fiziksel işlev bozukluğunun kemoterapi dozunun azaltılması ve kemoterapi sonrası yan etkiler ile ilişkili olduğu bulundu. Hastaların yaşam kalitesi ölçümleri, EORTC QLQ-C30 anketi kullanılarak yapıldı.

İlgili konu: Kanserde Halsizlik ve Yorgunluk: Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Bu bulgular Cancer adlı dergide 15 Ocak 2023'te yayımlandı.

Kanserde Yaşam Kalitesinin Önemi

Yaşam kalitesi, insanların hayatları hakkındaki memnuniyet düzeylerini ve hayatlarının kalitesini tanımlayan bir kavramdır. Yaşam kalitesi fiziksel, duygusal, sosyal, ekonomik ve çevresel faktörlerin tümüne dayanır ve insanların hayatlarının ne kadar kaliteli olduğunu yansıtır. Yaşam kalitesi ölçümü, insanların hayatının farklı boyutları hakkındaki görüşlerini ve beklentilerini değerlendirir ve insanların hayatının ne kadar memnun edici olduğunu anlamaya yardımcı olur.

Şimdiye kadar hep kanserin kendisinin veya tedavilerin, hastaların yaşam kalitesi üzerine etkisi üzerinde durulmakta idi. Bu çalışma ise konuya farklı bir bakış açısı sunuyor.

Tedavi sürecinde hastanın fiziksel, duygusal ve sosyal durumu, tedavinin verilmesini, süresini ve şiddeti gibi faktörleri etkileyebilir. Hastanın genel durumu ve yaşam kalitesi daha iyi ise, tedavi süreci kolaylaşabilir ve bu tedavi sonuçlarına yansıyabilir. Aynı şekilde, hastanın yaşam kalitesinin bozulması, tedavi sürecini zorlaştırabilir ve tedavinin etkisini azaltabilir.

Çalışmanın Detayları

Yaşam kalitesi, ileri evre kanserli hastalarda hayatta kalmanın bir göstergesi olarak kabul edilmesine rağmen, erken evre meme kanserinde kanıtlar daha az nettir.

Araştırmacılar, erken meme kanserinde yaşam kalitesi ölçümlerinin oynadığı rolü anlamak için, Fransa'daki 26 merkezde yeni teşhis edilmiş 1.-3. evre meme kanseri olan kadınları kaydeden bir çalışmanın analizini gerçekleştirdiler.

Çalışma, erken evre meme kanseri olan 3079 hasta arasında temel yaşam kalitesi ölçümleri ile kemoterapi doz azaltmaları ve kemoterapi sonrası yan etkiler arasındaki ilişkiyi araştırmak için tasarlandı. Buna neoadjuvan (ameliyat öncesi küçültücü) ortamda kemoterapi alan 718 hasta ve adjuvan (ameliyat sonrası koruyucu) tedavi olarak kemoterapi alan 2361 hasta dahildir.

Hastaların çoğu taksan (%94,2) ve/veya antrasiklin (%90,5) almıştı. Diğer ana adjuvan tedaviler meme radyasyon tedavisi (%92,6), trastuzumab (%21) ve endokrin tedavisi (%74) idi ve tüm kadınlara meme koruyucu cerrahi (%74) ve/veya lenf nodu diseksiyonu (%60) uygulandı. Yorgunluk ve fiziksel işlevsellik, EORTC QLQ-C30 (Avrupa Kanser Araştırma ve Tedavi Örgütü Yaşam Kalitesi Çekirdek Anketi 30) kullanılarak ölçüldü.

3079 hastanın %15,5'i kemoterapi dozunda azalma yaşadı ve %31'i kemoterapi sonrası yan etkiler geliştirdi.

Klinik ve hasta faktörleri için çok değişkenli ayarlamadan sonra, başlangıçtaki yorgunluk skorları 39'dan yüksek olanlarda (39'a karşı 39 veya daha az), kemoterapi dozunda azalma riski 1,43 kat ve kemoterapi sonrası yan etki riski 1,32 kat daha yüksekti.

Yazarlar, temel fiziksel işlevsellik puanları 83'ün altında olanların (83'e karşı 83 veya daha yüksek) ayrıca kemoterapi doz azaltma (1.54 kat) ve kemoterapi sonrası yan etki (1,5 kat) oranlarının daha yüksek olduğunu buldu.

Araştırmacılar ayrıca hastanın genel performans durumunun kemoterapi doz azaltmaları veya kemoterapi sonrası yan etkilerle ilişkili olmadığını, hasta tarafından bildirilen yaşam kalitesinin sonuçlarının daha iyi bir gösterge olabileceğini öne sürdükler.

Sonuç

Bu bulgular, tedavi öncesi yorgunluk ve fiziksel işlev bozukluğunun kemoterapi toleransının kötü olması için risk taşıyan hastaları belirlemek için kullanılabileceğine işaret etmektedir.

Hastaların tedavi öncesi yaşam kalitesinin kemoterapi toleransı üzerinde bir etkisi olduğu bulundu ve bu bulgular, hastaların kemoterapi sonrası yan etkileri ve kemoterapi dozunun azaltılmasını öngörmelerine yardımcı olabilir.