Meme Kanseri Tedavisi Sonrası Hangi Kontroller Gerekir? Sadece USG Yeterli mi?

Meme Kanseri Tedavisi Sonrası Hangi Kontroller Gerekir? Sadece USG Yeterli mi?

Meme kanseri tedavisini tamamlamak, pek çok kadın için hem büyük bir rahatlama hem de yeni bir belirsizlik kaynağı olabilir. Tedavi süresince sıkı bir şekilde izlenen hastalar, tedavi sonrası daha seyrek görüşülen takip randevuları nedeniyle kendilerini kaybolmuş hissedebilirler. Bu noktada, tedavi sonrası kontrollerin önemi büyüktür. Bu yazıda, meme kanseri tedavisi sonrasında sizi nelerin beklediğini, takip kontrollerinizin içeriğini ve bu sürecin neden önemli olduğunu detaylıca inceleyeceğiz.

Tedavi Sonrası Takip Planı?

Meme kanseri tedavisini tamamladıktan sonra, kanserin tekrarlamasıyla ilgili kaygılar yaşamak yaygındır. Bazı hastalar, ileri evre meme kanseri nedeniyle, tedavinin tam olarak sonlanmadığı durumlarla da karşı karşıya kalabilir. Bu hastalar, kanseri kontrol altında tutmak ve belirtileri hafifletmek için tedaviye devam edebilir. Bu durum, hastalar üzerinde farklı bir stresi ve belirsizliği beraberinde getirebilir.

Tedavi sonrası dönemde, doktorlarınız sizi yakından izlemeye devam edecektir. Bu ziyaretler, yaşadığınız herhangi bir sorun olup olmadığını öğrenmek için doktorunuzun sizi muayene ettiği ve bazen laboratuvar testleri veya görüntüleme testlerinin yapıldığı zamanlardır.

Tedavi Sonrası Kontrollerde Hangi Testler Yapılır?

Takip bakımı planınız, meme kanserinin tipi, evresi ve nasıl tedavi edildiği gibi pek çok faktöre bağlı olarak değişebilir:

  • Doktor Ziyaretleri: Tedaviyi tamamladıktan sonra, ilk 2 yıl boyunca takip ziyaretleriniz genellikle her 3 ayda bir yapılacaktır. Tedavi üzerinden daha fazla zaman geçtikçe, bu ziyaretlerin sıklığı azalır ve 5 yıldan sonra genellikle yılda bir kez yapılır.

  • Meme Filmleri (Mamografi ve USG): Meme koruyucu cerrahi (lumpektomi veya parsiyel mastektomi) geçirdiyseniz, cerrahi ve radyasyon tedavisinden yaklaşık 6 ila 12 ay sonra ve sonrasında her yıl mamografi çektirmeniz gerekebilir. Mamografi ile birlikte meme ultrasonu (USG) da önerilebilir, özellikle yoğun meme dokusuna sahip kadınlar için bu ek test, olası anomalileri tespit etmede yardımcı olabilir. Mastektomi (tüm memenin alınması) geçiren kadınlar genellikle o tarafın mamografisini yaptırmak zorunda kalmaz, ancak diğer meme için yıllık mamografi ve gerektiğinde USG gerekebilir.

  • Meme manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ise yüksek risk grubundaki kadınlar için önerilmektedir. Özellikle BRCA1 veya BRCA2 gibi genetik mutasyonlara sahip olanlar, meme kanseri öyküsü bulunanlar ya da yoğun meme dokusuna sahip olanlar için MRG, mamografi ve USG ile birlikte daha ayrıntılı bir değerlendirme sunabilir. MRG, kanserin erken evrede tespit edilmesine yardımcı olabilir ve bu nedenle bazı kadınlarda tedavi sonrası takipte kullanılabilir.

  • Kadın Doğum Uzmanı Muayeneleri: Tamoksifen gibi hormon ilaçları kullanıyorsanız ve rahminiz varsa, onkoloğunuz her yıl pelvik / jinekolojik muayene önerebilir. Bu ilaçlar rahim duvar kalınlaşması yapabilir. Bu nedenle, meme kanseri tedavisi sonrası yıllık kadın doğum uzmanı muayenesi önemlidir.

  • Kemik Yoğunluğu Testleri: Erken evre meme kanseri için aromataz inhibitörü (anastrozol, letrozol veya eksemestan gibi) kullanıyorsanız veya tedavi sizi menopoza sokmuşa, doktorunuz kemik sağlığınızı yakından izlemek ve kemik yoğunluğunuzu ölçmek isteyebilir. Bu amaçla yapılan test DEXA denir.

  • Kan Testleri: Birçok kanser merkezi, tedavi sonrası düzenli kan testleri yapmayı önermektedir. Bu testler, genel sağlık durumunuzun izlenmesini, vitamin ve mineral seviyelerinizin kontrol edilmesini ve gerektiğinde düzeltilmesini içerir. Ayrıca, tümör belirteçleri (örneğin CA-15-3, CA-125 veya CEA) de ölçülebilir. Bu belirteçlerin seviyeleri, kanserin geri dönüp dönmediğini veya ilerleyip ilerlemediğini anlamada yardımcı olabilir. Ancak, bu belirteçler her hastada yükselmez ve belirtileri olmayan hastalarda rutin olarak kullanılmaz.
  • Diğer Testler: Kemik taramaları, bilgisayarlı tomografiler (BT) veya PET-BT taramaları, çoğu meme kanseri tedavisi gören kadın için standart takip kontrollerinin bir parçası değildir. Ancak belirti ve şikayetler veya fizik muayene bulguları kanserin tekrarladığını düşünüdüyorsa bu testler yapılabilir.

  • Minimal Kalıntı Hastalık Testleri: Artık tedavisi tamamlanan bazı kişiler için minimal kalıntı hastalık (MRD= minimal residual disease) testleriyle de takip yapılmaya başlanmıştır. Bu testler, kandan kanser DNA parçalarını ölçerek kanserin tekrarlama olasılığını değerlendirmeye çalışır. Bununla birlikte bu testlerin planlaması henüz tanı aşamasında yapılmalıdır. Ayrıca henüz FDA (ABD Gıda ve İlaç İdaresi) veya benzer bir onaylayıcı sağlık otoritesi onayı almamış olmasına rağmen, bu testler kanserin takibinde umut verici bir yöntem olarak görülmektedir. Meme kanseri tedavisi sonrası bu tür testlerin kullanımı, kanserin erken tekrarlama belirtilerini tespit edebilmek için gelecek vaat eden bir yaklaşımdır.

Kanserin Tekrarı Durumunda

Kanserin tekrarladığı tespit edilirse, tedavi seçenekleriniz kanserin nerede ortaya çıktığına, daha önce aldığınız tedavilere ve mevcut sağlık durumunuza bağlı olacaktır. Ayrıca, kanserin tekrarı şüphesi durumunda PET-BT tarama önerilebilir.

Kontrol Planı Oluşturun

Doktorunuzla birlikte sizin için bir sağkalan bakım planı geliştirmeyi konuşun. Bu plan, aşağıdakileri içerebilir:

  • Tanınızın, yapılan testlerin ve aldığınız tedavinin özeti

  • Takip muayeneleri ve testleri için önerilen bir program

  • Diğer kanser türleri için erken tanı testleri veya tedaviye bağlı uzun vadeli sağlık etkilerini araştırmak için yapılacak testler için bir program

  • Tedavinizden kaynaklanabilecek olası geç veya uzun vadeli yan etkilerin bir listesi ve bunlara dikkat etmeniz gereken zamanlar

  • Diyet, fiziksel aktivite ve diğer yaşam tarzı değişikliği önerileri

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Östrojen Reseptörü Düşük Pozitif Meme Kanserinde Hormon Tedavisi Verilmeyebilir mi?

Östrojen Reseptörü Düşük Pozitif Meme Kanserinde Hormon Tedavisi Verilmeyebilir mi?

Östrojen Reseptörü Düşük Pozitif Meme Kanseri Meme kanseri tedavisinde hormonal (endokrin) tedavi, özellikle östrojen reseptörü (ER) pozitif...

Kanser Gelişiminde Yeni Bir Oyuncu: Tümöre Sızan Klonal Hematopoez (TI-CH)

Kanser Gelişiminde Yeni Bir Oyuncu: Tümöre Sızan Klonal Hematopoez (TI-CH)

Kanser araştırmaları her geçen gün bizi şaşırtan yeni keşiflerle dolu. Bu keşiflerden biri, "Tümöre Sızan Klonal...

Neoantijen-Hedefli Yeni Nesil TİL Terapi, Gastrointestinal Kanserlerde İlk Kez Etkili

Neoantijen-Hedefli Yeni Nesil TİL Terapi, Gastrointestinal Kanserlerde İlk Kez Etkili

Gastrointestinal (GI) kanserler, dünya genelinde kanserden kaynaklanan yaşam kayıplarının önde gelen sebepleri arasında yer alıyor. Özellikle...

MSH6 Mutant Lynch Sendromlu Kolorektal Kanserlerde Daha Düşük MSI: Ne Anlama Geliyor?

MSH6 Mutant Lynch Sendromlu Kolorektal Kanserlerde Daha Düşük MSI: Ne Anlama Geliyor?

Lynch Sendromu Tek Tip Değil Lynch sendromu (LS), DNA’daki hatalı eşleşmeleri onaran mismatch repair (MMR) genlerindeki kalıtsal...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında