En prestijli onkoloji dergilerinden biri olan Lancet Onkoloji Dergisi’nin yayınladığı araştırma sonuçları, hedefe yönelik olarak kullanılan ilaç ramucirumab’ın, standart tedaviden olumlu yanıt alınamayan ileri evre mide kanseri hastalarda yaşam süresini uzattığını göstermiştir.

Mide kanseri, tüm dünyada en sık rastlanan ilk dört kanser türünden biridir. Türkiye’de ise, yılda yaklaşık yirmi bin kişi mide kanserine yakalanmaktadır. Daha çok erkeklerin risk altında olduğu mide kanseri, yaşlılarda daha sık görülmektedir. Güncel hayattaki beslenme alışkanlıkları bu kanser türünde önemli bir rol oynar. Aşırı tuz tüketmek, kızartma, mangal ve tütsülenmiş yiyeceklerle beslenmek, meyve-sebzeyi az tüketmek mide kanserine yol açan nedenlerdendir. Ayrıca katkı maddeli yiyecekler, alkol ve sigara kullanımı, midede ülser ve gastrite yol açan Helicobacter pylori adlı bakteri kansere neden olan diğer unsurlar olarak sayılabilir.

Sosyoekonomik ve kültürel yaşantı, coğrafi farklılıklar ve genetik faktörler mide kanserinin güncelliğini korumasında etkilidir. Yiyeceklerin buzdolaplarında muhafaza edilmesi, tuzlu ve tütsülü gıdaların daha az tüketilmesi ile birlikte değişen beslenme şekli ve alışkanlıkları, tüm dünyada mide kanseri oranını ciddi anlamda azaltmıştır. Ancak, dünyadaki oranın aksine son yıllarda Türkiye’de mide kanserinde gözlenen artışın altında yatan en önemli sebepler; sigara ve alkol kullanımındaki artış, daha çok tercih edilen hazır gıdalar, birden fazla kez kullanılan kızartma yağları, sebze, meyve ve tüm gıdalarda kontrolsüz kimyasal kullanımı olarak sayılabilir.

Mide kanseri, erken evrede kendini çok fazla belli etmediği için teşhisi ve tedavisi zor olan bir kanser türüdür. Günümüzde, erken evre mide kanserinde tercih edilen standart tedavi, mide ve etrafındaki lenf bezlerinin cerrahi yöntemle kapsamlı olarak alınmasıdır. Takiben risk durumuna göre koruyucu (adjuvan) amaçlı kemoterapi ve radyoterapi önerilebilir. Erken evre, yani kanserin mide dışındaki organlara sıçramadan yakalanması durumunda hastalarımız yüksek oranda şifaya kavuşmaktadır.

Ancak, mide kanserli hastaların önemli bir kısmı kliniklerimize ameliyat aşamasını aşmış yani hastalığı ileri evrede iken başvurmaktadır. İşte bu aşamada hastalık karaciğer, karın içi organlar veya akciğer, kemik gibi alanlara sıçrama göstermiştir ve günümüzde bu tür hastaların şifa şansı yoktur. Böyle durumlarda, kemoterapi ve akıllı ilaç gibi tedavi yöntemleri uygulanarak bu grup hastaların yaşamını uzatmaya ve yaşam kalitesini artırmaya çalışırız. Meme kanseri tedavisinde kullanılan herceptin isimli akıllı ilaç, mide kanseri hücrelerinde Her2 algacının tanımlanmasıyla bu kanser türüne yakalanmış olan hastalarda da uygulanmaya başlanmıştır. İlaç, tüm hastaların neredeyse 1/5’inde etki sağlamış, yaşamı klasik kemoterapiye göre anlamlı oranda uzatabilmiştir. Buna rağmen, ilerlemiş evrede saptanan mide kanserinde elimizdeki imkanlar henüz yeterli seviyede değildir ve gerek hastalarımızı gerekse biz onkologları tatmin etmemektedir.

Tam bu noktada, mide kanseri ile ilgili yapılan yeni bir araştırma bize ve hastalarımıza umut olmuş ve olumlu sonuçları ile kısa sürede rutin pratiğimizi değiştireceğini düşündürmüştür.

En prestijli onkoloji dergilerinden biri olan Lancet Onkoloji Dergisi’nin yayınladığı araştırma sonuçları, hedefe yönelik olarak kullanılan ilaç ramucirumab’ın, standart tedaviden olumlu yanıt alınamayan ileri evre mide kanseri hastalarda yaşam süresini uzattığını göstermiştir.

Ramucirumab, monoklonal antikor olarak bilinen hedefe yönelik bir ajandır. VEGFR-2 proteinini engelleyerek tümörü besleyen damar yapılarının gelişimini önler. Standart tedavi görmüş ve olumlu yanıt alınamamış, 24-87 yaşları arası ileri evre mide kanseri olan 355 hasta ile yapılan araştırma sonucunda, ramucirumab hastaların yaşam süresini uzatmıştır.

VEGFR-2 protein sinyalinin engellenmesiyle tedaviye önemli bir katkı sağlanabileceğini kanıtlayan araştırma, mide kanseri tedavisinde yaşanan olumlu bir gelişme olarak nitelendirilmelidir.

Sevgili okurlarım, unutulmamalıdır ki, kanser tedavisi bilgi, teknoloji ve her şeyden önemlisi sevgi işidir. Tedavi için elde edilen her olumlu gelişme biz onkologlara ışık tutacak, hastalarımıza umut kaynağı olacaktır. Tüm güzel yarınlar sevdiklerinizle birlikte sizlerin olsun.