Kalori kısıtlamasının, yani yemeklerle alınan toplam enerji miktarını azaltmanın ömrü uzattığı ve daha sağlıklı bir yaşamın anahtarlarından biri olduğu artık bilinmektedir. Peki beslenme zamanı da önemli midir? Akşam yemek yememeli miyiz? Kalori hesabı yapmalı mıyız?.. Araştırmalar göstermektedir ki ne zaman yediğimiz, ne kadar kalori aldığımızdan bile daha önemli olabilir!
Belirli bir diyeti ömür boyu uygulamak oldukça zor, pahalı ve çoğu zaman mümkün değildir. Bunun için bir ömrü kapsayan belli diyet programlarını test etmek için farelerin uygun olabileceği düşünüldü. Fareler üzerinde uygulanan hassas ve otomatize beslenme sistemi ile günün hangi saatinde besin alındığının kilo kaybetmede daha önemli rol aldığı ortaya çıktı.
Yazımızın konusu olan deney için kullanılan 5 fare grubundan, belli bir düzende ve sadece gündüz aktif oldukları saatte beslenen grubun, diğer gruplarla aynı miktarda beslendiği halde kilo verdiği bulundu (yani miktar aynı, beslenme saatleri ise farklı).
Aynı araştırmada, belli saatler dışında beslenmenin, alınan besinlerin kalori miktarı az olsa da pasif bünyelerde kilo almaya yol açtığı görülmüştür.
Farelerdeki bu araştırmanın sonuçları, elbette insanlar için birebir genellenemez, fakat şu çıkarımlarda bulunulabilir: insanların kilo vermeleri için yapılan beslenme programları ve diyetler, kişilerin gün içerisinde ve sadece fiziksel olarak aktif olduğu saatler hesaba katılarak yapılmalıdır.
Bu araştırmada farelerin otomatize bir şekilde beslenmesini sağlamak için yüksek teknoloji kullanılarak oluşturulan mekanik ve elektronik sistemlerle tasarlanmış araçlar kullanılmıştır. Bu otomasyon araçları kalori-kısıtlı diyetlerin ömrün uzamasında etkileri nelerdir? gibi açıklanması zor soruların cevaplarını bulmada yardımcı olmaktadır. Bu yeni sistemlerin yeni bir anlayış getirdiği söylenmektedir.
Cell Metabolism’de yayımlanan bulgular içersinde, diyet programına sokulan noktürnal ( gececil ) hayvanların bu program sayesinde yeme sıklıklarının ve sürelerinin azaldığı ve beklenmedik şekilde gün içersinde daha aktif olduklarının gözlemlenmesi dikkat çekmiştir. Bu bilgiler, hakkında pek az şey bilinen beslenme-metabolizma-davranış üçgenine de ışık tutmaktadır.
Kalori temelli beslenme programları uygulanan hayvanların yaşam sürelerinin artışı on yıllardır bilinmekte olmasına rağmen bu sistemi uygulamanın tek yolu hayvanların doğal yollarla elle beslenmesi olması ve yıllar sürebilmesi zorlayıcıdır. Bu sebeple bu yöntem birçok kolaylığı beraberinde getirmiştir.

Beslenme ve Biyolojik Saat İlişkisi
Fiziksel olarak aktif olunmayan saatlerde beslenmenin kilo alımı yönünden olumsuz etkisinin yanında, beslenme saatlerinin bireylerin biyolojik saatini ( sirkadyen ritim ) ve yaşam sürelerini de doğrudan etkileyebileceği düşünülmektedir. Gece ve gündüz beslenme düzenlerini anlamak için yapılan araştırmalar, bu fikri ciddi anlamda desteklemektedir.
Bir başka deneyde, normal beslenen farelere göre %30 daha az kalori ile beslenen 2 grup fareden 1 numaralı gruba düzensiz bir beslenme yöntemi uygulanmıştır. 2 numaralı gruba ise aynı diyetle birlikte daha düzgün bir beslenme programı uygulamıştır. Düzensiz bir beslenme programına sahip olan 1 numaralı grubun kalitesiz bir uykuya sahip olduğu tespit edilmiş, ayrıca %30 daha az kalori tüketmesine rağmen, bunun kilo verme yönünde herhangi bir faydası olmamıştır.
Adını duyduğumuz kalori temelli diyetlerin sadece çok az bir kısmı noktürnal ( gececil ) bireyleri kapsamakta ve gündüz aktif olan bireylerin yaşam döngüsüne göre planlanmaktadır. Beslenme saatlerinin hesaba katılmadığı diyet programları bireylerin yaşam döngüsüne ve süresine negatif etki etmektedir. Bunun sonucunda uyku eksikliği ve bozukluğu, ayrıca biyolojik saatin bozulması gözlemlenebilir. Bu ve benzeri çalışmalardan yola çıkarak uygulanan diyet ve beslenme programlarında yaşam sürelerine ve sağlıklı bir kiloya esas etki edenin alınan kalori miktarı kadar beslenme zamanları olduğunu görüyoruz.
İlginizi Çekebilir: